-ERDOĞAN: ''AZERBAYCAN'IN HAKKINI YEDİREMEYİZ'' STRASBOURG (A.A) - 13.04.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ve Ermenistan arasında imzalanan protokole ilişkin, ''Sınırın kapalı tutulması veya açılması konusuyla ilgili olarak Ermenistan halkının hak ve hukukunu koruma noktasında bizim kendi taahhütlerimiz var. Ve biz dost, kardeş Azerbaycan halkının hakkını ve hukukunu da Ermenistan'a yediremeyiz bu kadar açık konuşuyorum. Protokolde zaten hedeflenen de budur'' dedi. Erdoğan, Avrupa Komisyonu Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kurulu'na hitap etti ve parlamenterlerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan, ''Türkiye Ermenistan'la protokol imzaladı. İmzanızın anlamı nedir? Eğer sınırların açılmasını doğrudan Yukarı Karabağ ihtilafının çözülmesine bağlarsanız bu protokol ne işe yarar? Bu sınırın açılmaması sizi taraf haline getirmiyor mu? Kars'taki, halklar arasındaki dostluğu simgeleyen bazı anıtların kaldırılmasını nasıl açıklıyorsunuz?'' sorusunu yanıtlarken de şunları kaydetti: ''Şimdi bir defa sınırın kapalı tutulması veya açılması konusuyla ilgili olarak biz burada Ermenistan halkının hak ve hukukunu koruma noktasında bizim kendi taahhütlerimiz var. Ve biz dost, kardeş Azerbaycan halkının hakkını ve hukukunu da Ermenistan'a yediremeyiz bu kadar açık konuşuyorum. Protokolde zaten hedeflenen de budur. Önce bu adımların atılması lazım, bu adımlar atıldığı anda da biz kapıları açmaya hazırız. Onun için Minsk üçlüsünü biz sürekli olarak hep göreve davet ettik. Minsk üçlüsü bu görevini yerine getirsin. Ve onlar bu görevi, Amerika, Rusya, Fransa, yerine getirdiği anda çözüme ulaşırız. Ama onlar bu görevi yerine getirmediği takdirde tabii ki bu süreç zorlaşıyor. Şu anda benim ülkemde 70 bin civarında Ermeni vatandaşım var. Ama bunların yanında vatandaş olmayan 40 bin civarında da Ermeni var. Biz bunları ülkemizden Ermenistan'a geri göndermiyoruz. Bunları ülkemizde şu anda tutuyoruz. İstesek gönderebiliriz. Niye? Çünkü imkansızlıkları sebebiyle bizim ülkemize geldiler. Ve şu anda ülkemizdeler. Öyle zannediyorum ki belki bunları da bilmiyorsunuz. Bunları da bilmenizi istiyorum. Ve biz protokolü yaparken buradaki soruna çözüm bulmak için bu adımı attık. Ama bende görüşmelerin belli noktasına katıldım, fakat bakıyorum ki Ermenistan yönetimi bu noktada diasporaya karşı çok ciddi bir ürkeklik içerisinde. Bizim ise kimseden bir ürkekliğimiz söz konusu değil. Eğer Ermenistan yönetimi Ermeni diasporasına karşı bu ürkekliğini atabilirse öyle zannediyorum ki bu işi çözmek daha kolay olacaktır. Bu yapıldığı zaman hemen kapılar da açılır, çözümler çok daha süratle gelişebilir. Yoksa bizim Ermenistan'a karşı kin ve nefret gibi bir şeyimiz, duygumuz söz konusu değildir. Bunu da hatırlatmak isterim.'' -''KÜLTÜREL ASİMİLASYON BİR İNSANLIK SUÇU''- Erdoğan, kültürel asimilasyon ve entegrasyon konularına nasıl baktığına yönelik soruyu yanıtlarken de ''Kültürel noktada asimilasyona kesinlikle karşıyım ve bunu bir insanlık suçu olarak görüyorum'' dedi. Ancak entegrasyonun kesinlikle olması gerektiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ben kendi vatandaşlarıma şunu söylüyorum, dün akşam da Fransa'da yaşayan vatandaşlarıma şunu söyledim; Fransa'da bir defa entegrasyonu sağlamalısınız. Entegrasyon noktasında en ufak bir sıkıntı olmamalı hem Fransız halkı açısından hem de sizin buradaki yaşam koşullarınız açısından. Bu Almanya'daki vatandaşlarımız için de aynı. Orada bizim 2 milyon 700 bin vatandaşımız var. Entegrasyon noktasında hep teşvik ediyoruz, ben de, bakan arkadaşlarım da, milletvekili arkadaşlarım da. Ama kültürel noktada asimilasyona gelince onun karşısındayız. Ne biz kendi ülkemizdeki farklı ülkelerin veya farklı dinlerin, farklı milletlerin insanlarını asimile etmeye çalışırız ne de kendi insanımızın farklı ülkelerde asimile edilmesi çalışmalarına sıcak bakarız. Bunu yanlış buluyoruz.''