Politika

Erdoğan Yunan medyasına çattı

Başbakan Erdoğan, Yunansitan gezisinin son gününde Yunan basın mensuplarıyla sabah kahvaltısında bir aray geldi.

15 Mayıs 2010 03:00

T24 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yunan medyasının önde gelen temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Erdoğan iki ülke ilişkilerini geliştirmek için atılan adımlar sürecinde Yunan medyasından destek istedi. Bu arada Erdoğan bir Yunan gazetecinin "İşlerin nasıl yapılması gerektiğine yönelik tavsiyelerde bulunuyorsunuz" sözlerine, "Siz siyasetçilere tavsiyelerde bulunma hakkını kendinizde görüyorsanız, biz de size bu konulardaki düşüncelerimizi söyleriz" sözleriyle yanıt verdi. Erdoğan Yunan gazetecilerle gerçekleştirdiği kahvaltının ardından Batı Trakya Türklerinin temsilcilerini kabul etti. Erdoğan kabulün ardından muadili Papandreu ile birlikte sembolik ''Tarihi Olimpiyat Ateşkes anlaşması'' imzaladı. Papandreu ile temaslarının ardından Başbakan Erdoğan Yunanistan'ın başkenti Atina'dan ayrıldı. Bu arad Türk medyasıyla buluşan Papandre, Erdoğan'ın ziyaretinin yeni bir başlangıç olduğuna dikkat çekti. Ada'da tarafların çözümü kendileri bulma olgunluğuna sahip olduklarını belirten Papapndreu, Atina'da bir cami inşası için gerekli adımların atıldığını da ifade etti.


Yunanistan gezisinin son gününde, Başbakan Erdoğan, Hilton Otel'de Yunan medyası temsilcilerinin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin toplantıda, hava sahası ihlalleri, AB ve Kıbrıs konularını gündeme getirdikleri öğrenildi.


Başbakan Erdoğan'ın, ''İki ülke ilişkilerini geliştirmek için olumlu adımlar atıldığını'' belirttiği ifade edilerek, Yunan gazetecilerden ''süreci desteklemelerini'' istediği bildirildi.


Başbakan Erdoğan'ın, ''Medya olarak gazetecilerin de yaşananlara iyi tarafından bakmaları gerektiğini'' belirtmesi üzerine, bir Yunan gazeteci, ''İşlerin nasıl yapılması gerektiğine yönelik tavsiyelerde bulunuyorsunuz'' ifadesini kullandı. Başbakan Erdoğan da gazeteciye, ''Siz siyasetçilere tavsiyelerde bulunma hakkını kendinizde görüyorsanız, biz de size bu konulardaki düşüncelerimizi söyleriz'' karşılığını verdi.


''Yunan medyasının, Türk medyasından farkı bulunduğunu'' belirten Erdoğan, ''Siz adeta Yunan Silahlı Kuvvetlerinin medyası gibi davranıyorsunuz. Maşallah bu konularla da çok ilgilisiniz. Adeta Yunan Silahlı Kuvvetleri radar üssünde çalışan insanlar gibi konuşuyorsunuz. Uçak ne zaman kalkmış, ne zaman inmiş, nereden geçmiş... Bunlar gazetecilik ilgisini aşan... Yunan radar üslerinde çalışan insanlara benziyorsunuz'' dedi.


Erdoğan ayrıca, Yunan gazetecilere, ''Rahat olmaları gerektiğini'' ifade ederek, ''Olumlu adımlar atıldığına, buna medya olarak destek vermeleri gerektiğine'' işaret etti.


Toplantıda, AB ve Kıbrıs meselelerinin de gündeme geldiği, Başbakan Erdoğan'ın, ''Kıbrıs'ta 3 ülkenin garantör olduğunu'' anımsatarak, Türkiye'nin görüşlerini anlattığı kaydedildi.


Bir gazetecinin, ''Neden Kıbrıs'ta tarafları kendi hallerine bırak mıyorsunuz?'' sorusu üzerine, Erdoğan, ''Ada'da BM Barış gücünün neden bulunduğunu?'' sordu.
     


Savunma harcamaları

    

Kahvaltı bittikten sonra bir kabul için başka salona yürüyen Başbakan Erdoğan, otel lobisinde Türk gazetecilerle de ayak üstü sohbet etti.


''Savunma harcamalarının kısılmasına'' yönelik bir soru üzerine Başbakan Erdoğan, kendileri iktidara gelene kadar savunma harcamalarının bütçe kalemleri içinde ilk sırada olduğunu belirterek, ''Biz geldiğimizde zaten birinci sıradaydı, şimdi dört, beş, bu sıralara düştü. Birinci sırada biliyorsunuz eğitim, sağlık harcamaları var'' dedi.


Erdoğan, bir gazetecinin, ''Bir öneriniz oldu mu, savaş uçaklarının uçuşlarıyla ilgili...'' sözleri üzerine, ''(Biz bombasız uçuyoruz) dedik, 'Siz de bombasız uçun'. NATO'ya zaten bunlar bildiriliyor. NATO istasyonu var. Bunlar veriliyor, hepsinin kayıtlarında bunlar var. Yani buradan da kalkış olduğunda bizim de kayıtlarımıza giriyor. Komşunun kapısını çalmadan girmeyiz, çalar öyle gireriz, Silahlı Kuvvetlerimize de söyleriz, karşılıklı olarak'' diye konuştu.


