Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Körfez turu öncesi Atatürk Havalimanı'nda açıklama yaptı. Alperen Ocakları'na bağlı olduğunu söyleyen bir grubun, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya dedektör yerleştirilmesini öne sürerek Neve Şalom Sinagogu önünde yaptığı "gösteriyle" ilgili olarak konuşan Erdoğan "Tepkiler hukuk çerçevesinde ve ölçülü olmak zorundadır. Başka dinlere mensup insanların ibadet hürriyetine halel getirmeye bizim medeniyetimizde asla yer yoktur" dedi.
Katar krizini çözebilecek kişilerden biri olan Kral Selman'la görüşeceğini belirten Erdoğan, "Suudi Arabistan'daki temaslarımın ardından bugün Kuveyt'e geçeceğini" açıkladı.
Almanya ile Türkiye arasında yaşanan krizi de değerlendiren Erdoğan "Ajan provokatörlük yapanlara karşı Türkiye de elinden geleni yapacaktır. Alman yetkililerine şu ana kadar bir şeyi devamlı söyledim, Bizler NATO'da beraberiz, AB içinde müzakereci bir devletiz. Aramızdaki stratejik ortaklık yeni değil. Bu ortaklığa gölge düşürecek herhangi bir adım atılmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın gündeme dair açıklamaları şöyle:
"Kudüs'teki Harem-i Şerif tüm İslam aleminin onurudur, namusudur, kutsalıdır. Müslümanların onurunun incitilmesi karşısında İslam dünyasının tepkisi kalması beklenemez. Nitekim, Türkiye olarak tepkimizi güçlü bir şekilde ortaya koyduk.
Tepkiler hukuk çerçevesinde ve ölçülü olmak zorundadır. Başka dinlere mensup insanların ibadet hürriyetine halel getirmeye bizim medeniyetimizde asla yer yoktur.
Ben bir kez daha İsrail yönetimini temel insani değerlere uygun davranmaya davet ediyorum. Başta ABD olmak üzere uluslararası toplumun üyelerinin faaliyetlerini faydalı buluyor, çözüme katkıda bulunmalarını temenni ediyorum."
Katar krizi
"Bu krizi çözebileceklerin başında Kral Selman geliyor. Aziz kardeşim Selman'la bir araya geleceğim. Suudi Arabistan'daki temaslarımın ardından bugün Kuveyt'e geçeceğiz. Kuveyt bölgede önemli rol oynuyor. Arabuluculuk rolü üstlenerek çok önemli katkı sunuyor. Gelişmelere ilişkin görüş alışverişinde bulunacağım. Son gününde Katar'a intikal edeceğim. 2014 yılında liderler düzeyinde tesis ettiğimiz Yüksek Stratejik Komite işbirliğimizin derinleşmesine büyük katkı sağlıyor. Suriye, Irak, Yemen ve diğer Libya gibi, bölgesel konuların çözümü hakkında görüş alışverişinde bulunacağız. Katar krizin ilk anlarından itibaren aklı selimle birlikte davranmıştır."
Almanya ile gerilim
"Türkiye her şeyden önce, bir hukuk devletidir. Bu anayasasında zaten amir hükümler olarak yerini bulmaktadır. Türkiye'nin demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak, içişlerine kimsenin karışmaya yetkisi yoktur ve gerek güvenlik gerek yargı süreci içerisindeki atılmış adımları atmaya da kimsenin yetkisi yoktur. Ajan provokatörlük yapanlara karşı Türkiye de elinden geleni yapacaktır. Alman yetkililerine şu ana kadar bir şeyi devamlı söyledim, Bizler NATO'da beraberiz, AB içinde müzakereci bir devletiz. Aramızdaki stratejik ortaklık yeni değil. Bu ortaklığa gölge düşürecek herhangi bir adım atılmamalıdır. Türkiye'den kaçan teröristleri Almanya'da barındırırsanız, bunlar bir de suçlu konumunda olursa, ki Türkiye'de yargılanıp suçlu göründüğü halde adli kontrol şartı ile serbest bırakılanı siz alıp bağrınıza basarsanız. Cumhurbaşkanlığı makamında bunları ağırlarsanız, kusura bakmayın, bizim size bakışımız o kadar rahat olmaz.
FETÖ terör örgütünün birçok mensubu şu anda Almanya'da cirit atıyor. PKK ile ilgili 4 bin 500 dosya verdim. Siz sürekli olarak 2 tane burada, bir tanesi tutuklu olmak, bir diğeri de gözaltı süresi dolmadı, böyle bir süreçte olmasına rağmen bunlarla Türkiye'yi sıkıştıracaksınız. Türkiye bu yargı sürecini işletmektedir. Almanya'da siyasetin içinde olanlar, ekimde yapılacak seçimler için böyle bir pazar oluşturmaya çalışıyorlarsa o bizi pek de ilgilendirmiyor.
Medya organlarında Türkiye'ye yönelik saldırıların affedilecek hiçbir yanı yoktur. Alman şirketlerine karşı Türkiye'nin soruşturma, kovuşturması da yoktur. Türk şirketlerinin, yurt dışındaki ülkelerle ilgili yaptıkları, FETÖ ile iltisaklı olan bazı meşru olmayan girişimleri var, onlara yöneliktir. Alman şirketlerine yönelik böyle bir şey kesinlikle yok. Kimse kimseyi bu tür yalan yanlış haberlerle, buradan hareketle tehdide yönelmesin."
YPG'nin isim değiştirmesi
"Ha Ali, ha Veli. Değişen bir şey yok. Biz kimin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. Her ikisi de aynı. Bunların nerede nasıl cirit attığı ortada. Aslolan tabelayı değiştirmek değil, içeride ne var budur. Bunları zaten istihbaratı ile takip eden Türkiye var. Kollarındaki kokartlarla terör örgütünün kokartını taşıyanları da biliyoruz. Dostlar birbirini aldatmamalı."