Eski AKP Bursa Milletvekili ve Karar yazarı Mehmet Ocaktan, YSK'nın İstanbul büyükşehir seçimini iptal etmesine yönelik olarak bir değerlendirmede bulundu. Ocaktan, "AKP'ye yıllarca gönül ve emek vermiş pek çok insan, YSK’nın sadece seçimi değil, hukuku da iptal eden kararından dolayı vicdanen rahat değil" dedi.
Türkiye 31 Mart'ın ardından yaşanan gelişmeleri tartışmaya devam ediyor. Ocaktan YSK'nın kararını değerlendirirken "Bugün AK Parti’nin desteği ile 367 benzeri bir garabet tekrar yaşanmaktadır" diyerek şunları kaydetti:
Biliyoruz ki AK Parti siyasi hayatı boyunca, tarihimizdeki bütün hukuk skandallarına karşı en sert eleştirileri yapmış, hukukun ve vicdanın yanında yer almıştır. Ne yazık ki aynı AK Parti bugün, YSK’nın hukuk skandalını savunur haldedir. Esas hazin olan da şu anda AK Parti içinde yer alan vicdanlı seslerin çıkıp, “Biz yıllarca bu ülkedeki adaletsizliklere karşı mücadele verdik, adaletin terazisi doğru tartmadığı için bizzat genel başkanımız büyük mağduriyetler yaşadı, bu yüzden YSK’nın hukuku iptal eden kararına herkesten önce biz karşı çıkmalıyız” diyerek sesini yükseltememesidir, bir tek milletvekili Mustafa Yeneroğlu hariç...
Biliyorum ki bu partiye yıllarca gönül ve emek vermiş pek çok insanın, YSK’nın sadece seçimi değil, hukuku da iptal eden kararından dolayı vicdanen rahat değildir. Çünkü ‘ortak akıl’la inşa edilen AK Parti “Partimiz hukukun üstünlüğüne dayalı yönetim anlayışının teminatı olacaktır” ilkesiyle yola çıkmıştı. Maalesef şimdi gelinen nokta gösteriyor ki, bugünkü AK Parti artık o günkü AK Parti değil. Ve talihsizliğe bakın ki, bugün AK Parti’nin desteği ile 367 benzeri bir garabet tekrar yaşanmaktadır. 367’ye yaslanmış bir yargı darbesinin yaşandığı 2007 yılının o sıcak günlerini hatırlayarak hafızalarımızı yeniden tazelediğimizde, nasıl bir vicdan çürümesine maruz kaldığımızı eminim daha iyi anlarız. İnanıyorum ki her AK Partili 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün seçim iptaliyle ilgili şu sözlerini yürekten paylaşacaktır: “Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılındaki haksız ‘367 Kararı’ karşısında ne hissettiysem, başka bir yüksek mahkeme olan Yüksek Seçim Kurulu’nun aldığı kararı duyunca aynı duyguları yaşadım. Yazık, bir arpa boyu yol alamamışız.”
Biliyorum kelimeler kifayetsiz kalacak ama, CHP’nin Batılı anlamda sosyal demokrat çizgiyi benimseyerek ‘tek parti dönemi’nin CHP mirasından hızla uzaklaştığı bir dönemde, AK Parti’nin reformist kimliğini terk ederek 30’lu-40’lı yıllar CHP’sinin mirasına geri dönmesi gerçekten hüzün verici. Yaşadığımız bu savrulmayı genç nesillere anlatmak hayli zor olacak...