Medya

Ertuğrul Özkök'ten Salih Tuna'ya: Teşekkürler kardeşim...

"Yeter ki vicdanımızı dinleyelim; yeter ki trollerin esiri olmayalım"

29 Aralık 2016 11:28

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, “FETÖ soruşturmasını sulandırmak değilse niyetiniz, Cumhuriyet gazetesiçaycısını (hakaretten falan) tutuklamak da ne oluyor?” diye soran Yeni Şafak yazarı Salih Tuna'ya yönelik olarak "Yeter ki vicdanımızı dinleyelim. Yeter ki trollerin esiri olmayalım. Yeter ki hassas olduğumuz konularda kalplerimizi kırmayalım. 2017 için daha güzel bir temenni ne olabilir Allah aşkına. Teşekkürler Salih kardeşim. Bu üç kelime bile yeter" dedi.

Ertuğrul Özkök'ün "Sayın Bakan, onlar halk çocuğu da bizler neyiz" başlığıyla yayımlanan (29 Aralık 2016) yazısı şöyle:

Bu ülkenin 30 yıldan fazla başbakanlığını ve cumhurbaşkanlığını yapmış olan, sağ eğilimli Süleyman Demirel...

Afyonkarahisar devlet lisesinden mezundu...

Bu ülkenin başbakanlığını ve cumhurbaşkanlığını yapmış Turgut Özal...

Ortaokulu Mardin devlet lisesinde okudu.

Liseye Konya devlet lisesinde başladı, Kayseri devlet lisesinde bitirdi.

Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer...

Afyon Lisesi’nden mezundu...

Milli Görüş hareketinden gelip devletin başbakanlık koltuğuna kadar yükselmiş Necmettin Erbakan...

İstanbul Erkek Lisesi’ni birincilikle bitirmişti...

AKP saflarından çıkıp bu ülkenin başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı koltuğuna kadar yükselmiş Abdullah Gül, Kayseri devlet lisesi mezunuydu...

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı çıkmış ve diyor ki:

“İmam hatip halk hareketidir... Halkın eğitime kendi adına sahip çıkma hareketidir..”

Sayın Bakan... Sormakta haklı değiller mi...

İmam hatip okulları halk hareketiydi de...

Bu ülkenin, Tayyip Erdoğan dışındaki bütün cumhurbaşkanlarını, başbakanlarını yetiştiren bu okullar ne hareketidir...

Çocuklarını imam hatip okullarına gönderenler halk da, normal devlet okullarına gönderenler halk değil mi...

Onların iradesi, onların oyları hiç mi sayılmıyor bu ülkede...

Unutmayın... Sayıları daha fazla...

İşte o yüzden diyorum ki... Büyük Cumhuriyet’in milyonlarca kahraman, başarılı iş, sanat, spor insanını, devlet insanını ve iyi vatandaşlarını yetiştirmiş bu irfan yuvalarına haksızlık etmeyin.

Unutmayın, o devlet okullardan mezun binlerce polisimiz ve çocuğumuz bu ülke için savaşıyor, canını veriyor...

Lütfen, zaten paramparça olmuş ülkemizi, halkımızı bir de gittiği okullarla birbirinden ayırmayın, bu ayrımcı sözlerle kalbimizi kırmayın...

Anahtar kalpleri kırmak

Yeni Şafak gazetesi yazarı Salih Tuna dünkü yazısında Rize Belediye Başkanı’na diyor ki...


“Atatürk’ün heykelini Rize meydanından kaldırmak nedir Allah aşkına? Hangi niyetle olursa olsun, isterseniz daha uygun bir yere o heykeli dikin, ‘bozgunculara’ malzeme vermenin, hele hele Atatürkçülerin kalbini kırmanın ne âlemi var?”

“Kalbini kırmak...”

İşte anahtar kelime budur...

Böyle bir günde, kalplerimiz hep birlikte El Bab’daki aslanlarımızın yanında atarken, bu kalpleri kırmak niye...

Salih Tuna diyor ki...

“FETÖ soruşturmasını sulandırmak değilse niyetiniz, Cumhuriyet gazetesiçaycısını (hakaretten falan) tutuklamak da ne oluyor?”

Salih Tuna diyor ki...

“FETÖ’den yargılanan Ali Bulaç dahil 54 gazetecinin mal varlığına el koyma kararı da nedir?” 

Arkasından ekliyor:

“Yapmayın...”

“Kalpleri kırmak...” 

Ve “Yapmayın...”

Üç kelime... Yetiyor da artıyor bile...

Kutuplaşmış, parçalanmış, bölünmüş ülkemizde, iki taraftan da yükselecek vicdan...

Ve o vicdanın sesini yükseltmek...

İnanın siyasetçilerin başaramadığını işte bu başarır...

Yeter ki vicdanımızı dinleyelim...
Yeter ki trollerin esiri olmayalım...
Yeter ki hassas olduğumuz konularda kalplerimizi kırmayalım...

2017 için daha güzel bir temenni ne olabilir Allah aşkına...

Teşekkürler Salih kardeşim...

Bu üç kelime bile yeter...