Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin durdurulması çağrısı yapan Avrupa Parlamentosu raporunun kabul edilmesine, “Avrupa Parlamentosu'nun hiçbir bağlacılığı yok. Müzakereler durdurulsunmuş. Durdursanız ne yazar, durdurmasanız ne yazar! Ah keşke öyle bir karar alsalar. Ama o kararı vermezler, veremezler” diye tepki gösterdi.
Erdoğan "Kulağını Kandil'den gelecek emirlere dikenler, elbette bizim aşkımızın kaynağını öğrenemezler. Ülkede savaş çığırtkanlığı yapanların yeri bellidir. Bedelini ödeyecekler" ifadesini kullandı.
Erdoğan ayrıca “Yeni Zelanda'da 40 Müslüman öldürülüyor. Hedefte Türkiye ve bu kardeşiniz var” ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın İstanbul'da 'Büyük Samsun Buluşması'nda yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:
2 hafta önce Samsun'un misafiriyldik. Cumhurbaşkanlığı döneminde altı defa Samsun'a gittim. Her defasında büyük bir sevgiyle sokaklara, caddelere, balkonlara taşan büyük muhabbetle karşılaştım. Buradan şehrinizi her ziyaretimde bizi bağrına basan Samsunlu kardeşlerime tekrar teşekkür ediyorum.
CHP ve HDP bundan da rahatsız oluyor. Bizim milletimizle dertleşmemize, buluşmamıza tepki gösteriyorlar. Az önce özellikle Orhan Bey'in güftesini yaptığı eser, hele hele bestesi çıkınca sen seyret bunların feryadını. Bu eser çok yerli, çok milli bir eser. Müsaade ederseniz ben de kullanırım. Berhudar oldum. 780 kilometre karelik vatan toprağını bir gergef gibi kardeşlikle dokumamızdan bu beyler rahatsızlık duyuyor. 82 milyon ferdin her birini kucaklamamızdan eş başkanlar rahatsız oluyorlar.
“Bedelini ödeyecekler”
Ne diyor kadın 'Biz sırtımızı PYD'ye dayadık, YPG'ye dayadık' diyor. Biz sırtımızı milletimize Allahımıza dayadık, mesele bu. Ne diyor '1 Temmuz'a kadar o kanunu kaldırmazsanız savaş çıkar' diyor. Ülkede savaş çığırtkanlığı yapanların yeri mâlum bellidir. Bedelini ödeyecekler. Bunların takibini kesinlikle adım adım yaparız. Nasıl biz bunları Gabar, Cudi, Tendürek, Kandil'de inlerine girdiysek, bundan sonra da aynı şekilde inlerine gireceğiz. Bir ayda 56 bin teröristi etkisiz hale getirdik.
"Ah Avrupa birliği keşke öyle bir karar alsa"
Bir Türkiye var, ikinci bir Türkiye yok. Bakın Yeni Zelanda'da 49 kişi, 49 Müslüman öldürülüyor, hedefte neresi var? Türkiye var, bir de bu kardeşiniz var.
Türkiye'yi Konstantinapol yapacaklarmış. Sen daha çok okursun. Bu Türkiye eski Türkiye değil. Dert başka İsrail, Netanyahu'nun oğlu aynı şeyi söylüyor. O da Konstantinapol diyor. Görüyor musunuz, eşitler ortaya çıkıyor. Neymiş Ayasofya'da minareleri kaldıracaklarmış. Bunların hepsi tahrik. Biz bu oyunlara gelecek kadar ferasetimizi kaybetmedik. Bizim onlara vereceğimiz ders çok daha ağır olacak. 31 Mart'tan sonra adımları atacağız. 31 Mart aynı zamanda şu Avrupa Parlamentosu'na cevap olacaktır. Karar alıyorlar, Avrupa Parlamentosu'nun hiçbir bağlacılığı yok. Müzakereler durdurulsunmuş. Durdursanız ne yazar, durdurmasanız ne yazar! Ah keşke öyle bir karar alsalar. Ama o kararı vermezler, veremezler.
"Benzerini ülkede dinleyince o zaman da şok oluyorum!"
Yeni Zelanda'da bir senatör edepsizce, ahlaksızca ifadeler kullanıyor. Benzerini ülkede dinleyince o zaman da şok oluyorum. CHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, ah kardeşlerim bu adamın peşinden daha ne kadar gideceksiniz. Şuraya bak terörü bu topraklara, İslam dünyasına dayıyor. Söyleyecek hiçbir şey yok. Kimlerle uğraştığımızı bilmeniz bakımından bu çok önemli. Türkiye olarak İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak bu meseleyi takip edeceğiz. Başkan yardımcımı, Dışişleri Bakanımı ve basın mensupları arkadaşlarımla birlikte Yeni Zelanda'ya gönderdim. Orada gerekli görüşmeyi yapacaklar.