-ERDOĞAN'DAN MEDYAYA SERT ELEŞTİRİ TBMM (A.A) - 15.03.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası basını, çevreleri, Türkiye'de yaşanan hadiselere daha objektif ve daha tutarlı değerlendirmeye, gelişmeleri daha yakından takip etmeye davet ederek, ''Türkiye'de gazeteci kisvesi altında on yıllarıdır ne tür kirli senaryoların uygulandığını, medyanın nasıl müdahalelere çanak tuttuğunu, medyanın terör örgütlerinin değirmenine nasıl su taşıdıklarını görmelerini istiyoruz'' dedi. Partisinin TBMM Grup Toplantısında konuşan Erdoğan, eski CHP Genel Başkanı'nın bir kaset komplosuyla gittiğini belirterek, ''Bunu yeterli bulmamışlar ki yeni kaset komploları için görüşmeler yapıyorlar, komplocuları teşvik ediyorlar. Bunlar ortalığa dökülünce de mazeretlerinden daha büyük özürler beyan ediyorlar. Bizzat kendileri gazeteci kimliği altında bir takım şahısları komplolarda kullanıyor, bunun arkasından da çıkıp 'Türkiye'de basın özgürlüğü yok' diyorlar'' diye konuştu. Erdoğan, ''Türkiye'de basın özgürlüğü yok'' denilerek başlatılan kampanyaya, CHP'nin gayretleriyle uluslararası boyut kazandırma gayreti içinde olduklarını ifade ederek, şöyle konuştu: ''Hele hele Avrupa'daki Türk kökenli milletvekillerine sesleniyorum; dikkat edin yanlış oynuyorsunuz. Oynadığınız oyunun içinde ezilip gidersiniz. Bakın devam eden bir yargı süreci var. Gelen haberler, öyle zannedilen haberler değil. Bu, düşünceyle, kitapla ilgili değil. Bütün bunların hepsi, bakıyorsunuz çıkıyor ve bakıyorsunuz ya Ergenekon ile ya anayasal düzeni değiştirmekle ilişkisi var ya terör örgütüne üye olmakla ilintili bütün bunlar ya da görüyorsunuz çeşitli seks kasetleri, vesaire ortaya çıkıyor, bunlarla ilişkileri var. Uluslararası çevrelerde, uluslararası basında, Avrupa raporlarında Türkiye, adeta bir diktatörlük, demirperde ülkesi gibi lanse ediliyor. Bu minvalde yazılar, eleştiriler, analizler arka arkaya sıralanıyor. Bu uluslararası kampanya, çok acıdır ulusal bir kampanya tarafından da destekleniyor ve körükleniyor. Birileri, o malum medya kuruluşları, kendi hırsları uğruna bir kez daha Türkiye'nin yurtdışında karalanmasından, Türkiye'nin imajının zedelenmesinden rant sağlama gayretine giriyorlar. Bu, arkasına sığındıkları Batı veya diğer ülkelerdeki görsel ve yazılı medyayı karıştırın, acaba kaç tane görsel, kaç tane yazılı medya var? Türkiye'de ise kaç tane görsel, kaç tane yazılı medya var? Araştırdığınızda göreceksiniz ki onlardan çok daha fazlası Türkiye'de faaliyet göstermektedir. Türkiye, bu denli özgürlükçüdür. Yazarken de bunlar sınırsız yazmaktadırlar. Hakaret, eleştiri, bütün bunların boyutu ortadadır. Bütün bunlar rahatlıkla yapılmaktadır.'' -''ONLARA RAĞMEN GELDİK''- Erdoğan, yollarına aynı kararlıkla devam edeceklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biz özgürlüğün, basın özgürlüğünün olmadığı yerde demokrasinin olmadığına inanan bir partiyiz. Bizi bunlar istedikleri kadar karalamaya çalışsınlar. Hep konuştular; eğer AK Parti ile ilgili olumlu tavır takınan bir kaç gazete veya televizyon varsa, hemen onlara 'yandaş medya' dediler ama kendileriyle beraber hareket eden, onları destekleyen ve AK Parti'ye bel altı her türlü saldırıyı yapan candaş medyayı ise hiç görmediler, görmemezlikten geldiler. Biz onlara rağmen geldik. Niye? Çünkü biz milletin rotasında hareket ettik, milletle beraber hareket ettik. Bunların anlayışı şu; AK Parti kaybetsin de Türkiye'ye ne olursa olsun ama biz buna izin vermeyeceğiz. Uluslararası basını, uluslararası çevreleri, Türkiye'de yaşanan hadiselere daha objektif ve daha tutarlı değerlendirmeye, gelişmeleri daha yakından takip etmeye herkesi davet ediyoruz. Türkiye'de gazeteci kisvesi altında on yıllardır ne tür kirli senaryoların uygulandığını, medyanın nasıl müdahalelere çanak tuttuğunu, medyanın terör örgütlerinin değirmenine nasıl su taşıdıklarını görmelerini istiyoruz.'' -''BIRAKALIM YARGI GÖREVİNİ YAPSIN''- Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, ileri demokratik standartlara ulaşmayı önüne hedef olarak koyduğunu anlatan Erdoğan, bu hedefleri gerçekleştirmek için 8 yılda tarihi nitelikte reformlar yapıldığını, aynı şekilde reformlara devam edeceklerini, ileri demokratik standartları Türkiye'ye kazandırmak için mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. Erdoğan, ''Bırakalım yargı görevini yapsın, bırakalım yargı en hızlı şekilde kararını versin. Kimsenin yargının işini zorlaştırma çabası içinde olmasın. En önemlisi de hiç kimse kendi ülkesinin imajını zedeleyecek bir gayretin, böyle bir mücadelenin içine girmesin. Biz, o malum medyaya rağmen, milletimizin takdiriyle buralara geldik. Bundan sonra da rotamızı medya değil millet çizecek. Bundan kimsenin endişesi olmasın'' dedi.