Politika

Ersoy Dede: İstanbul’da FETÖ için kendini yakacak 500 suikastçı bulamazlar mı?

"Evet, panik yok ama rehavet de yok"

12 Ekim 2016 12:28

Star yazarı Ersoy Dede, ikinci darbe girişimi iddialarına ilişkin olarak, "Mesela polis içindeki hücrelerini harekete geçirip, topyekün ülke genelinde suikastler tertipleyebilir ve kaos ortamı oluşmasını sağlayabilirler" görüşünü savundu. "Bu haldeyken İstanbul’da FETÖ için kendini yakacak 500 suikastçı bulabilirler mi, bulamazlar mı?" diye soran Dede, "Aynı anda toplumu yönlendirme kabiliyeti olan 25-30 gazeteciye, sözüne itibar edilen yerel yöneticilere - milletvekillerine, kendilerine engel olarak gördükleri polis müdürlerine, savcılara yönelik bir eş anlı suikast tertipleyebilirler mi?.. Bence yapamazlar.. Ama akıllarından geçtiğinden eminim.. Evet, panik yok ama rehavet de yok" ifadesini kullandı.

Dede'nin Star'da "Kim kimi tasfiye ediyor?" başlığıyla yayımlanan (12 Ekim 2016) yazısından bazı bölümler şöyle:

"İkinci bir darbe gelecek” türü haberlere ne kadar mesafeli yaklaştığımı okurlar bileceklerdir.. Ama her fırsatta da tedbiri elden bırakmamak gerektiğini, rehavete kapılmanın ne denli vahim neticeler doğurabileceğini anlattık.. 

Anlatmaya da devam edeceğiz..

Evvelâ durum tespiti yaparak başlayalım..

FETÖ hâlâ daha devlet içinde varlığını sürdürüyor mu?

Tek bir örnek vereyim size..  

Daha iki gün önce Edirne’de bir operasyon yapıldı.. Edirne organizenin başındaki isim Engin Erdoğan gözaltına alındı.. 15 Temmuz sonrası FETÖ soruşturmalarını yöneten isim..

Bunlardan çok var..  

MİT’ten tasfiye edilen istihbaratçıların kimleri FETÖ’cü diye memuriyetten attırdığını bilmiyoruz..

Ya da bürokraside yükselmiş FETÖ’cülerin alt kadroda ne tür bir temizlik yaptığını..  

Çok açık sorgulamamız lâzım mesela artık Edirne’deki operasyonları..  

Bu FETÖ’cü müdür hangi manipülasyonları yaptı?..  

Kimleri FETÖ’cü diye suçlayarak saf dışı bıraktı?..  

Yerine “vatansever” adı altında hangi örgüt üyelerini kaydırdı?..

Nerede hangi delilleri yok etti?.. Biliyor muyuz?.. Bilmiyoruz..  

Edirne bu haldeyse İstanbul nasıldır peki sizce?..

Edirne’deki toplam polis sayısı 1.400..  

İstanbul’da ise bu sayı 44 Bin...  

Peki 15 Temmuz sonrası bu 44 bin polisten kaçı açığa alındı?..

700 mü? 1.000 mi?

Bu kadar mıydı İstanbul polisindeki FETÖ varlığı?..

Hiç kimseyi tedirgin etmek için yazmıyorum bunları..

Ama tedbiri elden bırakmamak adına toplam tabloyu gözden kaçırmamak lazım..

FETÖ’cüler ne yapabilirler?

7 Şubat 2012’deki, MİT Başkanı’nın ifadeye çağrılması rezaleti FETÖ’nün yaptığı en sert hamlelerden biriydi.. Bundan daha fazlasını yapamazlar dediğimiz gün, Türk savaş uçaklarıyla Uludere’de vatandaşın tepesine bomba yağdırdılar ve bunu İçişleri Bakanı eliyle hükümetin sahiplenmesini sağladılar.. Daha da fazlasını yapamaz artık dediğimiz gün İstanbul kent medyasını işgal edip, prestij projelerin durdurulmasını pazarlığa açtılar, hükümeti iç savaşla tehdit ettiler.. Artık bundan daha da fazlasını yapamazlar dediğimiz gün, Başbakan’ın oğlunu tutuklamaya kalktılar.. Oradan aileye ulaşmaya çalıştılar.. Daha da fazlasını yapamazlar dediğimiz gün, MİT TIR’larını durdurarak iki Türk askerinin, iki vatan evlâdının birbirine silah doğrulttuğu o içler acısı manzarayı yaşattılar ülkeye.. Artık herhalde daha da fazlasını yapamazlar dediğimiz gün Türk askeri üniforması giymiş teröristleriyle ülkeyi toptan teslim almaya çalıştılar.. O yüzen şimdi de ‘artık bir şey yapamazlar’ diyecek durumda değiliz..

Mesela polis içindeki hücrelerini harekete geçirip, topyekün ülke genelinde suikastler tertipleyebilir ve kaos ortamı oluşmasını sağlayabilirler.. Bir üstteki yazıda o sayıları durup dururken vermedim.. Hesabı siz yapın, bu haldeyken İstanbul’da FETÖ için kendini yakacak 500 suikastçi bulabilirler mi, bulamazlar mı?.. Aynı anda toplumu yönlendirme kabiliyeti olan 25-30 gazeteciye, sözüne itibar edilen yerel yöneticilere - milletvekillerine, kendilerine engel olarak gördükleri polis müdürlerine, savcılara yönelik bir eş anlı suikast tertipleyebilirler mi?.. Bence yapamazlar.. Ama akıllarından geçtiğinden eminim.. Evet, panik yok ama rehavet de yok..