Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçen yıl askerdeyken yaşamını yitiren kuzeninin cenazesinde söylediği sözlerden dolayı Ömer Bulur'dan şikayetçi oldu. Bulur hakkında açılan terör propagandası davasından sonra Asliye Ceza Mahkemesi'nde de 'hakaret' suçundan bir dava daha açıldı. Bulur, "Acımızı bile doğru dürüst yaşatmadılar" dedi.
RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programında konuşan Ömer Bulur ise söylediklerini önceden tasarlamadığını ifade etti. "Sicilim temiz, başıma ne geldiyse söylediklerimden geldi" diyen Bulur, şöyle konuştu:
"Bunlar önceden tasarladığım şeyler değildi. Siz kendinizi benim yerime koyun. Yürüyerek giden bir insanı tahtalar içinde alırsanız ne düşünürsünüz. On gün sonra polisler tarafından sorgulandım. Acımızı bile doğru dürüst yaşatmadılar. Bir dava da Cumhurbaşkanı'na hakaretten açıldı. Bize yakın köylerden 20 yıl önce iki tane gencecik insan öldü. Onlara başsağlığı amaçlı belediyenin yayınladığı başsağlığı mesajını Facebook'tan beğendim. Bu yüzden beni örgüt propagandası yapmakla suçladılar. Herhangi bir siyasi partiyle bağlantım yok. Sicilim de tertemiz. Başıma ne geldiyse kardeşi kardeşe kırdırıyorlar dediğim için geldi."
"Recep benim öz akrabam. Ancak soyadlarımız aynı değil. Doğu Anadolu Bölgesi'nin kanunudur. Daha önceleri kan davaları olduğu için iki öz kardeşin bile soyadları değiştirilirdi. Benim başıma bir iş gelmesin diye soyadlarımız değişik, kardeşimle bile değişik. Provokatör adam provokatörlüğünü yapar kaçar gider. PKK'lı olsaydım gider dağa çıkardım. IŞİD'çi olsaydım gider IŞİD'e katılırdım. Ben kendi halinde çiftçiyim ama her şey yaptılar."
Ömer Bulur, davalara rağmen barış demeye devam ediyor ve her iki tarafa da çağrı yapıyor: "Genç insanlar ölmesin, anne-babalar ağlamasın."