''Ekümenik konusuyla dün yaptığı açıklamaların bugün gazetelerde geniş yer bulduğunu'' belirten gazetecinin sözleri üzerine ise Erdoğan, ''Devamı önemli. Biz düşüncemizi söyledik'' karşılığını verdi.



Atina'dan Dünya'ya barış mesajları



Yunanistan'daki temasları çerçevesinde Başbakan Erdoğan, Yunan mevkidaşı Papandreu ile birlikte ilk olimpiyatların yapıldığı ''Kalimarmaro'' da sembolik bir anlaşma imzaladı.


Papandreu, konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan ile attıkları bu imzanın ayrı bir önemi olduğunu belirterek, dün de iki ülke arasında 22 anlaşma imzalandığını anımsattı.


Papandreu, şöyle konuştu:


''Bu imzanın yanı sıra burada dünya barışı için bir mesaj vermek istiyorum. Yunanistan ve Türkiye, bütün dünyaya bu mesajı vermek istemektedir. Bunu da başka bir olaya bağlamak istiyorum. Önümüzdeki dönemde 2020 senesinde Türkiye'nin olimpiyat oyunlarına adaylığı söz konusu. Her zaman bu olayı destekleyeceğiz, her zaman Türkiye'nin yanında olacağız, olimpiyat oyunlarını alması için Türkiye'ye desteğimiz sürecektir.''


Başbakan Erdoğan da ''dostum ve kardeşim'' diye hitap ettiği Yunan Başbakanı Papandreu'ya misafirperverliği için teşekkür etti. İlk olimpiyatların Atina'da yapıldığını anımsatan Erdoğan, 2004'de yine Atina'da yapılan olimpiyat oyunlarına bizzat gelerek açılışında bulunduğunu söyledi.


Erdoğan, şöyle devam etti:


''O gün çok başarılı bir organizasyona şahit olmuştuk. Şimdi 2020 olimpiyatlarına bizler aday olacağız. İstanbul'da bu olimpiyatların kalması halinde tabii ki Yunanistan'ın bu tecrübelerinden istifade edeceğiz. Bu konuda değerli dostumun Türkiye'yi destekleme kararı ayrıca bizleri mutlu etmiştir. Tabii olimpiyat barıştır. Olimpiyat diyalogdur, uzlaşmadır. Aslında olimpiyat bir ateşkestir. Bu bakımdan olimpiyat tarihi çok çok anlamlıdır. Burada açılmış imza defterine imza koymakla ayrıca şeref duyuyorum. Barışın egemen olduğu bir dünya temennisiyle...''


İki lider daha sonra basına görüntü verdi. Yunanistan Başbakanı Papandreu, daha sonra Başbakan Erdoğan'ı, makam aracına kadar eşlik ederek, oldukça sıcak bir şekilde uğurladı.


Bu arada verilen bilgilerde, antik Yunan döneminde, olimpiyatların yapıldığı zamanlarda ''hiçbir savaş ve çatışma olmasın'' diye ülkeler arasında ateşkes anlaşması imzalandığı, buna da ''olimpiyat ateşkes anlaşması'' denildiği belirtildi.



Erdoğan Atina'dan ayrıldı



Başbakan Erdoğan'ı, Atina Havalimanı'ndan Yunanistan Başbakan Yardımcısı Theodoros Pangalos ile Türkiye'nin Atina Büyükelçisi Hasan Göğüş ve öteki yetkililer uğurladı.


Erdoğan'a Atina ziyaretinde, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ve çok sayıda işadamı eşlik etmişti.



Papandreu: Erdoğan'ın ziyareti yeni bir başlangıç



Papandreu, Erdoğan'a Atina ziyaretinde eşlik eden bazı Türk medya temsilcileri ile sohbet toplantısı yaptı.


Türk-Yunan yakınlaşmasının önemine olan inancını dile getiren Papandreu, daha önce bulunduğu Dışişleri Bakanlığı görevinde bu yönde çok büyük uğraş verdiğini belirtti.


Papandreu, iki ülke arasında Erdoğan'ın ziyareti sırasında imzalanan belgelerin "derinliği olan anlaşmalar olduklarını ve yeni bir başlangıç" teşkil ettiklerini kaydetti.


"Dışişleri Bakanı olarak edindiği tecrübe çerçevesinde, söz konusu anlaşmaların daha zor konuların ele alınabilmesinin yolunu açacağını söyleyebileceğini" ifade eden Papandreu, "Gerek Yunanistan gerekse Türkiye'de ikili ilişkilerin geliştirilmesi için siyasi iradenin bulunduğuna inandığını" bildirdi.


Başbakan Papandreu, mevcut siyasi iradenin iki ülke arasında yaşanan görüş ayrılıklarına yol açan konuların aşılmasını sağlayacağından emin olduğunu belirtti.


