Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Koza-İpek Grubu’nun bünyesinde bulunan şirket ve medya organlarına kayyum atanmasını yorumlarken Ergenekon ve Balyoz davalarına gönderme yaptı. Erdoğan, "Daha önce bu yargı bu ülkede bizim silahlı kuvvetlerimizden tutun da çok farklı gazete, yazarları vs. içeriye attığı zaman bunların sesi hiç çıkıyor muydu?" ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın bu açıklamaları Ergenekon ve Balyoz soruşturmaları sırasında yaptığı açıklamaları getirdi. 2008 yılında ‘Ergenekon’un avukatıyım” diyen Erdoğan, 2011 yılında gazeteci Ahmet Şık’ın Fethullah Gülen cemaatini anlattığı ve henüz basılmadan toplatılan “İmamın Ordusu” adlı kitabı nedeniyle tutuklanmasına ilişkin yaptığı açıklamada söz konusu kitabı ‘bomba’ya benzetmişti.
“Ergenekon’un savcısıyım”
16 Temmuz 2008’de “Ergenekon’un avukatıyım” diyen Deniz Baykal’a cevap veren Erdoğan, “Niye savcı millet adına vardır, iddia makamı millet adına ordadır, biz de millet adına evet hakkı aramanın hakkı savunmanın gayreti içindeyiz, eğer bu anlamda savcılık ise evet savcıyım” açıklamasında bulunmuştu.
“Öyle kitaplar vardır ki bombadan daha tesirlidir”
Erdoğan 14 Nisan 2011’de Avrupa Parlamentosu’ndaki konuşmasında Ahmet Şık’ın Gülen cemaatinin emniyet teşkilatı içindeki örgütlenmesini anlattığı ‘İmamın Ordusu’ kitabı nedeniyle tutuklanmasına ilişkin şöyle konuşmuştu:
“Bombayı kullanmak suçtur ama bombanın hazırlanmasındaki malzemeleri kullanmak da suçtur. Diyelim ki bir yerde bombanın kullanılmasında ne varsa, fitilinden ta diğer maddelerine varıncaya kadar ne varsa bunun ihbarı gelmişse, güvenlik güçleri gidip bunları toplamaz mı, almaz mı? Çünkü bu da bir suç teşkil etmektedir. Gider onları alır (…) Bu, yürütmenin yapmış olduğu bir eylem değil, yargının almış olduğu bir karardır. Kusura bakmayın, yürütmeye bağımlı bir yargı yok. Bağımsız bir yargı var, bağımsız yargı da görevini yerine getiriyor. Olayın aslı budur.”
Erdoğan, 10 Haziran 2011’de NTV’de yayınlanan programda gazeteci Ruşen Çakır’ın Şık ve Şener’in durumuna ilişkin “Kitap bomba benzetmeniz Şık ve Şener’i çok rahatsız etmiş; beni de rahatsız etti. Bunu bir açar mısınız? Kitap yazmak nasıl terör olur?” sorusuna şöyle yanıt vermişti: “Yani öyle kitaplar vardır ki bombadan daha tesirlidir.”
“Kitap yazdı diye değil, hazırlığını yaptı diye mahkum edildi”
Fethullah Gülen cemaatine yönelik operasyonların başlamasının ardından Ahmet Şık’ın yazdığı kitap konusunda geri adım atan Erdoğan “Kitap yazdı diye değil, hazırlığını yaptı diye mahkum edildi” açıklamasında bulundu.
"Ergenekon ve Balyoz'da aldatıldık"
Ergenekon ve Balyoz davalarında yeniden yargılama kararlarının ardından 19 Mart 2015’te Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü' dolayısıyla bir konuşma yapan Erdoğan, ‘Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarında kandırıldık’ ifadesini kullandı. Erdoğan, “Bu operasyonlarla şahsım başta olmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı. Türkiye'yi ele geçirmek için yürüttüğü bir kumpasa, bir darbe teşebbüsüne hep birlikte maruz kaldık. Samimiyetle ifade ediyorum; eski Genelkurmay Başkanımız başta olmak üzere, birlikte mesai sarf ettiğim için yakından tanıdığım pek çok komutanın tutuklanmasına şahsen gönlüm hiçbir zaman razı olmadı” diye konuştu.
“Yargı silahlı kuvvetlerimizi, yazarlarımızı içeri atarken sesleri çıkıyor muydu?”
A Haber-ATV ortak yayınına konuk olan Erdoğan’ın konuya ilişkin açıklamaları şöyle:
Ortaya konan eylemleri görüyorsunuz. Peki daha önce bu yargı bu ülkede bizim silahlı kuvvetlerimizden tutun da çok farklı gazete, yazarları vs. içeriye attığı zaman bunların sesi hiç çıkıyor muydu?
Şimdi bakın iş döndü kendilerine geldi. Kendilerine gelince bu işin patronu olan zat Türkiye'de değil, kaçtı gitti. Bunların destek kıtasında olan kişiler kaçtı gitti. Her şeyimiz sağlam diyorsanız kaçmanıza gerek, burası hukuk devleti.