Yaşam

Erkeklerin en büyük 4 korkusu

"Yalnızca mantıklı kararlar veriyorsunuz diye kendinizi "yetişkin" sayıyorsanız da kendinizi kandırıyorsunuz"

23 Haziran 2014 16:31

Paul B. Farrell/Wall Street Journal

Stresli misiniz? Çok fazla baskı altında mı hissediyorsunuz kendinizi? Bir şeyler sizi engelliyor mu? Sizi sabote eden ne? Çevrenize iyi bir bakın, nedenlerini hemen yanı başınızda göreceksiniz. Beyninizin derinliklerinde değil, dilinizin ucunda.

Aslında sizi sağlıklı, mutlu ve başarılı bir hayattan geri tutan nedenleri çok iyi biliyorsunuz. Yalnızca yapmanız gereken herkesin karşısına çıkan bu 4 korkunun kökündeki mental zorluklarla, psikolojik engellerle ve hatta hayatınız boyunca karşılaşacağınız bu konularla savaşmanız ve büyümenin zamanı geldiğini anlayarak gerçeklerle yüzleşmeniz.

Gerçekten özgür mü olmak istiyorsunuz? Tamam çoğu insan geçmişin hayaletleri tarafından kontrol edildiklerini itiraf etmek istemezler ama sizin hayatınız bu. Herhangi bir yatırım stratejisi değil. Sizin hayatınız aktif bir trader olup olmamanız veya alım satım işlemleri yapmanızdan ibaret değil.

Gerçekten özgür olmak sizin mantıklı düşüncelerinizden ziyade çok uzun süreler önce anneniz, babanız, çocukluk travmaları, okul başarısızlıkları, reddedilmeler, sevdiklerinizi kaybetme ve beyninizdeki bağlantıları yeniden oluşturan diğer bütün duygusal şoklardan meydana gelen mental çöplüğü boşaltmaktan geçer.

Ve yalnızca mantıklı kararlar veriyorsunuz diye kendinizi "yetişkin" sayıyorsanız da kendinizi kandırıyorsunuz.

Hoşunuza gitsin ya da gitmesin verdiğiniz kararları beyninizden, mantığınızdan, rasyonel analizlerden değil, duygularınız, hisleriniz ve bilinçaltınızdan geliyor.

Erkeklerin eninde sonunda yüzleşmesi gereken 4 handikap

Bütün Jung terapistleri bilirler ki erkeklerin çoğunluğunun gözü sırlara karşı kapalıdır ve farkında değildirler. Terapistler aynı zamanda erkeklerin bunu sert bir görünüşün ardına saklamakta da zorlandıklarını ve mantıklı kararlar veriyorlarmış gibi görünmeye çalıştıklarını söylüyor. Araştırmaların aktif kısa pozisyonların pasif uzun pozisyonlardan daha yüksek getiri sağladığını göstermesine rağmen birçok kişinin kısa pozisyonda takılıp kalmasının nedenlerinden bir tanesi de budur.

Bu gerçeğin arkasında en başarılı erkeklerin bile aslında tam olarak özgür olmadığı yatıyor: Bu 4 sır erkekleri gözleri kapalı bir yatırımcı, iş adamı, siyasetçi, aile üyesi yapıyor. İşte erkeklerin tümünün karşılaştığı ve yüzleşmemesi durumunda bütün hayatı boyunca başına bela olacağı 4 sır.

 

1. Bir role takılıp kaldınız, başkasının hayatını yaşıyorsunuz

Birçok erkek hayatlarını anneleri babaları olsun, akrabaları olsun, aileleri olsun, dini toplum olsun, başkalarının beklentilerini karşılayabilmek için geçiriyor. "Onların" hiç bir zaman başaramadıklarını başarmak istiyorlar. Fakat maalesef böylesi motivasyonlarla oynadığımız roller derin huzursuzluklar yaratıyor ve hayatımızın diğer alanlarında hedeflerimiz, performansımızı, başarı fırsatlarımızı sabote ediyor.

 

2. Sert mizacınız yalnızca korkmuş bir ufak çocuğu koruyor

"Dünya büyük ve tehlikeli bir yer" diyor Hollis. Erkekler korkmamaları gerektiğine inanarak programlandırılıyorlar. Fakat orada bir yerde gerçekten korkmuş bir çocuk var ve erkekler bunu maço bir karakterin ardına saklıyorlar. Ve uyanma vakti gelene kadar sert ve kararlı görüntüsünü kaybedecek korkusuyla bunu itiraf edemiyor. Bundan dolayı erkekler aşırı tepki veriyor ve iş dünyası ve piyasalarda maço davranışlarla gizlemeye çalışıyor.

 

3. Duygularınızı ve hislerinizi bastırıp görmezden geliyorsunuz

Spor yapmak, askeri kamplara katılmak, risk almak ve diğer zorluklar "gerçek erkeklerin" acıya dayanıklı oldukları, sert görünümlerini nasıl devam ettirebilecekleri, duygularını nasıl gizleyebilecekleri inancını pekiştiriyor. Fakat bu fiziksel acı maalesef bizi reddedilme, kaybetme, üzüntü, ölüm ve diğer duygusal travmatik acılara hazırlayamıyor.

 

4. İçimizdeki "anneyi" etrafımızdaki bütün kadınlara yansıtıyoruz

Etrafımızdaki bütün kadınlara, kız arkadaşımıza, akrabamıza, arkadaşlarımıza, kadın patronlarımıza, evet bütün otoriteye içimizde kendi yetiştirdiğimiz "anneyi" yansıtıyoruz. Jung buna alter ego, yani ikinci kişiliğimiz, diyor; bizim feminen doğamız, ruhumuzu dengeleyen faktör. Birçok erkek bu doğadan korkuyor, reddediyor, görmezden geliyor ve gerçek erkeklikte yanlış olur diye bastırıyor ama bir tek kendi içlerinden gelen bir güç kaynağı olarak görmüyor. Bu bütün Doğu geleneklerinin yin-yangıdır.

Evet, sizin içinizden gelen güç gerçek gücünüzün kaynağıdır. Bu 4 korkuyla yüzleşin, gücünüzü keşfedin, özgür olun ve hayattaki gerçek rolünüzü yaşayın.

 

Wall Street Journal Türkçe