06 Ocak 2016 13:41
'25 Aralık soruşturmasında usulsüzlükler yaparak şüphelilere kumpas kurdukları iddia edilen aralarında Fethullah Gülen ve eski Emniyet Müdürü Yakup Saygılı’nın da bulunduğu 69 sanığın yargılamaları İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İsmail Uçar tarafından hazırlanan 1453 sayfalık iddianamede 8 müşteki, 27 mağdur, 69 şüpheli yer alıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan, damatı Berat Albayrak, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın da aralarında bulunduğu 8 kişi "müşteki" sıfatıyla yer alıyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu ve bazı eski bakanların da aralarında bulunduğu 27 kişi ise iddianamede "mağdur" olarak yer alıyor.
Örgütün aşama aşama devleti ele geçirdiği savunulan iddianamede, "Örgüt çok büyük bir camiaya sahip olduklarını düşünerek, artık önlerinde kimsenin duramayacağı fikrine kapılmışlardır. Yaşadıkları özgüven patlamasının neticesi olarak 2007 yılından beridir devletin güvenliğinin teminatı olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki, vatansever subayları pasifize edebilmek için kendi uydurdukları delillerle operasyon yapmışlardır. Bu şekilde yüzlerce subayın hayatını kararttılar ve birçok masum insanın ekmeğiyle oynadılar" ifadeleri yer alıyor.
İddianame şu ifadelere yer veriliyor:
"Failleri henüz bulunup yargı önüne çıkarılamadı ancak, kimlikleri tespit edilemeyen kişiler tarafından ana muhalefet partisi genel başkanına kaset yoluyla şantaj yapılmak suretiyle CHP’ye yönelik bir dizayn çalışması yapılmıştır. Ardından MHP’lilere yönelik kaset kumpası kurulmak suretiyle genel başkan yardımcılarının değişmesi sağlanmıştır. Muhalefet dizayn edilmiştir ve artık iktidar partisinin değiştirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Örgüt büyük bir sabırla soruşturma kumpası kurmaya başlamıştır. Her ne kadar cem?ate bağlı milletvekilleri bulunsa dahi, etkin konumda olacak kadar sayısal yeterliliğe sahip değillerdi. Bu nedenle cem?at, bir dönem Fenerbahçe Futbol klübünü ele geçirmek için kurmuş olduğu kumpas gibi, iktidar partisinin başına da dilediği idareyi geçirmek için kumpas kurmaya karar vermiştir."
"FETÖ Terör örgütü de yerli bir örgüt değildir. Kökü dışarda, devletin kılcallarına kadar sızmış, devlete kastetmiş bir ihanet örgütüdür" denilen iddianamede şöyle denildi:
"2012/656 (Takipsizlikle sonuçlanan 25 Aralık soruşturması) numaralı soruşturma dosyasında da adliye içerisindeki örgüt üyeleriyle polis içerisindeki örgüt üyelerinin tam bir fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri, yolsuzluk soruşturması görünümünde, Türkiye Cumhuriyeti Hük?meti üyelerinin ve TBMM üyelerinin telefon trafiği takip edilmiş, konuşmaları kayıt altına alınmış bu yolla büyük bir yolsuzluk olduğu kanaati uyandırılarak devlete operasyon yapılmaya kalkışılmıştır. Bu dosyanın hedefinde asla yolsuzluklar olmamıştır. Yolsuzluk takibi yapılsa idi, takibi yapılan ihalelerin nihayetlenmesinin beklenilmesi gerekirdi. Ayrıca cemaate yakın işadamları ve bürokratların ses kayıtları olduğu halde tape haline getirilmeyerek, ya da tape haline getirildiği halde fezleke konusu edilmeyerek gerçek niyetin yolsuzlukları soruşturmak olmadığı ortaya konulmuştur."
