Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, hayat pahalılığına çare aradıklarını belirterek, "Seçimlere bir yıl kala böyle bir tabloyla karşı karşıya olmamız işimizi elbette biraz daha zorlaştırıyor" düşüncesini dile getirdi.
Gezi eylemcilerin yönelik "sürtük" ifadesi tepki geçen Erdoğan, "Kendilerine ikbal devşirmeye çalışanlar belki her dönem vardı ama hiçbir zaman bu kadar hırslı ve cüretkâr değillerdi. Biz bunlarla mücadele ederken bazen üslubumuzu ve tavrımızı sertleştirmek mecburiyetinde kalıyoruz. Nedeni ülkemize karşı mesuliyetlerimizi yerine getirme gayesidir." görüşünü savundu.
Erdoğan, Kızılcahamam’da partisinin “30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı”nda konuştu. Erdoğan, “Ülkemizde maalesef şahsım, AK Parti, kadrolarımız hakkında söylenen her yalana inanmaya hazır bir kitle var. Kendilerine ikbal devşirmeye çalışanlar belki her dönem vardı ama hiçbir zaman bu kadar hırslı ve cüretkâr değillerdi. Biz bunlarla mücadele ederken bazen üslubumuzu ve tavrımızı sertleştirmek mecburiyetinde kalıyoruz. Nedeni ülkemize karşı mesuliyetlerimizi yerine getirme gayesidir." dedi.
"AK Parti’nin gençlerimizin de gönlünde nasıl sarsılmaz bir taht kurduğuna şahitlik ettik"
Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
AK Parti’nin milletimizin her kesimi gibi gençlerimizin de gönlünde nasıl sarsılmaz bir taht kurduğuna şahitlik ettik. Pek çok partinin en büyük mitinglerinde bir araya getirebildiği insanın kat be kat fazlası gencimizle buluştuğumuzda maziden atiye kurduğumuz köprünün ne kadar güçlü olduğunu Adana’da gördük. Gençlerimize coşkuları, ahde vefaları için bir kez daha teşekkür ediyorum.
Önümüzdeki seçimlerde 6 milyona aşkın evladımızın ilk defa sandık başına gideceğini düşündüğümüzde gençlerimize ulaşacak bu tür organizasyonların, kanalların önemi kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Üç tane şehidimiz oldu. Rabbim mekanlarını cennet eylesin.
İnşallah daha uzun yıllar milletimizin emrinde olmayı sürdüreceğiz. AK Parti saflarında herhangi bir arkadaşımızın ülkemize ve milletimize hizmet karnesi, diğer partilerin başkanları dahil, tüm mensuplarının tamamını üst üste koysanız yetişemeyeceği seviyededir.
Eser ve hizmet siyasetinin partimizin en belirgin vasfı hali gelmesinin boşuna olmadığına, altında çok büyük emek ve çaba yattığına yaşadığımız her hadiseyle bir kez daha şahit oluyoruz.
Geçtiğimiz 20 yılda dünyadaki büyük altyapı yatırımlarının neredeyse yarısına bizim tek başına imza atmamız herhalde tesadüf olmasa gerek. Yine geçtiğimiz 20 yılda AB üyeliği konusunda ülkemize verilen sözlerin tutulmamasına rağmen, demokrasi ve özgürlüklerde dünyada en büyük sessiz devrimleri gerçekleştirmemiz de herhalde tesadüf değildir.
Bugün Türkiye’nin güvenlik krizleriyle ve ekonomik sarsıntılarla boğuşan dünyada potansiyelini en çok geliştiren ve kullanan bir ülke olarak öne çıkması AK Parti’nin son 20 yılda kazandırdığı güçlü altyapı sayesindedir.
Büyük ve güçlü Türkiye hedefinden rahatsız olanların doğrudan bizi ve hükümetimizi hedef almasının gerisinde ülkemizin geldiği seviyeden duyulan hazımsızlık vardır.
"Dünyada her kim bu kardeşinize saldırıyorsa aslında Türkiye’ye saldırıyor demektir"
Akıl ve vicdan sahibi hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçektir ki, dünyada her kim bu kardeşinize saldırıyorsa aslında Türkiye’ye saldırıyor demektir. Dünyada her kim AK Parti’yi ve Cumhur İttifakı’nı kötülüyorsa aslında Türkiye’yi hedef alıyor demektir.
Ülke içindeki aparatların tek yaptıkları ellerine tutuşturulan senaryolardaki rollerini uygulamaktır. İşte bunun için diyoruz ki CHP’nin başındaki zat da, onun kurduğu masanın çevresine oturanlar da altına gizlenenler de birer kukladan ibarettir.
Biz asıl kavgamızı asıl onların ağababalarına karşı veriyoruz. Üstelik bu kavga yeni bir kavga değil. Son iki asırdır milletimizin neredeyse her günü bu kavganın farklı aktörler ve hadiseler üzerinden cereyan eden tezahürleriyle geçmiştir.
Batıdan doğuya, kuzeyden güneye halen yaşadığımız sorunların köküne baktığımızda hep bu kadim kavganın izlerini görürüz.
Çürük kabuklara sarılanların akıbeti 1919 Samsun'da başlayan süreçteki mandacı zihniyetin akıbetinden farklı olmayacaktır. Bizim yolumuz ya istiklal ya ölüm yoludur. Bizim yöntemimiz bugün de hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh tüm vatandır ilkesidir.
