Başbakan Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen’in duasına göndermede bulunarak, “Biz Müslümanın hidayetinin artması için dua ederiz. Laneti için değil. Lanet Müslümanlar arasında öyle bir tezgahtır ki bumerang gibi döner bunu yapana gider” dedi.
Erdoğan, Zaman Gazetesi’nin reklamlarını da eleştirerek, “Birileri havaalanlarının çıkışına bilbordlara bir tarafa geziciyi bir tarafa polisimizi koymuş. Sizin kardeşliğiniz elinde molotof kokteyliyle dolaşanlara karşı mı?” dedi.
Erdoğan, yolsuzluk operasyonu çerçevesinde oğlu tutuklanan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ında aralarında bulunduğu bakanlarla Pakistan’a hareketi öncesi Trabzon Havalimanı’nda halka hitap etti. Erdoğan’ı havaalanında kalabalık bir grup karşıladı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
'Çökerteceğiz'
“Ahlak sınırlarını aşmış tipler türedi bu ülkede. Devletin içinde paralel yapılaşmaya gayret edenler türedi. Nasıl mafyayı çökerttiysek, bu çeteleri de çökertmiştik, ama bunların şekli farklı. Şimdi de bunlara geldi sıra. Bunları da çökerteceğiz. Bunlar yüzde 50’nin dilinden de anlamıyor. İnanıyorum ki 30 Mart’ta bu çok daha farklı olacak. Adını siz koyacaksınız.
'Halk Bankası'nı yedirmeyeceğiz'
MHP konuşuyor, sen niye konuşuyorsun ya? Millet sana 5 sene iktidar verdi 3,5 senede bırakıp kaçtın. Çünkü Ziraat, Halk Bankası’nı batırdılar. Halk Bankası’nı yıkmaya çalışıyorlar. Oyunun içinde yargı da var yürütmede var. Halk Bankamızı yıkmak için böyle bir yola başvurmak hiç kimsenin haddine değildir. Bunların bu vatanı sevdiklerine ben inanmıyorum. Çünkü Nisan 2013’te ABD’de Halk Bankası’na yönelik bir operasyonun planları yapıldı. Hatta hatta bunu kongreye getirmek istediler. Halk Bankası’nın uluslararası piyasalardaki çalışmalarına ket vurmak istediler. Bunu engelleyince bundan rahatsız oldular. Halk Bankamızı da yedirmeyeceğiz. Kusura bakmasınlar.
'Beddua Bumerang gibi döner'
Biz Müslümanın hidayetinin artması için dua ederiz. Laneti için değil. Lanet müslümanlar arasında öyle bir tezgahtır ki bumerang gibi döner bunu yapana gider. Bu bakımdan hassas ve dikkatli olmamız lazım. Bizim ne dediğimizi tezekkür etmemiz, bin düşünüp bir söylememiz lazım. Bu makamlar gelip geçicidir. Bu milletin bölünmesine vesile olanlar iflah etmez. Çok düşünmeleri lazım.
'Kardeşiliğiniz molotof kokteyl atanlara mı?'
Birileri havaalanlarının çıkışına bilbordlara bir tarafa geziciyi bir tarafa polisimizi koymuş. ‘Kardeş olacağız’ diyor. İyi güzel kardeş olacaksın da öbür tarafta kardeşini lanetleyeceksin. Bu nasıl iş? Sizin kardeşliğiniz elinde molotof kokteyliyle dolaşanlara karşı mı? Benim esnafımın camını, çerçevesini indirene karşı mı? Aracını milli servetini yakanlara karşı mı? Biz sabrediyoruz, sabredeceğiz. Devletin içindeki çeteleşmeye müsaade etmeyeceğiz.”