Örgüt lideri olmakla suçlanan şüpheliler Fethullah Gülen ve yardımcısı olduğu belirtilen Sinan Dursun’un, "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Gülen ve Dursun’un, "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünü kurmak ve yönetmek" ve "Gizli kalması gereken bilgileri, siyasal casusluk maksadıyla elde etmek" suçlarından 37 yıl 6’şar aydan 52 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
İddianame örgüt yöneticisi olmakla suçlanan diğer şüpheliler Eski Emniyet Müdür Yardımcısı Hamza Tosun, eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı, eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Kazım Aksoy ve eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu’nun ise ağırlaştırılmış müebbet ve 162,5 yıldan 338’er yıla kadar ayrı ayrı hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
4 eski emniyet müdürünün işlediği iddia edilen suçlar ise şöyle: "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hük?metini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün yöneticisi olmak", "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal casusluk maksadıyla elde etmek" ," Haberleşmenin gizliliğini ihlal", "Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması", "Özel hayatın gizliliğini ihlal", "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak bir başkasına vermek veya ele geçirmek", "Elde edilen verilerin süresi içerisinde yok edilmemesi", "Suç delillerini yok etmek gizlemek veya değiştirmek", "Soruşturmanın gizliliğini ihlal", "Kamu görevinin yetkiyi kötüye kullanılması","Sahte evrak tanzim etmek..."
Öte yandan 67 şüphelinin hepsine "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlamasının yöneltildiği, bu nedenle de ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının istendiği iddianamede 2 şüpheli polis memuru için "Örgüte üye olmak" suçundan 5 yıldan 10’ar yıla kadar hapsi talep ediliyor.
Zaman'ın aktardığına göre dakika dakika duruşma salonunda yaşananlar şöyle:
19:10 - Dava ertelendi: Dava 9 Şubat'a ertelendi. Tahliye, görevsizlik, yetkisizlik talepleri reddedildi, Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. 21 Ocak'ta tutukluluk incelemesi yapılacak. Reddi hakim için ek süre verildi.
18:35 - Yeniden ara verildi: Ara karar için tekrar ara verildi. Aradan sonra Tahliye taleplerinin alınmasına devam edilecek.
18:15 - Avukat Ertuğrul Alperen:Müvekkilim H.Korkmaz hiç çalışmadığı dosyada bir buçuk yıldır tutuklu. Bunu bir buçuk yıldır kimseye anlatamıyoruz
17:59 - Karar; ret: Avukatların Yetki ve görev yönünden yaptığı itirazlar reddedildi. mahkeme avukatların yetkisiz mahkeme itirazlarını gerekçesiz olarak reddetti. Tahliye ile ilgili talepler de bu duruşmada karara bağlanacağı üye hakimce açıklandı. Avukat Murat Erdoğan, savcıdan mütalaasını gerekçelendirmesini istedi. Savcı reddedince, "Kanunen Başsavcı gerekçelendirmeli öyleyse" dedi. Avukat Erdoğan'ın talebi mahkemece, "Savcı Başsavcılığı temsil etmektedir" denilerek reddedildi. Avukatlar reddi hakim gerekçelilerini sunmak için süre istedi. Şuanda tahliye taleplerini sunuyor. Bu dosyada Saygılı dahil 8 tutuklu var.
17:58 - Reddi hakim talepleri: Fethullah Gülen ve Sinan Dursun'un avukatları reddi hakim talebinde bulundu. Yakub saygılı'nın avukatı reddi hakim için süre istedi. F. Gülen'in avukatı: Müvekkilim hakkında hukuka aykırı, ön yargılı olarak gıyabi tutuklama kararı verdiniz. Adresi biliniyor, bu dava için değil 16 yıl önce gitmiş. Cmk'ya göre ortada kaçaklık yok, böyle bir kararı siyasi etkiyle verdiğinizi düşünüyor mahkemenizi reddediyoruz. İddianamenin sonunda müvekkilin neyle suçlandığı yazılmamış. Fihristte gördük. Böyle bir iddianameyle dava açılması ret gerekçesi.
17:55 - 'En büyük paralel Erdoğan, İhsanoğlu ve Beckham'dır: 1453 sayfalık iddianamede 'Gülen'in sağ kolu' olarak anlatılan Sinan Dursun'un avukatı Hakan Tunçkol konuşuyor. Avukat Tunçkol: Müvekkilim 1993'ten beri ABD'de yaşıyor. Rumi Forum'la hiçbir ikilisi yoktur.Kaldıki Rumi Forum'da konuştu diye 'paralel' ise En büyük paralel David Backhem,Tayip Erdoğan ve Ekmelledin İhsanoğlu'dur. Rumi Forum bu kişilere ödül vermiştir.Bu yolla girersek çıkamayız.
