Kültür-Sanat

Eski AKP milletvekili Ocaktan ‘caz-iman’ ilişkisini yazdı: Hayata daha huzurlu bir pencereden bakmamı sağlıyor

09 Şubat 2020 10:58

Eski AKP milletvekili ve Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, kalifiye anlamda müzikle tanışmam biraz geç olduğunu belirterek, “O yıllardan bu yana hayatımın her döneminde dünyayı cazın penceresinden görmeye özen gösteriyorum. Bazıları için bu durum çok makbul bir tercih olmayabilir, hatta müzikle ilgilenmenin bir 'iman meselesi' olduğunu kafasına takıp bu konuda fetva arayanlar da olabilir. Ama ben bu dünyaya da, öbür dünyaya da daha farklı bir pencereden bakıyorum. Zihin dünyamı her zaman farklı düşüncelere, farklı müziklere açık tutmaya çalışıyorum. Kuşkusuz bu hayatı kolaylaştırmıyor, ama yaptığım her şeye yüreğimi katmamı ve hayata daha huzurlu bir pencereden bakmamı sağlıyor.”  Görüşünü savundu.

Ocaktan, “Müthiş bir değişim çağında yaşıyoruz, öyle zamanlar oluyor ki değişimin hızı kendisinden daha önemli hale geliyor. Kanaatim o dur ki, yaşadığımız bu bilgi çağında toplumsal ya da bireysel olarak yeniden kendimizi ve yaşadığımız çağı sorgulamak durumundayız. Yaşadığımız bunca sorun varken ‘Nedir bu caz muhabbeti?’ diyenlerin sorunlarının çözümü için hazır reçete sunamam elbette. Ama cazın, çağımızda yaşanan problemleri sorgulamanın en önemli araçlardan biri olduğuna inanıyorum. Zira caz bir taraftan eskiye dönüyor, eskiden hareket ederek yeni şeyler yaratıyor, soruyor ve sorguluyor.” Düşüncesini dile getirdi.

Ocaktan, “Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki; yüzyıllara dayanan bir tecrübenin sonunda elde ettiğimiz demokrasi derin bir kriz yaşıyor, iklim değişikliği her an bir felakete dönüşebilir, Pazar ekonomisi çöküyor, ekonomik bunalımların hızı artıyor, en önemlisi de felsefi ve fikri birikimlerimiz bilimsel devrimlerin yarattığı teknolojik imkanların hızına yetişemez durumda. Cazı seversiniz ya da sevmezsiniz, bu tamamen kişisel bir tercihtir. Ancak bilmek gerekiyor ki kölelik döneminin acılı ikliminde çıkan bu orijinal müzik büyüyüp geliştikçe, içinden çıktığı tüm kökleri kapsayan evrensel bir dile ve sese kavuşmuştur.” ifadesini kullandı.

Yazının devamı için tıklayın