Hülya Karabağlı
T24/ ANKARA
Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, cezaevlerinden son 4 ayda işkence ve kötü muamele şikayetlerinin arttığını söyledi. Osmaniye Cezaevi uyarısında bulunan Kürkçü, “ Şiddete dayalı ve onur kırıcı muamelenin arttığı söyleniyor”. Kürkçü, önümüzdeki günlerde yoğun şikayetin geldiği Osmaniye Cezaevi’nde inceleme yapacak.
'Siyasi cezalılara düşman ceza hukuku'
Kürkçü, “Cezaevlerinde Yaşanan İnsan Hak İhlallerinin Giderilmesi, Mağdurların Durumlarının Tespiti, İşkence ve Kötü Muamelenin Önlenmesi” amacıyla Meclis Araştırması önergesini ve cezaevleriyle ilgili son durumu düzenlediği basın toplantısında anlattı. Son 4 ayda insan hakları ihlalleriyle ilgili çok sayıda mektup aldığını söyleyen Kürkçü, “F tipi cezaevlerinin tamamından çok sayıda mektup geliyor. Yetkililerle yapılan görüşmelerden de bir sonuç alamıyoruz. Soruşturma başlatıldığı söyleniyor ancak soruşturmalar bir türlü tamamlanamıyor”.
“Siyasi cezalılara karşı düşman ceza hukuku, düşman infaz hukuku kapsamında sürdürülüyor" diyen Kürkçü, “Tutuklanan kişilerin, hapishaneye girişte kadın çocuk ayırt edilmeden çırılçıplak soyulması, fiziksel zor kullanılarak yürütülen üst arama uygulamasının artması, arama amacını aşan fiziksel güç, tahkir ve tehditin kullanılması bu şikayetlerin başında gelmektedir. Cezaevine giriş mahremiyet ihlali ile başlamakta, ziyaretler başladığında da bu uygulama devam ettirilmek istenmektedir”.
‘Çek dolandırıcılarının yerine gazeteciler’
Cezaevlerindeki sorunların ‘kalabalık koğuşlardan kaynaklanıyor’ izlenimi yaratılarak geçiştirilmek istendiğini söyleyen Kürkçü, “Çek dolandırıcılarından boşalan yerlere siyasi aktivistlerin, hak savunucularının ve gazetecilerin gireceğinden şüphe yoktur”.
Medyaya seslenen Kürkçü, “ Medyanın mağdurların sesi olma misyonunu yerine getirmeleri ve konuyu gündemde tutmaları gerektiğini düşünüyorum. Çünkü cezaevlerindeki gazeteci meslektaşlarınız da aynı muameleye maruz kalıyorlar. Kendilerine yöneltilen iddialar ispatlanamadığından şu anda tutuklu bulunan gazeteciler, Başbakan kadar, Bülent Arınç kadar masumdurlar”.
‘Tuz kokarsa ne olacak’
Kürkçü, Dev-Yol davasının zaman aşımı nedeniyle düşürülmesine soruya, “ Zamanında yerine gelmeyen adalet adalet değildir ancak bu, zaman ve tüm kavramları aşan bir şey. Bu olay, Türkiye'de yargılama usullerinin ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor. Şu an Türkiye'de en fazla yurttaş hakkını, insan hakkını ihlal eden kurum yargıdır. Ancak ihlaller karşısında dönüp dolaşıp gideceğimiz yer de orasıdır. Tuz kokarsa ne olacak?"
Mahkum şikayetleri :
Kürkçü’nün, Meclis Araştırması gerekçesinde sıraladığı mahkum şikayetleri şöyle:
-Tutuklanan kişileri hapishaneye girişte çırılçıplak soyma, fiziksel zor kullanarak yürütülen üst araması uygulamasının artması, arama amacını aşan fiziksel güç, tahkir ve tehdit kullanılması.
- Her gün 23 saat boyunca tek başına hücrede tutulan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum tutsakların yaşam koşulları gerek sağlık açısından gereke psikolojik açıdan işkence halini almıştır.
-Arama işleminin kuralsız ve denetimsiz uygulanması. Dedektörlü arama, üst araması, hücre aramaları ya da sayımlar esnasında personelin tavırları sonrasında fiziki saldırıların yaşanması bunların bazı cezaevlerinde sistematik hale gelmesi.
-Keyfi gerekçelerle verilen disiplin cezaları ile tutsaklara açılan soruşturmaların ömür boyu açık görüş yasağına dönüşerek iletişim ve ziyaret haklarının engellenmesi
-Tutuklu ve hükümlülerin avukatlarına kapalı olarak göndermek isteği mektupların engellenmesi, savunma dilekçelerinden AİHM başvurularına kadar her şeyin ayrıntılı incelenmek istemesi
-Kürtçe yayınların verilmemesi ya da çeviri tercüman parası adı altında mahkumlardan zorla para alınmak istenmesi.