Eski AKP milletvekili ve Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, "Son dönemde kutuplaşma üzerinden üretilen faşizan görüntüler hepimizin geleceği açısından büyük bir tehlike arzediyor. Maalesef fanatik ve saldırgan bir zümre adeta düşman yaratmak için dini duyarlıkları bile kullanmaktan çekinmiyor. Ancak her şeye rağmen şükretmek gerekiyor ki toplumun büyük bir kesimi, bu küçük faşizan zümrenin kışkırtmalarına itibar etmiyor." düşüncesini dile getirdi.
Ocaktan, "Bu azgın azınlığın ülkeye verdiği zararları telafi etmek hiç kolay olmayacak elbette. Zira bu güruh kendisini hiçbir dini değerle bağlı hissetmiyor ve bütün ahlaki bariyerleri yerle bir ediyor. İcat ettikleri 'kutsal dava' adına İslami ilkeleri, ezan, bayrak gibi değerleri hoyratça kullanmaktan çekinmiyorlar." görüşünü savundu.
Ocaktan, "Esas acı olanı da, 'İslam’ın zaferi' sloganlarıyla dindar-muhafazakar kesimlere kutsal hedefler çizmeye çalışan hayal tacirlerinin, ya da ‘dava’ önderlerinin kadınlara yönelik tacizler karşısında sessizliğe gömülmeleridir. Doğrusu çok merak ediyorum ahlaki değerleri önemsediğine inandığım AK Parti’den kurumsal anlamda, bu iffet tacirlerine bir kınama gelmeyecek midir? (Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in itirazının altını çizmek gerekiyor.)" ifadesini kullandı.
Ocaktan, "Her türlü ahlaki sapmalar karşısında titiz davranan Diyanet İşleri Başkanlığı kadınlara dil uzatan ahlak fukaralarını lanetleyen bir açıklama yapmayacak mıdır? Geçmişte İslami duyarlığa sahip olduklarına inandığım bazı vakıflardan ahlaki çürümeye ilişkin bir tepki beklemiyorum, zira onların artık ahlakla bir işleri kalmadı. Hemen belirtelim, dini ve kutsal değerleri köpürterek toplumu 'hainler' ve 'vatanseverler' diye kutuplaştıran ve bütün tezlerini yalan üzerine bina eden bu faşizan zümrenin gerçek dindarlık bilinciyle de, Muhammedü’l-emin vasfıyla anılan Hz. Peygamberin vazettiği dinle de bir alakası olamaz. Dolayısıyla bu din soslu faşist güruhu, rahmet dini olan İslam’dan kesinlikle ayrı tutmak gerekiyor." yorumunu yaptı.
Yazının devamı için tıklayın