Papandreu, Türkiye ile Yunanistan'ın birçok konuda özlü bir ittifak sağlayabileceklerini vurguladı.


''Atina'nın felsefesinin 'sorunların çözülebileceği' şeklinde olduğunu'' belirten Papandreu, ''karşılıklı biçimde samimi ve açık olunması, çok sayıda ortak çıkar bulunduğunun göz önüne alınması ve Türk-Yunan işbirliğinin avantajlarının olduğunun görülmesi durumunda, gerek dünyada gerekse bölgede ortak girişimlerde bulunulabileceğini'' söyledi.


''Ege'de gökyüzünde yaşanan gerilim'' ve "hangi tarafın kime ait olduğu" şeklindeki soruların gündeme getirildiği kıta sahanlığı konusunun çözümlenebilecek sorunlar olduğunu" belirten Papandreu, ''sorunların uluslararası hukuk ve ilkeler temelinde çözülebileceğini'' kaydetti.


Papandreu ayrıca, ''siyasi iradeye sahip olunması ve bu tür sorunların 'geri kalınmasına yol açtıklarının' anlaşılmasının gerekliliğine'' dikkat çekti.


Başbakan Papandreu, iki ülke arasında imzalanan anlaşmaların güven arttırıcı önlemler olduklarını ve önlemlerde kalınmayarak, daha zor konuların ele alınarak çözümlenmesi yolunda ilerlenmesi gerektiğini ifade etti.


Bir soru üzerine, ''kara sularının belirlenmesi ve konunun Lahey'deki Adalet Divanı'na götürülmesi olasılığına'' da değinen Papandreu, Yunanistan'da 2004 yılındaki hükümet değişimi öncesinde Türkiye ile Yunanistan'ın konunun nasıl ele alınacağı yönünde bir anlaşmaya varmalarına az kalındığını söyledi.



'Ada'da çözüm için iki taraf da gereken olgunluğa sahip'



Kendisinin dönemin Başbakanı Kostas Karamanlis'e, ''Sen ilerle ben destekleyeceğim'' dediğini de anlatan Papandreu, sonraki dönemde bir durgunluk sürecine girildiğini belirtti.


Konunun Adalet Divanı'na götürülebileceğini kaydeden Papandreu, Başbakan Erdoğan ile temaslarında istikşafi görüşmelere dinamik katılmasının kararlaştırıldığını da bildirdi.


Kıbrıs konusuna da değinen Papandreu, Ada'da tarafların çözümü kendileri bulma olgunluğuna sahip olduklarını belirtti.


Papandreu ayrıca, ''Atina'nın Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın çözüm çabalarını desteklediğinin'' altını çizdi.


Başbakan Papandreu, ''Kıbrıs'ta tarafların bir araya gelerek derinlemesine görüşmelerinden yana olduğunu'' söyledi.


Azınlık hakları konusuna da değinen Papandreu, tüm tarafların azınlıklara karşı doğru davranmakla yükümlü olduğunu ifade etti.



Atina'da cami inşası



Kendisinin Müslüman toplumu ile görüştüğünü ve sorunları dinlediğini belirten Papandreu, gerek müftüler gerekse vakıfları ilgilendiren konularda görüşmeler yapıldığını ve çözümler bulunacağını kaydetti.


Papandreu bir soru üzerine, Atina'da cami yapımı için gerekli kararların alındığını ve kısa sürede bunun gerçekleştirileceğini söyledi.


Azınlıkların bazı dönemlerde siyasi hedefler doğrultusunda kullanıldıklarını belirten Papandreu, bir ülkenin azınlığı nedeniyle sınırlarının tehdit altında olduğu korkusunu taşımaması gerektiğini bildirdi.


Papandreu, sınırlara ve azınlıklara saygı gösterilmesi ve gerek sınırların gerekse azınlık haklarının sorgulanmaması gerektiğini belirtti.



'İlişkilerin ilerlemesi halkların çıkarına'



Türk-Yunan yakınlaşması hakkında da değerlendirmede bulunan Başbakan Papandreu, halkların endişe ve korkularıyla oynanmasının genel menfaat için uğraşmaktan daha kolay olduğunu, ancak bu yolun hiçbir yere götürmediğini kaydetti.


Sorunlara rağmen ilerlenmesi gerektiğini vurgulayan Papandreu, bunun halkların çıkarına olduğuna işaret etti.


Yunanistan'ın yaşadığı mali kriz konusunda da Papandreu, ülkedeki krizin 2008 yılı krizi nedeniyle piyasaların çok hassas olduğu bir döneme denk geldiğini, ekonomik önlemler alınmasına rağmen piyasalardan yanıt alınamadığını söyledi. Papandreu, ülkenin kâr peşinde koşanların saldırısına uğradığını da ifade etti.


Türkiye ile Yunanistan arasındaki ekonomik işbirliğine ve bunun önemine dikkat çeken Yunanistan Başbakanı, Türk iş adamlarının Yunanistan'a yatırım yapmasını olumlu karşılandığını bildirdi.