17:50 - Duruşma devam ediyor: Ara bitti duruşma devam ediyor. Tutuklu sanıklar tekrar içeri alındı. Karar açıklanacaktı, açıklanmadı, avukatlar konuşuyor. Sanık yakınları, duruşma biteceği için dışarı çıkarılmıştı. Ama duruşma bitmedi.
17:05 - Karar için ara verildi: Savcı, reddi hakim talebinin değerlendirilmesi için dosyanın 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini istedi. Ayrıca sanıkların tutukluluk halinin devam etmesini talep etti. Karar için duruşmaya 1 saat ara verildi. Görevsizlik ve yetkisizlik itirazları reddi hakim isteminin karara bağlanmasından sonra değerlendirilecek.
16:35 - El Kadı'nın avukatı yerine oturtuldu: Av Osman Av Ertürk, müvekkilleri hakkında delil olmayınca Goebbels tekniği ile kamuoyunda suç algısı inşa edildiğini vurguladı. Ertürk: "Dünyanın en iyi delillendirilmiş yolsuzluk operasyonunu yapan müvekkillerim darbe ile suçlanıyor." Polis avukatı Yasin El Kadı'nın yasadışı bir şekilde yurda sokulduğunu ve 'El Kaide' ifadelerini anlatınca Kadı'nın avukatı araya girdi. El Kadı'nın avukatı henüz müdahil dahi değilken izinsiz çıkış yapınca mahkeme kendisini tekrar yerine oturttu. Sanık Polis avukatı,Yasin el kadı'nın avukatına 'söz alın,siz şu an taraf değilsiniz.burası sokak değil" diyerek cevap verdi. Av Ertürk, çakıl kamyonu durdurulan Bulancak belediye başkanının dahi konuyu 'paralel'e bağladığı örneğini verdi.
16:30 - 'İddianameyi zaten okuyacağız!': Avukatlar mahkemeye yetkisizlik itirazında bulunurken iddianameden bölümler okuyunca Mahkeme Başkan'ı "iddianameyi zaten okuyacağız" dedi. Av Yasemin Bal, görevsizlik ve yetkisizlik itirazlarının karara bağlanmasını beklemeden mahkeme heyetini davadan çekilmeye davet etti.
15:55 - Tişörtten örgüt üyeliği mi çıkar?: Avukatlar 1453 sayfalık İddianamedeki komik ve çelişkili suçlamaları anlatıyor. Polis avukatı, iddianamede mali şube polislerinin 'SIFIR' tişörtleri giymelerinin terör örgütü üyeliğine delil yapıldığını hatırlattı. Tişörtten terör örgütü üyeliği çıkarılmasını eleştiren avukat, "Şike davasında forma giyenler de mi teröristti?" sorusunu sordu. Mahkeme başkanı espri ile avukata takılınca avukat: "220 klasörü 18 günde incelediğiniz için kaçan yerler olmuştur, hatırlamış olursunuz."
15:50 - Albayrak: Suç işlemek için bir örgüt nasıl 45 yıl önce kurulabilir?: Savcı,2 yıl önceye kadar bilinmeyen "örgüt"ün 45 yıl önce kurulduğunu söylüyor. Suç işlemek için 45 yıl önce nasıl kurulabilir? Müvekkilimin ve sivil hizmet grubunun cebir ve şiddetle en ufak bir yakınlığı olmamıştır, yoktur. Emniyetin hizmete dair raporunda bugüne kadar cebir & şiddet olayı görülmediği anlatılıyor. Buna rağmen savcı tersini yazmış. İddianamede "manevi cebir' konusunda örnek verilen Yargıtay'ın balyoz kararı da savcı tarafından çarpıtıldı. İddianamede delil olarak sadece Habil'in Kabil'i öldürmesi, Kerbela, Abdülhamit'in tahttan indirilmesi ve gezi olayı var. Hizmet hareketi ve müvekkilim hayatı boyunca terörün hep karşısında olmuştur. Bunu Dünyaya ilan etmiştir. İnsanlık için barış istemiştir. Zaten emniyetin hazırladığı raporun sonunda da 'hiçbir şiddet ve cebir eylemine rastlanamamıştır' ifadesi yer alıyor.
