Gündem
BBC Türkçe

Erdoğan'ın Lozan Antlaşması'nın gölgesinde kalan Atina ziyareti

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Atina ziyareti hem Yunan mevkidaşı hem de Başbakan Çipras ile görüşmeleri Lozan tartışmalarının gölgesinde geçti. Erdoğan Batı Trakya'daki Türklerin ayrımcılığa uğradığını söylerken, Çipras, "Bizim yapmamız gereken reformlar başka

29 Nisan 2018 20:30

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Atina ziyaretine Lozan Antaşması'nın gölgesinde geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın atina ziyaretinden önce bir Yunan TV Kanalı'na verdiği demeçte ve Yunan cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos ile de yaptığı ikili görüşmesinde Lozan Antlaşması'nın güncellenmesi gerektiğine yönelik sözleri, Yunanistan'da büyük tepkilere yol açtı.

Yunanistan, Lozan Anlaşmasını Türkiye ve Yunanistan'ın sınırlarını belirleyen bir anlaşma olarak kabul ediyor ve bu konudaki hassasiyetini gizlemiyor.

Türkiye ise Lozan Anlaşması'ndaki azınlık haklarının uygulamadığından şikayetçi.

Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopulos'un Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı karşılarken Lozan konusunu uzun uzadıya gündeme getirmesi de iki Cumhurbaşkanı arasında beklenmedik bir söz düellosu yarattı.

Yunan Cumhurbaşkanı'nın karşılama sırasında Lozan Antlaşmasını bu şekilde gündeme alması, Yunan diplomasi çevrelerinde de yadırgandı ve bu gibi önemli bir konunun kameralar önünde açılmasının doğru olmadığına dikkat çekildi.

İki Cumhurbaşkanı'nın kameralar önünde yaptıkları uzun konuşmaları ve dile getirdikleri görüş ayrılıklarının yarattığı gerginlik, daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunan Başbakanı Aleksis Çipras ile yaptığı görüşmede yatıştı.

Çipras, Erdoğan'ı karşılayan kısa konuşmasında "Ben Türk-Yunan dostluğuna inanıyorum" dedi ve iki ülke arasında duvar değil, köprülerin inşa edilmesini amaçladığını söyledi.

Çipras "Bir mühendis olarak köprülerin sağlam temellere oturtulmasını bilirim. İki ülke ilişkilerinin sağlam temellere oturması için kışkırtmalardan uzak, iyi komşuluk ilkelerine, toprak bütünlüklerimize ve uluslararası antlaşmalara saygı gösterilmesi gerekir." şeklindeki sözleriyle havayı yumuşatmaya çalıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Çipras ile görüşmesinde daha yumuşak bir dil kullanmayı tercih etti.

Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kimsenin toprağında gözü olmadığını vurguladı.

Türk-Yunan ilişkilerinin sağlam temellere oturtulması konusunda Çipras ile aynı görüşü paylaştığını belirten cumhurbaşkanı "Türkiye ile Yunanistan, bardağı yarı boş değil, yarı dolu olarak görmeli ve müzakerelerini bunun üzerine inşa etmelidir" dedi.

Cumhurbaşkanı ayrıca geçmişte yapılan hatalar sonucunda Türkiye'yi terk etmek zorunda kalan Rum vatandaşlardan da söz etti ve "Bu hatalar artık geçmişte kalmıştır" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaklaşık bir buçuk saat süren görüşmeden sonra düzenlenen basın toplantısında yine Lozan konusuna farklı bakışlarını dile getirdiler.

Yunan Başbakanı Çipras "İlişkilerimizin pekiştirilmesi için Lozan Antlaşması'na saygı göstermemiz şarttır. Lozan'ın güncellenmesine gerek yoktur" dedi. Çipras Erdoğan'ın "Kimsenin toprakları'nda gözümüz yoktur" ifadesinden yola çıkarak " Madem kimsenin kimsenin toprağında gözü yok, o zaman Lozan'ın güncellenmesine de gerek yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Lozan'dan ne istediğini tam anlamakta güçlük çekiyorum. Doğrusu kafam karıştı" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Lozan Antlaşması'nın sadece Türkiye ve Yunanistan arasında değil, Japonya dahil 11 ülke arasında imzalandığını, Lozan Antaşması'nın sadece Ege'yi değil; azınlık haklarını da ilgilendirdiğini söyledi.

Erdoğan "Batı Trakya'da Müslüman Türk azınlığına Lozan Anlaşması'ndaki haklar tanınıyor mu? Batı Trakya'daki soydaşlarımıza neden sadece Müslüman azınlık deniyor? Oysa aralarında Türkü de var, Pomak'ı da var , Roması da var. Müftü niçin atanıyor da Lozan'a göre seçilmiyor? İstanbuldaki Patrik atanmıyor Kutsal Sinod tarafından seçiliyor. Kutsal Sinod üyeleri azaldığı için Türk vatandaşlıkları verdim. Üyeleri 7 den 17 ye çıktı. Yunanistan'da kişi başına düşen gelir ortalama 15 bin Euro iken Batı Trakya'da niçin 2.200 Euro? " şeklinde konuştu ve son olarak müftü seçiminin açık bir yara olduğunu vurguladı.

Batı Trakya ve diğer bölgelerdeki azınlıkların halklarına saygı gösterdiklerini söyleyen Çipras, bazı reformlar yapılması gerektiğini doğruladı, "Ama Yunanistan'ın yapması gereken reformlar başka ülkeleri ilgilendiren konular değildir" dedi.

Kıbrıs konusuna da değinen Cumhurbaşkanı, Kıbrıs sorununun Rum tarafının isteksizliği yüzünden çözülemediğini belirtti ve "Rum tarafı 2004 te Annan Planını kabul etseydi, şu anda adadaki asker sayısı azalmış olacaktı" dedi. Erdoğan böylece, Başbakan Çipras'ın "43 yaşıma geldim Kıbrıs sorunu hala çözülmedi , Kıbrıs 43 yıldır hala işgal altında" yolundaki sözlerine de bir yanıt vermiş oldu.

Cumhurbaşkanı RT Erdoğan 8 askerin Türkiye'ye iade edilmememiş olmasından duyduğu memnuniyetsizliğini de dile getirdi ve "Yunan adaletine bir çağrım var. Bunların iadesi mümkündür" dedi.

Yunan başbakan Çipras ise, Yunanistan'ın darbecilere karşı olduğunu , 15 Temmuz darbe girişimini hain bir darbe olarak niteledi ve darbecilerin iade edilmesinden yana olduğu yolundaki tutumunu sürdürdüğünü tekrarladı. Ancak Çipras "Yunanistan bir hukuk devleti olarak kuvvetler ayrımına saygılı olduğundan adaletin vereceği kararla da saygılıdır" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Atina ziyaretinde Yunanistan'la görüş birliği sağladığı alanlardan biri göçmenlerle ilgili iade anlaşmasının devamı, bir diğeri de Selanik-İstanbul hızlı tren seferleri, Selanik-İzmir vapur seferleri ve Meriç sınırında ikinci köprü inşaatı oldu.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir