-ERDOĞAN: VİYANA GRUBU İPE UN SERDİ ANKARA (A.A) - 27.07.2010 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran'ın Nükleer Programına ilişkin yapılacak takas işlemlerinin Türkiye'de olmasını İran'ın kabul ettiğini belirterek, buna karşın Viyana grubunun gereken hassasiyeti göstermediğini söyledi ve ''Viyana grubu ne yazık ki, bizde buna 'ipe un sermek' derler, ipe un serdi. Bu da hoş değildi. Neticeye gidelim derken, ne yazık ki yaptırımlar devreye girdi''dedi. Erdoğan ve İngiltere Başbakanı David Cameron ile Başbakanlık Merkez Binada gerçekleşen görüşmelerin ardından, ortak basın toplantısı düzenlediler. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, Gazze ile ilgili bir soruya, Gazze'de, şu anda insanların bir açık hava hapishanesinde yaşadığını, sürekli olarak saldırı ve baskılar altında bir yaşam sürdürdüklerini söyledi. Gazze'nin fosforlu bombaların kullanıldığı bir alan haline geldiğini, orada yediden yetmişe bin 500 insanın öldürüldüğünü, 5 bininin de yaralı kaldığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Gazze'ye gelen yardım konvoyları, denizden, havadan saldırıya uğradı. Bunların içerisinde İngiliz Parlamenterler... Bunun yanında İngiltere'den, Türkiye'den katılanlar vardı. Yaklaşık 33 ülkeden yardım gönüllüleri vardı. Ve o yaşanan tablo tüm insanlığın önünde, hakikaten bir denizde, uluslararası karasularında yapılmış olan böyle bir saldırı, tek kelimeyle ifade edilebilir; o da ancak korsanlıktır. Temenni ediyorum ki; bu, yanlış gidişi bir an önce düzeltiriz. İsrail bu yanlışından bir an önce vazgeçer, özrünü özellikle Türkiye'den dilemesi lazım, tazminatların ödenmesi lazım, ambargonun kaldırılması lazım, ki burada bölge barışına katkıda bulunalım diye inanıyorum, böyle düşünüyorum, milletim de böyle düşünüyor.'' -CAMERON SİZE, BLAİR'İ HATIRLATIYOR MU ? Annesi Türk olan Alexander Ekrem Barker isimli bir İngiliz gazeteci de, ''Türkiye'yi seven, genç dinamik İngiliz bir Başbakan Türkiye'ye geldi. David Cameron, size Tony Blair'i hatırlatıyor mu, yani Daha iyi arkadaş olacak mısınız?'' diye sordu. Soru iki Başbakanı da güldürdü. Aynı gazetecinin ''Türkiye'nin İsrail ile ilişkileri çok gerilimli ve İran ile müeyyideler konusunda Türkiye 'hayır' kullandı. Farklılıklar konusunda daha dürüst olmak gerekmiyor mu?''sorusuna Başbakan Erdoğan, ''Her şeyden önce yaptırımlar konusunda tavrımız bizim belliydi. Çünkü ortada bir Tahran Sözleşmesi var. Bu adımı da atarken, biz uluslararası hukuka saygılı olmayı hep öne çıkardık'' karşılığını verdi. -''BÖLGEMİZDE NÜKLEER SİLAH İSTEMİYORUZ''- İran ile ilgili konuda, uluslararası hukukun gereğini yerine getirdiklerini belirten Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Biz, ihtimaller üzerinden konuşmadık. İhtimalleri değerlendirmedik. Türkiye olarak bizim duruşumuz bellidir. Biz, bir defa şunu bilmemiz gerekiyor; nükleer silah olan bir ülke değiliz. Bölgemizde de nükleer silaha karşı olan bir ülkeyiz. Kim de olursa olsun, biz bölgemizde nükleer silah istemiyoruz. Fakat bu konuda konuşanlar kimler diye baktığımızda -bu konuda konuşanlar da tabi kendilerinde nükleer silah olanlar- diyorlar ki; 'her ne kadar biz de nükleer silah varsa da sizde olmayacak' diyorlar. Biz de diyoruz ki; İran'da nükleer silah var mı? Şu anda yok, ama denilen ne? ileride yapabilir. Neticeye gidelim derken, ne yazık ki yaptırımlar devreye girdi. Yaptırımlar devreye girince, biz de tabi Tahran Anlaşması'nın altına imza koymuş bir ülke olarak Türkiye'nin halk arasındaki ifadesiyle 'Tükürdüğümüzü yalayamazdık', dürüst olmamızın gereği de buydu. Ama şunu teyit ederek söylüyorum ki; kesinlikle biz bölgemizde nükleer silah olmasını istemiyoruz ve bunu da sürekli olarak İran'a bugüne kadar hep telkin ettik, ediyoruz.'' -İLİŞKİLER ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile İngiltere arasındaki ilişkilere değinerek, ''Sürekli olarak tırmanan bu ilişkiler dizisi içerisinde aramızdaki ilişkiler altın çağını yaşamaktadır'' dedi. İki ülkenin uluslararası kurum ve kuruluşlarda birlikteliğinin devam ettiğini belirten Erdoğan, ''AB sürecinde İngiltere'nin bize olan desteği, başından itibaren kararlı duruşları hakikaten şükran gerektirir, her türlü takdirin üstündedir'' dedi. Ekonomik anlamda Türkiye'de yaklaşık 2 bin İngiliz girişimci, yatırımcının olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ''2008'de aramızdaki ikili ticaret hacmine baktığımızda 13.5 milyar dolar gibi bir seviyeye ulaştı. 2009'da küresel kriz nedeniyle bir düşüş söz konusu; 9,5 milyar dolar gibi bir seviyeye düştü. Ekonominin yanında turizmde de İngiltere ile olan münasebetlerimiz çok çok iyi. 2009'da Türkiye'ye gelen İngiliz turist sayısı 2.5 milyona ulaştı. Bununla da kalmayıp yine 2009'da baktığımızda 20 bin mevcut gayrimenkul sahibi olan İngiliz varken, 2010'da şu an itibarıyla söylüyorum bu rakam 30 bine ulaşmış vaziyette.'' Başbakan Erdoğan, kültür alanında yapılan ortaklıkla British Council işbirliğiyle İngiltere'de Yunus Emre Kültür Merkezi kurulacağını ifade etti. İngiliz üniversitesinin kurulmasının da ele alındığını belirten Başbakan Erdoğan, bunun devletler ve hükümetler arasında olmasa da vakıflar arasında gerçekleştirilebileceğini dile getirdi.