15:39 - Nurullah Albayrak: Böyle suç ithamı mı olur?: Gülen'in avukatı Albayrak, "Polis sanıkların ruhsatlı silahları olduğu için silahlı örgüt sayılıyor." dedi. Savcı ise 'ileride gerektiğinde kullanabilir' deyince, Albayrak, "Ruhsatlı silahı olan herkes gerektiğinde kullanabilir. Böyle suç ithamı mı olur? Ruhsatlı silahtan örgüt çıkarsa bu mantıkla sokakta belinde ruhsatlı silah olan herkes silahlı örgüt üyesi olabilir" karşılığını verdi.
15:30 - Fethullah Gülen'in avukatı; cebir ve şiddet nerede?: M.Fethullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak söz aldı, mahkeme için tabii hakimlik ilkesine aykırılık olduğu için yetki itirazında bulundu. Albayrak: "İddianamedeki iftira mahiyetindeki suçlamalara cevap vereceğiz. Darbeye teşebbüs suçunda cebir ve şiddet şartı var. Dosyanın tek deliliyse 25 Aralık dosyası. Şiddet ve cebir nerde? Değil Türkiye'de dünyanın hiçbir yerinde yolsuzluk dosyası darbe teşebbüsü delili olmadı, örneği yok.
15:10 - Hakimlerin teminatı yok: İktidarın hoşuna gitmeyen kararlar veren bütün hakimlerin sürüldüğünü örnekleriyle anlatan avukat: Hakimlerin teminatı yok. Söz alan avukatlar sırayla son iki yılda yargı camiasının yaşadığı siyasi kıyımı anlatıyor: Bağımsız ve tarafsız yargı ortadan kalktı.
14:50 - Duruşma yeniden başladı: Aradan sonra duruşma tekrar başladı. Avukatlar, yetki itirazında bulunuyor. Ve davanın daha büyük bir salona alınmasını istiyor. Avukatlar mahkemenin 17-25 sonrası kurulduğu tabii hakimliğe aykırı olduğu bu yönüyle İstiklal/Yassıada mahkemelerine benzediğini anlatıyor.
13:08 - Yemek arası verildi ama tutuklulara yemek yok: Avukat Murat Erdoğan'ın konuşmasından sonra duruşmaya saat 14:00'e kadar öğlen arası verildi. Avukatlar,sanıklara öğle yemeği getirmek istedi. Mahkeme başkanı bu talebe cevap vermeden çıktı. Polislere yemek olarak sadece su ve kahvaltılık getirilmiş. Sanık polisler tepki gösteriyor. Tutuklulardan Hüseyin Korkmaz, "Biz yemek yersek siz ne kaybedersiniz? Bunlara su bile yok mu?" diye seslendi. Yemek sorunu yoğun çabalar sonucu çözüldü! Tutuklular için Dışardan yemek getirilecek. Ancak Hüseyin Korkmaz'ın Koreli eşinin evde yapıp getirdiği suşiye müsade edilmedi.
12:58 - Avukat Erdoğan hükümetin hoşuna gitmeyen kararlar veren hakimlerin anında 'cezalandırıldığını', siyasi iktidara mutlak biat etmeyen bütün yargı mensuplarının Erdoğan'dan özür dinleyen HSYK'ca sürgün edildiğini örnekleriyle anlatıyor: Bazı hakimler 1 yılda 5 defa görev yeri değişti. Hakimlerin tahliye edilmesi yönünde oy kullanan hakim 1 gün sonra iş mahkemesine gönderildi. Müvekkilim 17 Aralık dosyasında önce delil yok diye serbest kaldı, birkaç gün sonra aynı hakim tarafından tutuklandı. Darbe varsa yetkili Ankara mahkemesidir. Ankara'ya gönderilmesini istiyoruz.
