-ERDOĞAN'DAN MUHALEFETE SALVO ANKARA (A.A) - 18.02.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP, MHP ve BDP'nin ortak bir söylemle, arkalarına bazı destekçilerini de alarak, Türkiye sanki bir korku tünelindeymiş, bir korku imparatorluğu kuruluyormuş gibi koro halinde kampanya yürüttüklerini belirterek, ''Tamamen yargı tasarrufundaki bazı olaylardan yola çıkarak sanki Türkiye'de haklar, özgürlükler, demokrasi, tehdit ve tehlike altındaymış gibi bir atmosfer oluşturmaya, bununla da kendi kitlelerini güya korkutmaya çalışıyorlar. Zira kendi ayaklarının altındaki kilimlerin de kayacağından endişe ediyorlar'' dedi. Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Genel seçimlere 4 aydan kısa bir süre kaldığını anımsatan Erdoğan, AK Parti'nin hizmet siyaseti üzerine kurulduğunu, millete, ülkeye hizmet etme gayretinde olduğunu vurguladı. 14 Ağustos 2001'de AK Parti'yi kurarken, siyaseti temize çekeceklerini, siyasette temiz bir sayfa açacaklarını, siyasetin dilini, üslubunu değiştirirken, Türkiye'ye hizmet siyasetini egemen kılacaklarını ifade ettiklerini anlatan Erdoğan, yalanla, tutarsızlıkla bir arada anılan siyaset kurumunu, milletin nezdinde yeniden güvenilir bir kurum haline getirecekleri sözünü verdiklerini ifade etti. ''Hamd olsun 9,5 yıl boyunca verdiğimiz sözleri tuttuk ve tutuyoruz'' diyen Erdoğan, bu konuda mahcup olmadıklarını ve olmamak için de azami gayretle çalıştıklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''İktidarda bulunduğumuz 8 yıl boyunca milletimize ve ülkemize hizmet yarışında muhalefet partileri bizimle rekabet edemediler. Hizmet üretmede, eser üretmede, ortaya proje koymada, Türkiye'ye itibar, vizyon kazandırmada bizimle yarışamadılar. Yapıcı bir vizyona dayalı muhalefet sergileyemediler. Hizmet siyasetinde bizimle rekabet edemeyenler maalesef 8 yılı aşkın süre boyunca belden aşağı vurarak, çamur atarak, iftira atarak, milleti korkutarak, tehdit ederek bu yarışta öne çıkacaklarını zannettiler. Türkiye'ye ilişkin tek bir proje, Türkiye'nin geleceğine ilişkin tek plan, Türkiye'yi büyütmeye, aziz milletimizi refaha ulaştırmaya yönelik bir tek hedef ortaya koyamadılar. Ortaya herhangi bir vizyon koyamayanlar, centilmenlik dışı hareketlerden medet umdular. Biz milletle işbirliği yaparken onlar gittiler çetelerle işbirliği yaptılar. Biz bu yolda milletimizle yürürken onlar gittiler karanlık güç odaklarıyla, mafyayla kol kola yürüdüler. Biz Türkiye'yi büyütmenin mücadelesini verirken, onlar Türkiye'nin paçasından tutup aşağı çekmenin mücadelesi içinde oldular. Biz yurt içinde yurt dışında Türkiye'ye güç, itibar kazandırırken, onlar demokrasi dışı, hukuk dışı yollardan halkın iktidarını yıpratmanın, demokrasiyi törpülemenin gayreti içinde oldular. Bizimle hizmette yarışamayanlar, rekabet edemeyenler, 8 yıl boyunca kaos üreterek, kargaşa üreterek, yalan, iftira, çamur üreterek milli iradeye yön çizeceklerini zannettiler.'' -''AMAÇ HÜKÜMETİ ZOR DURUMDA BIRAKMAK''- Erdoğan, genel seçimlere seçime 4 ay kala PKK terör örgütü ve onun uzantılarının her seçim öncesinde olduğu gibi yine taşeronluğu üstlendiklerini, son günlerde sokakları savaş alanına çevirme gayretleri bulunduğunu söyledi. Arabaları kundaklayan, masum öğrencileri istismar eden, belediye otobüslerine saldırıların, terör örgütünün seçim sürecini etkilemeye yönelik eylemleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, bunların Türkiye'ye siyaseti dizayn