ABD'nin "Milislerden yeni bir sınır güvenlik gücü için çalışıyoruz" açıklamalarına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Bazıları bize akıl veriyor, 'Türkiye yerini bilsin' diyor. Biz Türkiye'yiz zaten, biz sıradan bir çadır devleti değiliz ya. Bu millet küllerinden doğmuş bir millet ya. Gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz. Biz böyle bir milletiz. Kıçı kirli bazıları Suriye'de kalkıp bize tehdit savuruyor. Türkiye'yi kendi kabuğuna çekmek istiyor" dedi.
ABD öncülüğündeki koalisyon, Suriye'de, 30 bin kişilik bir sınır gücü oluşturmak için Suriyeli müttefikleriyle çalışma yürüttüğünü açıklamıştı.
Erdoğan, Afrin operasyonunun her an başlayabileceğini belirterek, "Afrin operasyonu her an başlayabilir. Türk Silahlı Kuvvetleri'miz hazırlarını tamamladı" ifadesini kullandı.
ABD askerlerinin YPG unsurlarına ait işaretleri takmasını da hatırlatan Erdoğan, "Bizim tüm müttefiklerimize, dostlarımıza söyleyeceğimiz şudur: Teröristlerin üniformaları üzerindeki işaretlerinizi söküp alın ki, teröristlerle birlikte onları da toprağa gömmek mecburiyetinde kalmayalım" diye konuştu.
"Şu an zaten obüslerle vuruyoruz. Kabuğumuza çekilip de sizin vurmanızı mı bekleyeceğiz. Biz bu terör örgütlerinin ortadan kalkması teklifini kendilerine yaptık. DAEŞ'i bir başka terör örgütüyle ortadan kaldırmanızı asla kabul etmiyoruz dedik. Stratejik ortaksak bu işi bizimle yapmak zorundasınız. Bir terör örgütü, bir başka terör örgütü ile yok edilemez. Bizim dediğimiz noktaya da geleceğiz. Biz adımlarımızı attık, atıyoruz. Hangi tuzakları kurarlarsa kursunlar, 2013 hedeflerimize ulaşmamıza mani olamayacaklar" diyen Erdoğan, "Hiçbir senaryo bizi 2023 - 2053 vizyonlarımızdan vazgeçiremeyecek. Kardeşlerim, bizim çok zengin doğal kaynaklarımız, petrolümüz, altınımız olmayabilir " şeklinde konuştu.
Ankara'da, Kazan Soda Elektrik Üretim A.Ş'nin açılış töreninde konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
15 Temmuz gecesi merkezi şurada askeri hava üssü olan bir hain darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. Darbe başarılı olsa da olmasa da Türk ekonomisini yerle yeksan etmeye yönelik güçler hemen harekete geçtiler. 15 Temmuz gecesi darbecilerin uçaklarına, helikopterlerine eyvallah etmeyen Türk milleti ekonomik saldırı karşısında da yine dimdik duruş sergiledi. Ankara'da darbecilerin en çok kan döktüğü yerlerden biri de Kazan'dır. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Geçtiğimiz yılın ilk 3 çeyreğinde büyüme oranı ile adeta yeniden şaha kalktığımızı tüm dünyaya ilan ettik. Yatırımlarda yüzde 30'luk bir artış yaşandı. İstihdamda yılın ilk 10 ayında 1.5 milyona yakın artış sağladık. 2017'de 157 milyar dolarlık ihracat rakamı ile artık geleceğe çok daha ümitle bakıyoruz.
Bugün yine ihracata farklı bir dinamizm katacak bu tesisleri hizmete alıyoruz.
Önümüzdeki sezonda rekorlarımızı yeniden yoklamaya başlayacağız. Döviz rezervlerimiz 110-120 milyar dolar arasında gidip geliyor. 23.5 milyar dolar IMF borcu ile teslim aldık ülkeyi. 2013'te sıfırladık. IMF bizden borç ister hale geldi. Merkez Bankamız 27.5 milyar dolar döviz rezervine sahipti. Malum gelişmelerden sonra bir düşüş yaşadık, şimdi de 110-120 milyar dolar döviz rezervini de yakaladık.
Türkiye eski Türkiye değil. Artık yeni Türkiye var. Yaşadığımız bunca badireye rağmen kamu borçlarımızın milli gelire oranı düşmeyi sürdürüyor. Ana para ve faiz ödemelerimiz azalıyor.
