Gördükleri şiddet nedeniyle yaşamını yitiren kadınların dijital ortamda istatistiğinin tutulduğu ‘Anıt Sayaç’ın verilerine göre 2015 yılın ilk 64 gününde 53 kadın yaşamını yitirdi. Vahşet istatistiğine dün 3 aydır ailesinin kayıp diye aradığı Gülşen Süzer eklendi. Gaziantep’te dün 32 yaşındaki Yasemin Çakar’ın çocuklarının gözünün önünde 13 yıllık eşi Şehmus Çakar tarafından av tüfeğiyle öldürülmesiyle sayı 55’e çıktı. Öldürülen kadınların çoğunluğunun katilleri kocaları ya da sevgilileri oldu. Erkeklerin bahaneleri ise kadının çoğunlukla boşanmak istemesi ya da barışmayı kabul etmemesi…
Türkiye 2014 yılında 294 kadınını şiddet nedeniyle toprağa verdi. 2015’in ikinci günü, Gamze Ergüneş, boşandığı eşi Ahmet Kalaycı tarafından silahla vurularak öldürüldü. Ocak ayında en az 30 kadın öldürüldü. Her gün 1 kadını toprağa veren şiddet, Şubat ayında da hız kesmedi. Şubat ayında da en az 16 kadın cinayete kurban gitti. Kadın cinayetlerinin kamuoyunda bir kez daha tartışılmasına neden olan Özgecan Aslan‘ın ölümü de Şubat ayında meydana geldi. Mart ayının sadece ilk 6 gününde de 7 kadın hayatını kaybetti.
Öldürülen kadınların yüzde 32’si bıçaklanarak, yüzde 30’u ateşli silahla, yüzde 12’si darp edilerek öldürülürken yılın ilk 3 ayı tamamlanmadan Türkiye’nin 22 farklı ilinde kadın cinayetleri meydana geldi. Cinayetler en çok yer 8 kadının öldürüldüğü İstanbul’da işlendi.
Milliyet’ten Çiğdem Yılmaz ve Seray Yalçın’ın haberine göre, uzmanların gösterdiği neden ise, kanunun uygulamasında yaşanan sıkıntılar. Görüşler şöyle:
- Gülsüm Kav (Kadın Cinayetlerini Durduracağız Federasyonu Genel Temsilcisi): Kadın cinayetlerinin devam etmesindeki en önemli payda indirimlerin gündeme girmesidir. 6284 sayılı kanunun aslında yeterli olduğu halde uygulamalarda büyük sıkıntılar var. Bunu 3 gün önce Antalya’da sevgilisi tarafından katledilen Deniz Aktaş cinayetinde gördük. Müdahale yetkisi olmasına rağmen ‘beni kurtarın’ diye çığlık atan genç kadının öldürülmemesine polis yetkileri müdahale edebilirlerdi. Bu kanun gereği gibi uygulanmasa cinayetler durur. Ceza kanununda kadın cinayetleri maddesinin düzenlenmesi lazım. Meclis’e önerilerimizi götürdük fakat bu dosyalar Meclis raflarında bekliyor.
- Aydeniz Alisbah Tuskan (İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Koordinatörü): Baro olarak geçtiğimiz yıl 2 bin 800 kadın için tedbir kararı çıkardık fakat bu kadınların yüzde 80’nine yakını yasa ve uygulamalardaki eksikler nedeniyle şiddet görmeye devam ediyor.
- Duygu Buğa (Uzman Sosyal Psikolog): Kadını öldüren birçok erkeğin aslında geçmişinde çok farklı suçları bulunuyor. Fakat herhangi bir ceza almadan yasal sistemden kurtulmuşlardır. Bu gibi suç işleyen bireylerin rehabilite edilmesi gerekir. Bu gibi şiddeti tetikleyen önemli etkenlerden biri de aile içi şiddet, bu gibi küçük denecek şiddetin önüne geçilmediği taktirde bu durum insan öldürmeye kadar gidiyor. Erkek ve kadın arasında eşitlik ve güç dengesinin olmaması da erkek şiddetini tetikliyor.
Yargı erkekleri koruyor
‘İstanbul Kadın Avukat Dayanışması’ üyesi bir grup kadın avukat, kadına yönelik şiddet suçlarına karşı daha etkin önlemler alınması talebiyle Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde eylem yaptı.
Adaleti temsil eden ‘Themis’ heykelinin bulunduğu alanda toplanan kadın avukatlar, yaklaşık yarım saat süren oturma eyleminde yere “Adalet değil, gerçek adalet” pankartı açtı. Basın açıklamasını okuyan avukat Selmin Cansu Demir, şiddet suçunun mağduru kadınların beyanlarının yok sayıldığı, kadınlara karşı en ağır suçu işleyen erkeklerin haksız tahrik indirimlerinden yararlandığı ve faillere cezaların alt, indirimlerin ise üst sınırdan verildiğini söyledi. Demir, “Erkekler korunuyor” dedi.