Gündem

Ertuğrul Özkök: Deresini, ormanını, tabiatını korumaya çalışan insanlara iyi kulak verin, çünkü tarih her defasında onları haklı çıkarıyor

05 Ağustos 2021 10:07

Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, orman yangınlarının termik santrali tehdit ettiğini hatırlatarak, "Deresini, ormanını, tabiatını korumaya çalışan insanlara iyi kulak verin, çünkü tarih her defasında onları haklı çıkarıyor" düşüncesini dile getirdi.

Özkök yazısında, "Önceki gece sabaha kadar Milas’ın Ören ilçesine yaklaşan yangınla ilgili gelişmeyi izledim... Oraya çok yakın Akbük’te evim var... Ama endişem katiyen evimiz değildi... Neticede evler yanar, yıkılır, yeniden inşa edilir... Endişem Ören’deki Kemerköy Termik Santralı’ydı... Yangının, her yıl onlarca defa önünden geçtiğim o santrale girmesi, telafisi mümkün olmayan bir doğa felaketine yol açabilirdi... Haberleri izlerken, gerilere döndüm... Yirmi yedi yıl öncesine... 1984 yılında, henüz gazeteci değildim. Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi’nde öğretim üyesiydim. 12 Eylül’ün ertesiydi... Rahmetli Turgut Özal bir yıllık başbakandı ve solcu bir öğretim üyesi olarak tabiatıyla ona da karşıydım... Aradan geçen yıllar beni değiştirdi, artık rahmetli Özal’a, bu ülke için yaptığı büyük hizmetlerden dolayı minnet duygularıyla bakan bir insanım." ifadesini kullandı. 

Özkök şunları kaydetti:

"Ama bir konu var ki... O konuda hâlâ Özal’ın yanlış yaptığını düşünüyorum... Gökova’nın tam ortasına diktiği bu termik santral...

O günlerde çok sayıda solcu aydın Gökova’ya böyle bir ucubenin yapılmasına karşı çıkıyordu... Üstelik linyitle çalışan, geri teknolojiye sahip bir santraldi bu... Mesela Milliyet yazarı rahmetli Hasan Pulur’un yazılarını hatırlıyorum... O bölgeye gidip direnen insanları...Türkiye’nin yeni siyasi eliti, o insanlara “Gelişmeye karşı çıkan geri zekâlı solcu” muamelesi yapıyordu o günlerde... Muazzam bir kibir rüzgârı esiyordu o kanatta...

O santral 1993 yılında üretime geçti... Önce çevredeki bütün bitki örtüsünü mahvetti. Sonra büyük yatırımlarla bacalarına filtreler takıldı... Ama o günlerde bu tarihi kararı alanların hiçbirinin düşünmediği bir şey vardı. Yaşadığımız şu muazzam yangın felaketi...

O felaket önceki gece itibarıyla santralin kapısına dayandı... Elbette bu ucubenin sorumlusu şu anki işletmeci firma değil... Neticede onlar özelleştirmeden bir santral aldılar. Üstelik filtreler için gerekli yatırımları yaptılar. Yangına karşı canla başla çalışıyorlar. Sözüm bugüne değil, geçmişe...

Diyeceğim bu ucubeden alınacak derslerimiz var... Bugün HES’lere, çevre konusunda duyarlı insanlara kibirle bakıp hâlâ “her türlü gelişmeye karşı geri zekâlı solcu” muamelesi yapanlaradır sözüm. Deresini, ormanını, tabiatını korumaya çalışan insanlara iyi kulak verin... Çünkü tarih her defasında onları haklı çıkarıyor.."