Gündem

Erdoğan: Yalan manşetlerle Türkiye'ye istikamet çizmeye çalışanlarla uzlaşmayacağız!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Aralık operasyonu hakkında konuştu

15 Aralık 2014 16:58

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cemaat medyasına yönelik 14 Aralık operasyonu ile ilgili olarak, “İçerde ya da dışarda yalan haberler, yalan manşetler yoluyla Türkiye’ye hala istikamet çizmeye çalışanlarla hiçbir şekilde uzlaşmayacağız. Onların önünde hiçbir şekilde diz çökmeyeceğiz. Şahsımın ya da arkadaşlarının burada olmaları ya da olmamaları hiç önemli değil. Burası demokratik bir ülke” dedi.

Tayyip Erdoğan, TÜPRAŞ fuel oil dönüşüm tesislerinin açılışına katıldı. Erdoğan yaptığı konuşmada, "Türkiye’ye hala istikamet çizmeye çalışanlarla hiçbir şekilde uzlaşmayacağız" dedi.

Erdoğan’ın yaptığı konuşmadan satır başları şöyle:

Tüm TÜPRAŞ mensuplarını kutluyor bu büyük yatırımdan dolayı kendilerine şahsım ülkem ve milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum. Konsorsiyumun İspanyol tarafına da ortaya çıkardıkları ortay eserden dolayı şükranlarımı ifade ediyorum. Türkiye olarak gerçekten büyük bir gurur gününü hep birlikte yaşıyoruz.

 

Türkiye'ye yapılan en büyük yatırım

 

İlave alt yapı projeleri dahil 3 milyar dolar tutarında bir hacme ulaşan ki, bunu özelleştirme sonrası yatırımlarla beraber yaklaşık 10 milyar dolar gibi bir yatırım olarak değerlendirmek mümkün. Türkiye’de şu ana kadar tek kalemde yapılmış en büyük sanayi yatırımımızı hizmete alıyoruz. Türkiye’ye bu büyük sanayi tesisini kazandırdıkları için TÜPRAŞ’a gönülden teşekkür ediyorum.

 

Cari açığı 1 milyar dolar azaltacak

 

İstihdama ihracata Türkiye’nin bir enerji üssüne dönüşmesine, cari açığın 1 milyar dolar gibi yüksek bir rakamda azalmasına bu büyük tesis vesile olacak. Irak Türkiye petrol boru hattı ile Türkiye enerjide önemli bir noktaya geldi. BTC ile bu konu değer kazandı. Şimdi TANAP’ın devreye alınmasıyla Türkiye’nin gücüne güç katıyoruz. 44 milyar dolar tutarındaki iki nükleer santral yatırımıyla Türkiye dünyanın merkez ülkesi konumuna yükselecek. Türkiye sadece bir transit ülke olmayacak. Bugün açtığımız bu ve benzeri yatırımlarla Türkiye enerjiye yön veren ülke konumuna yükselecek.

 

‘Sistematik bir algı operasyonu yürütüyorlar"

 

Bu büyük sanayi yatırımının Türkiye için farklı bir anlamı bulunuyor. Bir süredir Türkiye ekonomisine yönelik belli çevrelerin adeta sistematik bir algı operasyonu yürüttüklerini görüyoruz. Bazı gazeteler dergiler televizyonlar, uluslararası çevreler Türkiye ekonomisi hakkında gerçek dışı bir algıyı yerleştirmeye çalışıyorlar. Bütün bu operasyonlara, saldırılara rağmen, Türkiye’nin bugün tarihindeki en büyük sanayi tesisinin açılışını gerçekleştiriyor olması çok önemlidir. Son derece manidardır. Kim ne derse desin kervan yürüyor. Kim hangi operasyonu yaparsa yapsın Türkiye büyümeye, hedeflerine ilerlemeye devam ediyor.

 

‘Onlarla hiçbir şekilde uzlaşmayacağız’

 

TÜPRAŞ’ın hiçbir yalana itibar etmeden bu büyük yatırımı gerçekleştirmiş olması, ekonomiyi karalayan bütün o çevrelere verilmiş en büyük cevaptır. Burada bir hususun altını da özellikle çizmek istiyorum, içerde ya da dışarda yalan haberler yalan manşetler yoluyla Türkiye’ye hala istikamet çizmeye çalışanlarla hiçbir şekilde uzlaşmayacağız. Onların önünde hiçbir şekilde diz çökmeyeceğiz. Şahsımın ya da arkadaşlarının burada olmaları yada olmamaları hiç önemli değil. Burası demokratik bir ülke. Biz seçimle geliyoruz. Millet takdir edince de seçimle gideriz. Aynı zamanda bizler faniyiz. Vakti zamanı gelince emaneti sahibine teslim edeceğiz. Ama unutulmasın ki millet burada ve her zaman var olacak.