Borsamız uzun zamandır rekor üzerine rekor kırarak büyümeye devam ediyor. Hükümete geldiğimizde bizim Borsa o zaman 10 bin civarındaydı, şimdi 110-118, buralara kadar tırmandı. Gezi, çukur eylemleri, darbe derken bugünlere geldik.
Arı kovanına çomak soktuğumuzu görüyoruz. Suriye'de, Irak'ta ve Avrupa'da yaşanan hadiselerin hiçbiri bu fotoğraftan bağımsız değildir. Ne yaparlarsa yapsınlar bizi engelleyemeyecekler. Türkiye artık yerini konumunu bilsin diyor bazıları. Tamam da biz Türkiye'yiz ya. Biz sıradan bir çadır devleti değiliz. Bu millet küllerinden doğmuş bir millet.
"Kıçı kirli bazıları Suriye'de kalkıp bize tehdit savuruyor"
Şimdi kıçı kirli bazıları Suriye'de kalkıp bize tehdit sallıyor. Türkiye'yi kendi kabuğuna çekmek istiyor. Kusura bakmasınlar. PYD'ymiş, YPG'ymiş, DEAŞ'mış, topunuz gelin, ne olursanız olun tepenize ineceğiz. Bunun başka çaresi yok. Şu anda zaten obüslerle vuruyoruz. Vurmaya da devam edeceğiz. Kabuğumuza çekilip de sizin vurmanızı mı bekleyeceğiz. DEAŞ denen terör örgütünü bir başka terör örgütü ile yok etmeye çalışmanızı asla kabul etmiyoruz dedik. Stratejik ortaksak, model ortaksak bu işi bizimle yapmak zorundasınız. Bir terör örgütü bir başka terör örgütü ile yok edilemez. Bizim dediğimiz noktaya da gelecekler. Biz kendi kararımızı kendimiz verdik, veriyoruz şu anda da operasyonlar devam ediyor.
"Terör örgütünün üstlerindeki bayraklarınızı siz kendiniz indirin ki, biz size teslim etmek zorunda kalmayalım"
Müttefikimiz bir ülke, tüm uyarılarımıza rağmen ülkemiz sınırlarımız boyunca bir terör ordusu kurmak istiyor. Bize düşen de bu terör ordusunu daha doğmadan boğmaktır. Orada 30 bin kişilik bir terör ordusu kurmuş, eee? 4 bin silah dolusu TIR göndermiş, eee? O 30 bin kişilik ordu orada seni tam anlamda temsil edemeyecek, stratejik ortağının karşısında rezil rüsva olacaksın. Bizim tüm dostlarımıza söylediğimiz şudur, teröristlerle aramızda durmayın. Katil sürüleriyle aramıza girmeyen. Aksi halde meydana gelecek hadiselerden biz sorumlu olmayız.
Terör örgütünün üstlerindeki bayraklarınızı siz kendiniz indirin ki, biz size teslim etmek zorunda kalmayalım. Teröristlerle birlikte olanları toprağa gömmek mecburiyetinde olmayalım.. Afrin ve Mümbiç meselesi de yakında hallolacaktır. Hazırlıklarımız tamamlanmıştır, harekat her an başlayabilir. Amerikanların o teröristleri henüz tanımadıkları anlaşılıyor. Biz o adamların cibiliyetlerini biliriz. Biz sizin stratejik ortağınızız, siz bizimle hareket edin. Yanlış yapıyorsunuz. "Bizim generallerimiz böyle söylüyor" dediler.
Dedim; sizin generalleriniz size yanlış anlatıyor. Benim generallerim doğru anlatıyor. Biz bunların ne kadar kalleş olduğunu biliyoruz, bunların adı kalleşler ordusudur. Bu 30 bin kişilik, her şey bittiğinde ABD ordusuna ilk silah doğrultacak ordudur. Bunlar kendi yaşadıkları coğrafyadaki insanlara acımayan, gözü dönmüş katiller güruhundan ibarettir.
Nasıl Fırat Kalkanı Harekatı ile oyunu bozduysak, şimdi de hep birlikte bakıp göreceğiz. Bu duygularla tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyor, sizleri sevgiyle selamlıyorum. "