12:50 - Osman Kaçmaz örneği: Avukat Murat Erdoğan, Abdullah Gül hakkındaki takipsizlik kararını kaldıran Sincan hakimi Osman Kaçmaz hakkındaki süreci emsal gösterdi: "Kaçmaz'ın verdiği karar nedeniyle tutuklanmadı. Yargıtay tarafından kararının kaldırıldı. Ancak tahliye kararı veren hakimlerin tutuklandı".
12:31 - Hakim araya girdi: Hakim, Saygılı'nın avukatının anlattığı hukuk cinayetlerini, "Bunları biliyoruz zaten" diye kesti. Avukat: "Bilmenize çok sevindim efendim." dedi. Avukat Erdoğan, siyasilerin RTE'nin yargıya müdahalelerini hatırlatmaya devam ediyor.
12:30 - Av Erdoğan, polislerin daha önce reddi hakim ve tahliye talepleri kabul edilerek tahliye edildiği ancak kararın uygulanmadığını aktarıyor. Av Erdoğan: Verilen tahliye kararı uygulamasın diye UYAP kapatıldı, müzekkere yazılmasın diye katipler sorgulandı, savcılara baskı yapıldı. (Tahliye kararı uygulamasın diye) sulh ceza hakimliği korsan karar verdi, nöbetçi savcı sabaha kadar adliyede bulunamadı.
12:20 - Erdoğan, bunların defterini düreceğiz dedi: Avukat Erdoğan, Erdoğan, "Dönemin Başbakanı Erdoğan, sulh ceza hakimlikleri için proje geliştirdiklerini söyledi. BBP yöneticisi Remzi Çayır, Erdoğan'ın partilerini ziyaretinde, 'sulh ceza hakimliği düzenlemesi cumhurbaşkanının önünde, onaylanır onaylanmaz bunların defterini düreceğiz' dediğini açıkladı. Bu açıklama yalanlanmadı." diye konuştu.
12:15 - İktidar, intikam alacağını açıkladı: Av M. Erdoğan, yolsuzluk soruşturmaları sonrası yargının özel olarak dizayn edilişini bizzat R.T.Erdoğan'ın beyanları ile açıklıyor. Saygılı'nın avukatı, yolsuzluktan darbe çıkarma sürecinde yargının buna alet edilişini özel atanan mahkeme heyetinin yüzüne okuyor. Av Erdoğan: 17 ve 25 Aralık dosyaları ayrı ayrı dosyalardır. savcıları,dosya numaraları,işlem yapanlar ayrıdır. Tek dosyasının gibi algılanıyor. 25 Aralık sonrası müvekkillere dönük idari soruşturmalarda hukuk yerle bir edildi,bu dosyalar ceza soruşturmasına temel yapıldı. 25 Aralık dosyası ŞİMDİLİK kapatıldı... Yolsuzluk soruşturması sonrası iktidar partisi polislerden intikam alacaklarını açıkladı. Başbakan Erdoğan 'Bir proje geliştiriyoruz' diye açıklama yaptı. Akabinde Sulh ceza hakimliği kuruldu.
12:10 - 'Dönemin Başbakanı yok': Saygılı'nın avukatı Murat Avukat Erdoğan, 25 Aralık dosyasındaki delilleri anlatıyor. Yolsuzluk yapan kişilerin Darbe yalanıyla manipülasyon yaptığını söylüyor. Erdoğan: Fezlekede Dönemin Başbakanı ifadesi yok. Dosyanıza giren fezlekeye bakın 'örgüt lideri Tayyip Erdoğan dönemin Başbakanı' ifadesi kesinlikle yoktur. BB ve ailesi dinlenmedi. Yasama dokunulmazlığı olankimse dinlenmedi.
12:00 - El Kadı'yı anlatan avukata hakim müdahalesi: Saygılı'nın avukatı Murat Erdoğan, görev ve yetki itirazının gerekçesi olarak 25 Aralık yolsuzluk soruşturmasını özet olarak anlatıyor. Hakim uzamaması için avukat Erdoğan'ı uyarınca, "220 klasörlük bir dava için oldukça kısa bir yazı okuyorum." dedi. Hakim tekrar itiraz etti. Hakim, Saygılı'nın avukatının 25 Aralık soruşturması ve tespit edilen yolsuzluk delillerini anlatmasına iki kez müdahale etti. Avukat Erdoğan Yasin el kadı ile ilgili ihaleye fesat karıştırma iddialarını anlatıyor. Mahkeme başkanı susturuyor. Av Erdoğan;yolsuzlukla ilgili örgütün 1.grubu Yasin el kadı, 2.grubu Aâtif Topbaş, 3.grubun Bilal Erdoğan.. olayları anlatıyor. Av Erdoğan; 25 Aralık dosyasındaki yolsuzluk(ihaleye fesat karıştırma,hukuka aykırı nüfuz kullanma..) iddialarını aktarıyor.
