Ümraniye'de 2007 yılında bir gecekondunun çatı katında el bombalarının bulunmasıyla başlayan Ergenekon davasında sanık olarak yargılandığı sırada 'gizli tanık'lık yapan Osman Yıldırım'ın tahliyesinin ardından ortadan kaybolduğu ortaya çıktı.
Ergenekon davasındaki kumpas iddiaları araştıran İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mesut Erdinç Bayhan, davada ifade veren gizli tanıkların yeniden ifadesini almak istedi ancak tanık koruma programı kapsamında koruma altında bulunan Osman Yıldırım’a ulaşılamadı.
Çağdaş Ulus’un Vatan’da yer alan haberine göre, Ergenekon davasında 275 sanık yargılanmış ve 2013 Ağustos'ta mahkemeden ağır hapis cezaları çıkmıştı. Dava boyunca sanıklar ve avukatları soruşturmaya dayanak olan e-mailler, gizli tanıklar ve aramalarda bulunan belgelerle ilgili itirazlarda bulunmuş ve 'kumpas' iddialarını gündeme getirmişti. Sanık avukatları 31 gizli tanıktan çoğunun daha önce örgüt davalarında hüküm giymiş olan kişiler ve bazı emniyet personelinden oluştuğunu ve yanlı beyanlarda bulunduğunu öne sürmüştü. Avukatlar e-maillerin aynı kaynaktan gönderildiğini savunurken, belgelerin de sahte olduğu ve bilgisayarlara sonradan yüklendiğini söylemişti.
İzmir'deki evinde bulunamadı
Ergenekon davası sonuçlanıp Yargıtay'a gönderilirken davadaki 'kumpas' iddialarını soruşturmak için İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mesut Erdinç Bayhan görevlendirildi. Bayhan, daha önce Ergenekon savcıları Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın tarafından ifadelerine başvuran gizli tanıkları yeniden dinlemeye karar verdi. Bazı gizli tanıkların ifadesini alan savcı Bayhan, Danıştay saldırı hükümlüsü Osman Yıldırım’ın da dinlenilmesi için polisten yardım istedi. Ancak Antalya'da bir dizi estetikle yüzü değiştirilip kendine yeni yüz ve yeni kimlik edindiği belirtilen Osman Yıldırım'ın 150 bin dolara satın aldığı sosyal tesisleri, havuzu ve güvenliği bulunan İzmir'deki evine giden polisler Yıldırım'a ulaşamadı. Bunun üzerine akrabalarının bulunduğu Kars ve Erzurum'daki adreslere gitti. Ancak burada da Yıldırım'ın izine rastlanmadı.
'Evrakı yok oldu' iddiası
Tanık Koruma Programı'na dahil olan Osman Yıldırım'ın kayıtlarının da ortada olmadığı öne sürüldü. Yıldırım'ın programa dahil olduktan sonra Tanık Koruma Daire Başkanlığı'ndan bazı polislerle iletişimini sürdürdüğü öğrenilirken, polisin verdiği adreslerde Yıldırım'ın bulunamaması üzerine savcılık kayıtların değiştirilmiş olabileceği ihtimalini de değerlendiriyor. Savcılığın bu nedenle bazı polislerin ifadesini aldığı belirtildi.
Hem tanık hem sanık
17 Mayıs 2006’da gerçekleştirilen Danıştay saldırısıyla ilgili davada Osman Yıldırım Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada müebbet hapis cezasına çaptırıldı. Cezaevinden mahkemeye dilekçeler gönderen Yıldırım, daha önceki ifadelerini reddederek Danıştay saldırısını ve Cumhuriyet gazetesinin bombalanma olaylarını Ergenekon'un talimatıyla yaptıklarını söyledi. 2008'de Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, Yıldırım’ın tanık olarak ifadesini aldı. Bu ifadeyle Danıştay saldırısı Ergenekon davasıyla birleştirildi. Yıldırım tanığı olduğu davanın sanıklarından biri oldu. Dava sürecinde, ‘Gizli tanık 9’un da Osman Yıldırım olduğu anlaşıldı.
Nasıl kurtuldu?
Ergenekon savcıları ve polislerin 'Osmanım' diye hitap ettiği belirtilen Osman Yıldırım, Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili beraat etti. 'Terör örgütü üyeliği'nden verilen 15 yıl hapis cezası 'işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi' nedeniyle 4’te 3 oranında indirilip 3 yıl 9 aya düştü. 'Tehlikeli madde bulundurmak'tan da 5 yıl 3 ay hapis cezası alan Yıldırım'ın toplam cezası 9 yıl oldu. Yıldırım, tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak 5 Ağustos 2013'te tahliye edildi. Ergenekon savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın'ın davanın temyiz dilekçesinde Yıldırım 'suçun işlenmesinden gönüllü olarak vazgeçtiği' için ceza verilmemesini istedi.
Dosyası kabarık!
Tanık koruma programı içinde izini kaybettirdiği belirtilen Yıldırım'ın suç kaydı şöyle;
- 1986 - Ablasını öldürdü: Akhisar’da ablası Miyase Yıldırım’ı öldürüp kaçtı. 20 yıl hapis aldı, 4 yıl yatıp çıktı.
- 1993 - Fuhuşa aracılık: Öz yeğenini erkeklere pazarladığı gerekçesiyle 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
- 1994 - Öldürmeye teşebbüs: Alacak verecek meselesi yüzünden bir kişiyi vurdu. Aftan yararlanarak 2000 yılında çıktı.
- 1998 - Sahte kimlik: Kırklareli’nde sahte kimlik çıkartmaya çalışırken yakalandı.
- 2008 - Atatürk'e hakaret: Kamu görevlisine ve Atatürk’ün hatırasına alenen hakaretten 3 yıl 9 ay ceza aldı.
Tanık Koruma Programı nedir?
- Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Tanık Koruma Daire Başkanlığı 2009'da hayata geçti. İlk şube müdürlüğü Ergenekon soruşturmasının gizli tanıkları için İstanbul'da, ardından Ankara ve İzmir'de kuruldu. Başta terör, organize, narkotik, mali ve kaçakçılık suçlarıyla ilgili operasyonlarda tanıklık yapanlara koruma sağlanmaya başlandı.
- Yasaya göre tanıklık görevi sebebiyle ciddi tehlike içinde bulunanlar bu program kapsamına alınıyor. Bunun için savcı ya da tanığın mahkemeye başvurması gerekiyor.
- Yasa gereğince tanığın kimlik ve adres bilgileri gizli tutuluyor, adli sicil,askerlik, vergi, nüfus, sosyal güvenlik ve benzeri kayıtları değiştiriliyor.
- Geçici olarak geçimini sağlaması için yardımda bulunuluyor.
- Uluslararası anlaşmalara uygun şekilde, geçici olarak başka bir ülkeye yerleştirilebiliyor.
- Fizyolojik görünümü estetik cerrahi yoluyla veya estetik gerektirmeksizin değiştiriliyor.
- Tanık bu program kapsamında gizlendiği sürece sadece ilgili polisler nerede olduğu ve ne yaptığını biliyor.