Gündem

Ergenekon'da yine silah bulundu

‘Ergenekon soruşturması' kapsamında tutuklanan Abdurrahim Doğru'nun evinde, 2'si uzun menzilli 5 silah bulundu.

25 Şubat 2009 02:00

‘Ergenekon soruşturması' kapsamında Diyarbakır'daki evinden gözaltına alındıktan sonra götürüldüğü İstanbul'da tutuklanarak cezaevine konulan Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü öğretim görevlisi Abdurrahim Doğru'nun evinde,  2'si uzun menzilli 5 silah bulundu.


Silahların herhangi bir olayda kullanılıp kullanılmadığına ilişkin seri numaralarından yola çıkan polis, kayıtları karşılaştırınca uzun namlulu silahlardan birinin Şırnak eski milletvekili ve Devlet Bakanı Salih Yıldırım'a, diğerinin Olağanüstü Hal Bölge eski Vali Yardımcısı ve Şırnak Valiliği'ne atanan Hüseyin Başkaya'nın adına kayıtlı olduğu belirlendi.

Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların istemi üzerine yakalanıp İstanbul'a gönderilen Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Atatürk İlke ve İnkılapları dersine giren ve bir dönem Diyarbakırspor As Başkanlığı yapan öğretim görevlisi Abdurrahim Doğru gözaltına alınırken evinde arama yapıldı. Devlet aleyhine işlenen suçlara bakmakla görevli Özel yetkili Ağır Ceza Mahkemesi Yedek Hakimliği'nden alınan arama kararıyla merkeze bağlı Kayapınar İlçesi'ndeki evinde İstanbul polisiyle koordineli ve çok gizli yapılan aramada, Doğru'nun evindeki 1 bilgisayar, 2 harddisk, hafıza kartları, 2 cep telefonu, CD'ler, bazı belge ve evraklara incelenmek üzere el konuldu. Evde detaylı arama yapan polis yatak odasında mobilyalı gizli bölüme ulaştı. Burada kılıf ve bezlere sarılı 2'si ‘vahim nitelikli' olarak tabir edilen uzun namlulu, 1'i Glock marka olmak üzere 9 milimete çapında 3 tabanca olmak üzere 5 silah ele geçerildi.

Silahlarla atış yapılmış

Evde yapılan aramadan sonra tutanak tutan polis, el konulan malzemeler ile 5 silahı incelenmek üzere Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne getirdi. Polis, ele geçen silahların ‘Ergenekon terör örgütü' kapsamında herhangi bir olayda kullanılıp- kullanılmadığını tespit etmek için Kriminal Polis Laboratuvarı'nda incelemeye aldı. İlk incelemede silahların tümünden atış yapıldığı belirlendi. Silahların faili meçhul herhangi bir olayda kullanılıp kullanılmadığının tam tespiti için halen incelemenin devam ettiği ifade edildi. El konulan silahların seri numaralarından yola çıkan polis daha sonra inanılmaz ama gerçek olan bulguya ulaştı.

Ele geçen uzun namlulu yivli kurşun özellikli 2 tüfekten birinin Anavatan Partisi'nden Şırnak Milletvekili seçilen ve 55'inci Hükümet döneminde ‘GAP'tan Sorumlu Devlet Bakanı' olan Şırnak Milletvekili Salih Yıldırım'ın adına, diğerinin halen Merkez Valisi olan Olağanüstü Hal Bölge eski Vali Yardımcısı ve Şırnak eski Valisi Hüseyin Başkaya adına kayıtlı olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine soruşturmayı genişleten Başsavcılık, Başkaya ile Yıldırım adına kayıtlı olan silahların nereden ve nasıl temin edildiğini araştırdı.

Yapılan araştırmada, silahların Olağanüstü Hal uygulamasının yürürlükte olduğu yıllarda olası terör saldırılarına karşı güvenlik amacıyla mülki amirlere ve üst düzey kamu görevlilerine dağıtılan silahlardan olduğu, Olağanüstü Hal uygulamasının sona ermesiyle birlikte iade edilmesi gerekirken, adına kayıtlı kişilerce teslim edilmediği belirlendi. Diğer 3 tabancanın da ruhsatsız olduğu ve balislik incelemesinin devam ettiği bildirildi. Silahlar ve evde ele geçen diğer malzemeler Ergenekon soruşturmasının yürütüldüğü Beşiktaş Adliyesi'ne gönderildi.

