AKP'den istifa eden eski Kültür Bakanı ve İzmir Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay, Başbakan Tayyip Erdoğan için, “Eski müttefiklerini dava ve inanç arkadaşlarını terk ettiği için yeni müttefikler bulmaya çalışıyor. Bundan sonra TSK ile bir ittifak sürdürülmeye çalışılacak ama geçmiş yıllarda kurunun yanında yaş o kadar yandı ki bundan sonra hangi çevreye elini uzatsa hiçbir çevre Başbakanın samimiyetine inanmayacaktır" dedi
Başbakan Erdoğan’ın, “17 Aralık operasyonunun kendisine dayanacağını bildiği için adliyeyi tarumar ettiğini” öne süren Günay, “Başbakan’ın, en iyi savunma saldırıdır” mantığı ile hareket ettiğini söyledi.
Güler Yılmaz’ın Taraf’ta yer alan haberine göre, Cumhurbaşkanlığı seçiminin önemli olduğunu belirten Ertuğrul Günay, “Türkiye ya bir felakete doğru gidecek ya da selamete çıkacak. Felakete doğru gitme ihtimali çok kuvvetli” değerlendirmesinde bulundu.
Günay’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
'17 Aralık milat olacak'
“Türkiye’nin siyasi tarihi yazılırken 17 ve 25 Aralık günleri milat olarak kaydedilecek” diyen Günay, “2011 seçimlerinden sonra kendisini kontrol edebilecek hiçbir güç kalmadığını sanan iktidar çevrelerinde en üst düzey bazı yöneticilerin ciddi yolsuzluk, hukuksuzluk işlerine başladığına ilişkin belge ve bilgiler kamuoyu ile paylaşıldı. O tarihten itibaren de bu iddiaların kendisine uzanması ihtimali karşısında Sayın Başbakan devletin bütün kurallarını altüst ederek bu iddiaları çürütme yolunu seçti. İşin ucunun Başbakan’a da gelmesine dönük ciddi iddialar ortaya atıldığı için Erdoğan hukuku savunuyormuş görüntüsü altında aslında kendisine dönük bir savunma mekanizması geliştirdi, bu operasyonu yöneten adliye mensuplarını tarumar etti. 17 ve 25 Aralık operasyonlarını yapanların itibarını zedelemeye ve böylece bu iddiaları, suçlamaları çürütmeye kalkıştı. Son operasyon en iyi savunma saldırıdır mantığının acımasız son örneğidir. Geçmişte bazı olaylarda karşı tarafı dinlemeyi, empati yapmayı önerdiğim zaman ‘hayır en iyi savunma saldırıdır dediğini’ Sayın Başbakan’ın böyle bir bilinç altı olduğunu biliyorum.Emniyet’e dönük operasyonda da bu yapılıyor” ifadelerini kullandı.
'TİB’in MİT’e bağlanması'
TİB’in MİT’e bağlanmasını “bazı delillerin karartılması” için olduğunu belirten Günay “TİB’in MİT’e bağlanması operasyonu, TİB’deki değişiklikler, bazı bilgilerin yok edilmesi, kadük hâle getirilmesi, bazı delillerin karartılması ve MİT gibi kendi kontrolünde sandığı bir mekanizmaya bunların taşınması gibi bir amaca yönelik. Ama bütün yok edilen bu belgelerin bir örneği bir yerlerde var” dedi.
‘Ağustos’daki seçimlerde felakete doğru gitme ihtimali kuvvetli’
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “adaylardan bir tanesinin Anayasa kurallarını değiştireceğini söylediğini” belirten Günay “İlk defa Türkiye’de halkoyu ile cumhurbaşkanı seçilecek. Ama üç aday da parlamenter demokrasinin ve Anayasa’nın kurallarına içtenlikle uyacağını söyleyerek yarışmıyor. Bunlardan bir tanesi Anayasa kurallarını değiştireceğini, Anayasa’da yazan kuralları zorlayacağını ve sistemi değiştirmeye kalkacağını söylüyor. Bir rejim değişikliğinden söz ediyor. Şimdiye kadar yaptıklarına bakınca ne yapacağı konusunda da bütün toplumun kaygıları var. O yüzden Türkiye ya bir felakete doğru gidecek ya da selamete çıkacak Ağustos ayındaki seçimlerde. Felakete doğru gitme ihtimali çok kuvvetle söz konusu.
Sayın Başbakan’ın seçimi kazanması bir rejim tartışması, bir yönetim krizi, kurumların alt üst olması sonucu doğuracağı için bir felaket bir rejim sıkıntısı yaşanacak.
Eğer seçilirse bu; 90 yıldan bu yana parlamenter demokrasiyi korumaya çalışan Türkiye cumhuriyetinin her şeyi kendi elinde toplayan adı başkan ama özü diktatör bir kişi tarafından yönetilme sürecinin halk tarafından bilinmeden onaylanması anlamını taşır” dedi.
‘Sırada hâkim ve savcılar var’
Günay’a göre, polislerden sonra sırada hâkimler ve savcılar var. “Gözaltına alınan emniyetçilerin çoğu uygulama insanı. Karar insanı değil. Emniyetçiler hakimlerin aldığı bir kararı veya savcının talimatını uyguluyorlar. Öyle sanıyorum ki burada bir delil üretilirse bunun arkası hakimler ve savcılara uzanacak” diyen Günay, şöyle devam etti: “Bundan sonra TSK ile bir ittifak sürdürülmeye çalışılacak ama geçmiş yıllarda kurunun yanında yaş o kadar yandı ki bundan sonra hangi çevreye elini uzatsa hiçbir çevre Başbakanın samimiyetine inanmayacaktır. Bir dönem inandık. Ama bundan sonra TSK’nın içinde de emniyetin içinde de Adaletin içinde de iyi niyetle yapılmış bir operasyon, iyi niyetle atılmış bir adım diye kimse bakmayacaktır.”
‘Başbakan, yeni müttefikler peşinde’
Ertuğrul Günay, Erdoğan’ın kendine yeni müttefikler bulmaya çalıştığını şöyle ifade etti: “Sayın Başbakan sıkıştığı için son 6 ay içinde olmadık çevrelerle işbirliği yapıyor. Başbakan yeni müttefikler bulmaya çalışıyor. Eski müttefiklerini dava ve inanç arkadaşlarını terk ettiği için yeni müttefikler bulmaya çalışıyor. Ama bütün bu eski dosyalar yeni baştan 5-10 yıl sonra açılabiliyor, yargılama sil baştan olabiliyor. Bu iktidar bir gün değişecek. Bu yargılamalar tekrar gündeme gelir, Kenan Evren örneğini unutmayalım. 90 yaşında da bir insan mahkum edilebilir ki ben bu işlerin o kadar uzun süreceğini zannetmiyorum. Somut belgeler ortalıkta gezindiği sürece bir gün mutlaka yargının önüne gelecek. Bu yoldan Çankaya’ya çıksanız bile arkanızda müthiş bir tahribat bırakıyorsunuz. O tahribat sizden bunun hesabını sorar.”