Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, 'Arap Baharı'nda devrilen eski Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, hayatını kaybetmesinin ardından kaleme aldığı yazıda, "Sisi’yi bekleyen nehir kenarı da büyük bir ihtimalle bundan farklı olmayacak. Demokrasiyi bir türlü öğrenemeyen Orta Doğu’nun makûs talihidir bu" düşüncesini dile getirdi.
Özkök, "Otuz yıl Mısır milletinin başkanıydı.Mısır’ı demir bir elle yönetmişti. Ama ondan geriye sadece yolsuzluk ve istibdat hatırası kaldı. Sonra bir halk ayaklanması oldu. Üç günde devrildi. Hasta yatağında mahkemeye demir bir kafesin arkasında getirildi. Mısır halkına ondan kalan en etkileyici kare işte bu oldu. Yine de şanslıydı, sonu Saddam ve Kaddafi’den daha az trajikti. Hayatının son dönemini Kahire’de Nil Nehri’ne bakan bir evde mahpus olarak geçirdi. Gördüğü son manzara önünden akan Nil Nehri’nin hüzün ve utançtan başka bir şey getirmeyen sularıydı. Önünden geçen tek şey ise biriktirdiği o şanlı mazi değil, hakkındaki yolsuzluk, insan hakları ihlalleri, baskı ve istibdattan oluşan bir hatıra çamuruydu.Mısır’ın güçlü başkanı Hüsnü Mübarek dün işte böyle bir vesikalık ile bu dünyaya veda etti. Ölümünü devlet televizyonu duyurdu." ifadesini kullandı.
Özkök, "Onu deviren Mursi de yargılanırken mahkeme salonunda ölmüştü. Mazi böyleydi, ama her ikisinin yerine geçen Sisi’yi bekleyen nehir kenarı da büyük bir ihtimalle bundan farklı olmayacaktı. Çünkü demokrasiyi bir türlü öğrenemeyen Orta Doğu’nun makûs talihidir bu... O bölgede giderek İslam’ın makûs talihi haline gelmiştir." düşüncesini dile getirdi.
Özkök, "Dünkü son kare bir kere daha gösterdi ki... Arap liderlerinin hiçbiri Atatürk gibi yaşayan bir anıta dönüşememiştir. Bu da Allah’ın Türkiye’ye bahşettiği, bizlerin de ne yazık ki kıymetini yeterince bilemediğimiz bir şeydir...Nedir o derseniz... Her şeye rağmen yürüyen, yürütülmeye çalışılan bir demokrasi... Laiklik... Darbe yapan askeri bile 3 yıldan fazla iktidarda tutmayan bir halk iradesi..." görüşünü savundu.
Yazının devamı için tıklayın