11:50 - Saygılı ve Aksoy'un avukatı eski İstanbul Baro Başkanı Muammer Aydın'dan 'yetkisizlik' itirazı: Yakub Saygılı ve Kazım Aksoy'un avukatı eski İstanbul Baro Başkan'ı Muammer Aydın söz aldı. Bu mahkemenin yetkisiz olduğunu, tabii hakimlik ilkesine aykırı olduğunu söyledi. Avukat Muammer Aydın, 25 Aralık soruşturmasına bakan savcı Muammer Akkaş ve Hakim Süleyman Karaçöl'ün Yargıtay'da yargılandığını anımsattı. Aydın, geçtiğimiz günlerde İstanbul 14. Ağır Ceza'nın Hrant Dink davasında verdiği yetkisizlik kararını hatırlattı. Aydın: Bu dava Ankara Yargıtay'da hakimlerin yargılandığı dava ile birleştirilmeli. Hakimler ve savcılar kanununa göre 25 Aralık'ta yetkili yargılama yeri Ankara'dır. Bu nedenle yetki itirazında bulunuyoruz. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 17-25 Aralık'tan sonra kurulduğu için, tabi hakimlik ilkesine aykırılık var. Bu Mahkemenin tüm üyeleri yeni atanmış. Mahkeme özel olarak kurulmuştur. Özel olarak kurulan mahkeme yasal dayanaktan yoksundur. Mahkemeniz görevsiz ve yetkisizdir.
11:40 - Terör örgütü üyesi olmakla suçlanan polisler arasında doğuda görevli olup 'çatışma ve kar' nedeniyle duruşmaya katılamayanlar var. Tutuksuz polislerden biri Diyarbakır'da çatışma bölgesinde görev yaptığı için duruşmaya gelememiş. Kimlik tespitinde ortaya çıktı.
11:18 - Oturma sorunu: Polis avukatları ve katılma talebinde bulunacak olan bakan avukatları Yanyana oturması sorun oldu. Polis avukatları çözüm bulunmasını istedi. Polis avukatı Osman Ertürk, yolsuzluk şüphelisi bakanların avukatlarıyla dipdibe oturtulmalarına tepki gösterdi: Yarım saattir sürekli yazdıklarımı kapatmaya çalışıyorum. 70 yaşında avukat ayakta bekliyor. Salon yeterli değilse Silivri'ye gidelim. Ancak mahkeme soruna bir çözüm bulamadı. Sanıklar Hamza tosun ve mahir çakallı vekili: Müşteki avukatları ile yanyana oturmaktan rahatsızım,adil bir yargılama olacağına inanmıyorum.
11:15 - CHP'li vekiller de duruşma salonunda: Duruşmayı CHP Milletvekilleri Selina Doğan ve Şenal Sarıhan'ın aralarında olduğu isimler izliyor.
11:00 - Erdoğan ve Bakanların avukatları da davada: İstifa eden bakan bakanlar ve Erdoğan ailesinin avukatları müşteki olarak katıldı. Duruşmaya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan, damadı Berat Albayrak, yolsuzluk soruşturmaları sonrası istifa eden bakanlar Muammer Güler, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan ve Erdoğan Bayraktar'ın da aralarında olduğu isimlerin avukatları müşteki sıfatıyla hazır bulundu.
10:50 - Duruşma başladı. Kimlik tespiti yapılıyor. Yakub Saygılı, adresini Silivri Cezaevi olarak değiştirdi. İkamet: Silivri Cezaevi; Meslek: Eski Emniyet Müdürü; Aylık Gelir: Yok; Eğitim: Yüksek Lisans
© Tüm hakları saklıdır.