Rektörlük seçimini konuşmuş

Teknik takip altında tutulan ve uzun süreden bu yana telefonları dinlemeye alınan Abdurrahim Doğru'nun, Malatya’da görevli Mehmet Çolak adlı bir uzman çavuş ile de ilişki içerisinde olduğu belirlendi. Çolak'ın, Malatya'da görevli bir yüzbaşının refaransıyla Diyarbakır'a gelip Doğru ile kentin değişik yerlerindeki umuma açık yerlerde 5 kez görüştükleri tespit edildi. Telefon dinleme kayıtlarındaki görüşmenin içeriğinde ise, Abdurrahim Doğru ile uzman çavuş Mehmet Çolak’ın geçen yıl yapılan Dicle Üniversitesi Rektörlük seçimiyle ilgili defalarca uzun görüşme yaptıkları belirlendi.

'Bakan ve valinin silahını devlete verecektim'

Toplanan tüm kanıtların ardından nöbetçi savcılığa sevk edilen Abdurrahim Doğru, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Ancak mevcut delil durumuna göre tutuklama istemiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Ergenekon terör örgütü, evinde ele geçen silahlar ve uzman çavuş ile yaptığı görüşmelerle ilgili sorgulanan Abdurrahim Doğru ifadesinde şunları söyledi:

“Benim Ergenekon terör örgütüyle herhangi bir bağlantım yoktur. Evimde ele geçen uzun namlulu 2 tüfeği av merakım olduğu için bulunduruyordum. Tabancalar bana aitir. Silahlardan Hüseyin Başkaya adına kayıtlı olan tüfek uzun zamandan beri evimdeydi. Hüseyin Başkaya, Olağanüstü Hal uygulaması sona erdikten sonra tayini çıkıp gittiği zaman bu silahı bana bıraktı ve ‘OHAL silahıdır, sen teslim edersin’ dedi. Ben de araya hafta sonu girdiği için pazartesi günü teslim etmeyi düşünüyordum, ama evime yapılan baskın sonucu ele geçti. Salih Yıldırım ile tanışmışlığımız var. Yakınen kendisini tanırım. Benim av merakım var diye silahını bir süre kendisinden aldım. Sonra iade etmek için aradığımda bana ’Alırım acelesi yok’ dedi. Bende uygun bir zamanda kendisine, ya da silah ruhsat şubesine veririm diye öylece evde tuttum. Uzman çavuşu eşimin Malatyalı olması nedeniyle oradan bir tanıdık bana göndermiş yardımcı olmam için. Ben kendisini yüzbaşı olarak biliyordum. Birkaç kez görüştüm, uzman çavuş olduğunu öğrendimde ilişkimi kestim. Rektörlük seçimiyle ilgili yaptığımız konuşma seçime denk düştüğü dönemde görüşmemizden dolayıdır.”

Kuvvetli suç şüphesi tutuklattı

Abdurrahim Doğru, “Ergenekon terör örgütü üyesi olup, bu örgüte ait silahları gizlemek, vahim nitelikli silah bulundurmak” suçlarından TCK'nın 314/2 ve 6136 sayılı ateşli silahlar kanununa muhalefet etmekten ‘Şüpheden uzak, kuvvetli suç şüphesi bulunması, kaçma ve delilleri karartma ihtimalinin yüksek olması' nedeniyle tutuklandıktan sonra özel bir ekibe teslim edilerek soruşturmanın yürütüldüğü İstanbul’a gönderildi. Abdurrahim Doğru'nun Olağanüstü Ha'in yürürlükte olduğu yıllarda bölgedeki birçok askeri ve emniyet yetkilileriyle yakın ilişki içerisinde olduğu ifade edildi. Doğu'nun Dicle Üniversitesi’ni yanı sıra Diyarbakır A.Gaffar Polis Meslek Yüksek Okulu'nda da Atatürk İlke ve İnkılapları dersine girdiği vurgulandı.