Medya

"Esad eninde sonunda Suriye'ye hakim olacak, El Bab'ı kimin için temizliyoruz?"

Mehmet Tezkan: ÖSO’nun adı var, kendi yok, o kasabayı bile idare edemez

25 Aralık 2016 18:09

Milliyet yazarı Mehmet Tezkan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) devam eden Fırat Kalkanı harekâtı kapsamında yürüttüğü El Bab operasyonu ile ilgili olarak "El Bab ne olacak? ÖSO’ya bıraksalar. ÖSO’nun adı var, kendi yok. ÖSO o kasabayı bile idare edemez. İdare etse bile Moskova anlaşmasına aykırı" dedi. "Türkiye-Rusya-İran’ın imza koyduğu anlaşmaya göre Esad kalacak, Suriye’nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü sağlanacak. Yani, eninde sonunda Suriye’nin tümüne Şam yönetimi hakim olacak. Yani Esad" ifadesini kullanan Tezkan, "Sorum bu nedenle. El Bab’ı kimin için temizliyoruz?" diye yazdı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "O bölge insanından oluşacak özellikle Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bünyesinde yeterli gücün oluşturulacağını biz söylüyoruz. ABD’nin bu noktadaki tavrını bu yönde değiştirmesini istiyoruz. PYD’nin Rakka’da bir egemenlik alanı oluşturmasına ne pahasına olursa olsun izin vermeyeceğiz. ABD’ye ‘Suriye Demokratik Güçleri perdesi altında PYD’nin Rakka’ya girmesine müsaade etmeyin, biz size gerekli kuvveti hazırlarız’ dedik" açıklamasını yapmıştı.

Mehmet Tezkan'ın "Tek şehidi yok ama anıtı olacak" başlığıyla yayımlanan (25 Aralık 2016) yazısı şöyle:

Rize meyda- nındaki Atatürk anıtı kaldırıldı.. Sosyal medyada ortalık ayağa kaktı ama umursayan olmadı..

Tepkiler sosyal medyada kaldı..

Belediyenin heykel operasyonunu Rizeliler de önemsemedi..

Atatürk heykeli niye mi kaldırıldı?

Efendim, meydan düzenlemesi yapıldıktan sonra 15 Temmuz Şehitler anıtı dikilecekmiş!..

***

Rize darbe girişimi gecesi çok mu şehit verdi?

Yoo..

O gece Rize’de kimsenin burnu bile kanamadı...

FETÖ’cü ayaklanma olmadı..

Birliklerinden çıkan FETÖ’cü askerler sağa sola ateş mi etti?.

Hayır..

***

Size rakamlar vereyim..

Darbe girişimi akşamı, 55’i Ankara’da, 5’i İstanbul’da, 2’si Muğla’da 62 polis.. 4’ü Ankara’da, 1’i İstanbul’da 5 asker.. 78’i Ankara’da, 94’ü İstanbul’da, 1’i Malatya’da 173 sivil.. 240 kişi şehit oldu..

1.535 kişi yaralandı..

Sakarya ve Muğla’da üç, Eskişehir ve Bayburt’ta birer kişi yaralandı..

Diğer yaralılar Ankara ve İstanbul’dan..

***

Kısaca, 15 Temmuz ayaklanması Rize’ye uğramadı...

Rize’nin darbe direnişiyle uzaktan yakından ilgisi yok..

Rizeliler darbe girişimini televizyonda izlediler..

Ama ilk anıt Atatürk heykeli kaldırılarak Rize meydanına dikiliyor..

Neden?

Nedeni belli; 15 Temmuz bahane, amaç Atatürk heykelini kaldırmak..

Biliyorsunuz, belediye bir süre önce Atatürk heykelini kaldırmak, yerine devasa çay bardağı koymak istemiş, tepkiler üzerine vazgeçmişti..

El Bab’ı kime teslim edeceğiz?

Herkesin merak ettiği soru şu..

Bordo bereli askerlerimiz El Bab’ı IŞİD’den temizleyip, kasabayı ele geçirdikten sonra ne olacak?

Rakka’ya mı yönelecekler?

ABD ile anlaşırsak evet.. Hadi orayı da aldılar diyelim.

IŞİD’i tamamen temizlediler; sonra ne olacak?.

Orada kalacak halleri yok..

El Bab ve Rakka’nın anahtarını kime teslim edecekler.. Rakka’yı şimdilik bir kenara bırakalım..

El Bab ne olacak?

***

ÖSO’ya bıraksalar..

ÖSO’nun adı var, kendi yok.. ÖSO o kasabayı bile idare edemez..

İdare etse bile Moskova anlaşmasına aykırı..

Türkiye-Rusya-İran’ın imza koyduğu anlaşmaya göre Esad kalacak, Suriye’nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü sağlanacak..

Yani.. Eninde sonunda Suriye’nin tümüne Şam yönetimi hakim olacak..

Yani Esad..

Sorum bu nedenle.. El Bab’ı kimin için temizliyoruz?

Yaz saati çuvallamış!

Bu yıl kış saatine enerji tasarrufu sağlamak amacıyla geçmemiştik..

Daha az enerji tüketelim diye saatleri bir saat geri almadık..

Sabahları karanlıkta uyanmayı..

Karanlıkta okula gitmeyi.

Zifiri karanlıkta derse başlamayı göze aldık..

***

Kış saatine geçen Avrupa ile aramız iki saate çıktı..

Finans sektörü zorlandı.. Avrupa’yla, özellikle İngiltere’yle bağlantısı olanlar zorlandı.. İşveren zorlandı.. İşçi zorlandı.. Esnaf zorlandı.. Öğrenci zorlandı..

Öğlene doğru kalkan rantiyeciler dışında herkes zorlandı..

Neden?

Enerji tasarrufu sağlayalım diye..

***

Sağladık mı?

Nerde..

Elektrik Mühendisleri Odası’nın bir raporu elime geçti.. Elektrik tüketimi geçen yılın kasım ayına göre yüzde 6.5 artmış..

Hem de ekonomideki yavaşlamaya, üretimdeki azalmaya rağmen..

***

Kasım ayı rakamları şöyle..

2014 yılında 21 milyar kilovat saat..

2015 yılında 21.3 milyar kilovat saat elektrik tüketmişiz..

Bu yıl?

22.7 milyar kilovat saat..

Görünen o ki yaz saati uygulaması tasarruf getirmemiş, tam tersi, tüketimi artırmış..

Bakalım.. Hâlâ ısrar edecekler mi?