Yeni Türkiye’nin kazanımlarına biz olsak da olmasak da millet her daim sahip çıkacak. Kirli işlere, kirli ittifaklara girenler başarılı olamayacaklarını görsünler ve bundan bir an önce vazgeçsinler.

 

‘Cevabını alıyorlar’

 

Sevgili dostlar lütfen yalanlara bakmayın. Siz kuyruğuna basıldığı için feryat edenlere ortalığı velveleye verenlere bakmayın. Türkiye’de hamdolsun çok güzel gelişmeler yaşanıyor, çok daha güzel gelişmeler yaşanacak. Bütün bu yaşananlar normalleştirme sürecidir. Bu yaşananlar yeni Türkiye’ye yönelik tohumlarının atılış sürecidir. Türkiye’nin eski günlere döneceği umuduyla kirli ilişkilere yeltenenler, ittifakalar girenler bunun cevabını alıyorlar, almaya da devam edecekler.

 

‘İnşallah medya girdiği kirli ilişkilerden sıyrılacak’

 

İnşallah medya dünyası girdiği kirli ilişkilerden sıyrılacaktır diye düşünüyorum. Kendisini bu tehlikeli vesayetten kurtulacaktır diye umuyorum. Şantaja, tehditlere uluslararası çevrelerin ülkemiz üzerinde milletimiz üzerinde kurdukları kumpaslara bu millet gelmiyor gelmeyecektir. Vatanını seven insaf sahibi vicdan sahibi herkesi bu kirli odaklara bu kirli çevrelere cesur bir duruşla cevap vermesini özellikle hatırlatmak istiyorum.

 

‘Yalpalayan değil omurgalı duruşlar çok önemli’

 

Her zaman söylüyorum bitaraf olan bertaraf olur. Onun için tarafımızı çok iyi belirlememiz lazım. Duruşumuz çok önemli. Ama yalpalayan değil omurgalı duruşlar çok önemli. Omurgalı durduğumuz zaman millet kazanacaktır. Millet kazandığı zaman Türkiye kazanacaktır.

 

‘Dün bağımsız savcılar tarafından başlatılan…’

 

Ülkesinin bağımsızlığı karşısında saf tutmayan milletin kararıyla yok olup gitmeye mahkumdur. Maşalara paralel yapılara kol kanat gerenler er ya da geç onlar da mahcup olacaklardır. Ekonomi siyaset ve medya dünyasının hiç tereddüt etmeden saf tutacaklarına ben gönülden inanıyorum. Bu vesileyle dün bağımsız savcılar tarafından başlatılan ve tamamen hukuk içinde yürütülen operasyon karşısında, içerde ve dışarda haddi aşan insafı aşan bazı tepkiler sergileniyor. Eski Türkiye’nin bütün aktörleri, tüm taraflar ittifak halinde koro halinde, savcılarımıza hakimlerimize belli merkezlerden idare edilen bir baskıyı uygulamaya çalışıyor.

 

AB’ye tepki: Neye göre bu açıklamayı yapıyorsun

 

Düşünebiliyor musunuz, adımlar atıldığı anda AB’den hemen birisi çıkıyor açıklama yapıyor. Sen neye göre bu açıklamayı yapıyorsun? Neyi biliyorsun? 50 yıldır bu ülkeyi AB kapısında bekletenler acaba bu atılan adımın ne olduğunu biliyor musunuz? Ulusal güvenliğimizi tehdit eden unsurlar, ister basın mensubu olsun, ister şu olsun bu olsun, gerekli cevabı alacaklardır. Onları bizim egemen duruma getirmemiz mümkün değildir.

 

‘AB alır mı, almaz mı böyle bir derdimiz yok’

 

Acaba AB ne der, acaba AB bizi alır mı almaz mı, bizim böyle bir derdimiz yok, lütfen siz kendi aklınızı kendinize saklayın. Şunu da söyleyeyim, AB eğer çok dürüstse, burada Sabancı grubunun kardeşini çıkıp da işyerinde katleden bir Fehriye Erdal’ı bir kapıdan alıp bir kapıdan bırakanlar hukuk adına cevap verebilirler mi?