Judy Hawkins mahallesinde dolaşırken yaşanan değişimi hemen fark ediyor. Sosyal hizmetler çalışanı Hawkins, 40 yıldır başkentin güneydoğusundaki Anocostia semtinde yaşıyor. Burası siyah nüfusun ağırlıkta olduğu bir semt. Hawkins evinden işine giderken her gün indirilmiş eski bir çerçeve, yeni açılmış içki dükkanları ile karşılaşıyor. Ya da bir binanın çevresi bantlarla çevrilmiş ve önüne de girilmez tabelası konulmuş oluyor.
Judy Hawkins, “Şu mavi boyalı binayı görüyor musun? Sabahları işte bu binanın çevresinde dolaşan beyazlar görüyorum. Daha önce böyle şeyler hiç yaşamamıştık” diyor.
Anocostia’da bir dönüşüm yaşanıyor. Okulların değeri yükseliyor, binalar da giderek güzelleştiriliyor. İşsizlik oranı kentin geri kalanından iki kat fazla olan semtteki bu değişimin anlamı ne olabilir? “Bu değişim kimin için?” diye soran Hawkins, “Tüm bunların bizim için yapıldığı duygusunu yaşamıyorum” diye de ekliyor.
Konut sorunu
Siyahi Hawkins, “Bread fort the City“ , yani “Şehir için Ekmek” adlı bir oluşumda çalışıyor ve dar gelirli insanlara yardım ediyor. Kuruma gıda, kıyafet ya da danışma yardımı için gelenlerin hemen hepsi siyah. Hawkins’in iş arkadaşı Aja Taylor da semte konut sorunun büyüdüğünü belirtiyor.
Taylor, “Ancostia’da 200 bin doların altında ev bulamıyorsun. Daha birkaç yıl öncesine kadar böyle değildi. Buranın değerinin artması, etrafın güzelleştirilmesi, tüm bunlar iyi şeyler. Ancak burada yaşayan insanlar tüm gelişmelerden faydalanmıyor” şeklinde konuşuyor.
Siyah nüfus geriledi
Washington’ın Afro Amerikalılarla çalkantılı bir geçmişi var. Beyaz Saray ve Kapitol binaların yapımında köleler çalıştırılmıştı. Öte yandan köleliğin kaldırılmasından sonra başkent özgürlüğüne kavuşan siyahların çekim merkezi oldu. Genç Afro Amerikalılar Howard Üniversitesi'nde eğitim alabiliyor, yaşlılar da iş bulabiliyordu. Washington 1957 yılında ise siyah nüfusu beyazlardan fazla olan ilk metropol oldu. Hatta o dönemde Washington’a “çikolata şehir” lakabı takılmıştı.
Ancak 2011 yılında başkentte siyahların nüfusu ilk kez yüzde 50'nin altına geriledi. Uzmanlara göre, bunun en önemli iki nedeni kentin artan cazibesi ve beraberinde sayıları artan yüksek gelirli kesimin kenti değiştirmeye başlaması.
Açılan pahalı restoranlar, yeni alışveriş merkezleri ya da inşa edilen yeni lüks binalar yüksek gelirli beyazlara hitap ediyor. Washington’ın dar gelirli Afro Amerikalı halkı ise giderek yoksullaşıyor, çocukları da kötü eğitim alıyor. Zenginler çocuklarını özel okullara ya da zengin semtlerdeki okullara gönderirken, siyahlar pahalı okulların giderlerini karşılayamıyor. Judy Hawkins'e göre, Barack Obama'nın başkanlığı da siyahlarla beyazlar arasındaki adaletsizliği değiştiremedi.