etmeye yönelik eylemler olduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Zaten bunların belli tarihleri var, o tarihleri, o günleri ne yapıp, edip allayıp pullayıp kendilerine göre güya anma törenleri adları altında, ne yazık ki nasıl anma ise, yaralamalarla, ölümlerle vesaire bu süreçleri doldururlar. Çünkü terör örgütünün bu eylemlerle varabileceği başka bir hedefi yok. Amaç gerilimi artırarak hükümeti zor durumda bırakmaktır. Türkiye'de her seçim öncesinde terör örgütü bu şekilde taşeronluk üstlenmiştir. Gerilimden nemalanmaya çalışmıştır. Türkiye'de iç siyaseti yönlendirmek, şekillendirmek, milleti korkutarak iktidarı yıpratmak amacıyla her seçim öncesinde terör örgütü ihale üstlenmiştir. Son günlerde ortaya konulan eylemler Türkiye'nin ulaştığı konumdan rahatsızlık duyan ulusal ve uluslararası düzeydeki karanlık odaklarla ülke içindeki o malum çetelerle işbirliği içinde sahnelenmektedir. Bugün artık Kandil'deki terör örgütü ile kendisini iktidar ortağı gibi gören güç odaklarının işbirliği iddianamelerle açık ve net olarak ortaya konulmuş durumdadır.'' Vatandaşlardan sahneye konulan bu oyunu, bu çirkin ve kirli senaryoyu anlamalarını isteyen Erdoğan, Türkiye'de on yıllardır oynanan bu kirli oyunu milletin desteğiyle kendilerinin bozduğunu, yine milletle birlikte bozacaklarını belirtti. Erdoğan, ''Bu ülkede söz de karar da yetki de terör örgütlerinde, çetelerde, mafyada, karanlık güç odaklarında değil, artık sadece ve sadece millettedir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin, bugün artık söz de, karar da, yetki de milletin'' dedi. -''BU KAMPANYA, BAYAT BİR KAMPANYADIR''- AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, 8 yıldır hizmette kendileriyle rekabet edemeyenlerin ve edemeyeceğini anlayanların ''korku kampanyaları üzerinden kendilerine bir egemenlik alanı oluşturma gayretine girdiklerini'' ifade ederek, şunları kaydetti: ''CHP, MHP, BDP ortak bir dil, ortak bir söylem oluşturarak, arkalarına bazı destekçilerini, yandaşlarını da alarak, Türkiye sanki bir korku tünelindeymiş, Türkiye'ye sanki korku hakimmiş, bir korku imparatorluğu kuruluyormuş gibi koro halinde kampanya yürütüyorlar. Tamamen yargı tasarrufundaki bazı olaylardan yola çıkarak sanki Türkiye'de haklar, özgürlükler, demokrasi, tehdit ve tehlike altındaymış gibi bir atmosfer oluşturmaya, bununla da kendi kitlelerini güya korkutmaya çalışıyorlar. Zira kendi ayaklarının altındaki kilimlerin de kayacağından endişe ediyorlar.'' ''Bu kampanya, bayat bir kampanyadır. Bu kampanya, 1960 öncesinde merhum Adnan Menderes ve hükümetine uygulanmış son derece sanal, gerçek dışı ve bayat bir kampanyadır'' diyen Erdoğan, ''CHP'nin tıpkı bugün olduğu gibi 1960 öncesinde de halkı sokak sokak direnmeye çağırdığını, sokakları ve Parlamentoyu kışkırttığını, medyayı da arkasına alarak müdahaleye zemin hazırladığını'' söyledi. CHP'nin o dönemde ne gibi kampanyalar yaptığını dönemin gazeteleriyle ve belgelerle ortaya koyacağını anlatan Erdoğan, ''27 Mayıs müdahalesinin daha ikinci gününde CHP'nin Genel Başkanı İsmet İnönü, kendisini arayan müdahalecilere 'Büyük bir iş yaptınız, başarınıza yardımcı olmak için asıl ben sizin emrinizdeyim' diyecek kadar müdahaleye sevinmiş, alkış tutmuş, selam durmuştu. 1960 ve öncesinde atılan manşetleri, yapılan yorumları CHP'nin çağrılarını alın, işte bugünkülerle şöyle bir karşılaştırın, arada hiçbir fark göremeyeceksiniz, aynı'' şeklinde konuştu.