En zayıf zamanımızda bu anlayışla 7 düveli arkasına alanları denize döktüysek bugün de aynı inançla ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştıracak, 2053 vizyona kavuşturacağız.
Türkiye geçmişte takoz, istismar siyasetinden çok çekti. Milletimizin bu tür kavgalar yüzünden ödediği bedellerin telafisi için 20 yıldır gece gündüz çalışıyoruz. Türkiye'ye çağ atlattığımızı söylüyoruz
Demokrasi ve kalkınma mücadelesi 85 milyonun hayatını olumlu yönde geliştirmiştir. Bunları muhalefet adına karşımıza dikilen kifayetsiz muhterislere rağmen başardık. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmenin mücadelesinin veriyoruz. Hiç endişe etmeyin bunu da başaracağız.
Türkiye'nin bölgesel ve küresel gelişmeler karşısında sergilediği ilkeli tutumun dışarda birilerini rahatsız etmesini anlıyoruz.
"Beklentilerimiz karşılanmadan NATO'nun genişlemesi konusunda tutum değişikliğine gitmeyeceğiz"
Beklentilerimiz karşılanmadan NATO'nun genişlemesi konusunda tutum değişikliğine gitmeyeceğiz.
Batı’nın kendi güvenlik ve refahını korumak üzerine kurduğu sistem çatırdıyor. BM’nin reform edilmesi konusunda yıllardır dile getirdiğimiz teklifin isabeti görülüyor. Dünya 5'ten büyüktür. Şimdi kendileri bunu söylemeye başladılar. BM Güvenlik Konseyi'ni reforme edelim diyorlar. Dediğimize gelecekler. BM Güvenlik Konseyi herhangi bir şeyi başarabiliyor mu? Herhangi bir kararı alabiliyorlar mı, Rusya ve Ukrayna konusunda verebildikleri bir karar var mı?
Biz her zaman söylediğimiz adımı atıyoruz. Yatırım, üretim, istihdam yoluyla büyüme esasına dayalı Türkiye ekonomi model ile sıkıntılı süreci ülkemiz için avantaja çevirecek adımları atıyoruz.
Ülkemiz Suriye kaynaklı düzensiz göçü 11 yıldır başarıyla yönetirken Ukrayna - Rusya krizi sonucu Avrupa'nın yaşadığı paniği ibretle takip ediyoruz.
"Hayat pahalılığı yükünü azaltmanın çarelerini arıyoruz"
Duamız dünyanın içinde geçtiği kritik dönemi bir an önce geride bırakarak yoluna devam etmesidir. İnsanlarımızın günlük hayatında yaşadığı sıkıntıları asla hafife almıyoruz. Hayat pahalılığı yükünü azaltmanın çarelerini arıyoruz.
Önümüzde konuttan otomobile uzanan bir liste var. TÜİK'in Mayıs verileri enflasyonun artık aşağı yönlü bir eğilime girdiğini göstermektedir.
Piyasaların fiyatlandırma alışkanlığını değiştirmelerini sağlayarak hayat pahalılığına sınır çekmeye çalışıyoruz. Dünyanın 2. Dünya Harbi sonrasında yaşadığı en büyük sarsıntıdan ülkemizi en az kayıpla çıkarmanın güçlüğünü biliyoruz.
"Seçimlere bir yıl kala böyle bir tabloyla karşı karşıya bulunmamız işimizi elbette biraz daha zorlaştırıyor olabilir"
Seçimlere bir yıl kala böyle bir tabloyla karşı karşıya bulunmamız işimizi elbette biraz daha zorlaştırıyor olabilir. Bizim 20 yıllık tarihimizde hiçbir başarımız bizlere altın tepside sunulmadı. Biz bugünlere akrebin kıskacında yoğrularak geldik. Çalıştık, sabrettik, girdiğimiz tüm mücadelelerin hepsinden alnımızın akıyla çıktık.
Çiftçilerimize ve memurlarımıza iki ayrı müjde vermek istiyorum. Dünyanın en önemli tahıl tedarikçileri Rusya ve Ukrayna'nın aralarındaki savaş sebebiyle ortaya çıkan belirsizlikler tarımda kendine yeterli olmayan ülkeleri tedirgin ediyor. Hamdolsun Türkiye kendine yetecek ve hatta çoğu üründe dışarıya satacak kadar üretim yapan bir ülkedir.
Tahıl, sebze ve meyve fiyatlarındaki dalgalanmalara maliyetlerin yükselmesinden, bazılarının fırsatçılığa yönelmesinden kaynaklanıyor. Yeni düzenlemeleri yakında hayata geçireceğiz. Muhalefet ve mandacı ekonomistler buğday ithal ediyoruz yaygarasını tekrarlamaktan geri durmuyor. Yüksek ithalat rakamlarının sebebi ülkemizin en büyük gıda ihracatçılarından biri olmasındandır.
TMO buğday fiyatları
Yeni hasat dönemine girdiğimiz bugünlerde üretim bölgelerinden mahsülün beklediği haberini alıyoruz. TMO'nun 2022 hasat döneminde yapacağı buğday ve arpa alım fiyatlarını teşvik fiyatlarını açıklamak istiyorum.
TMO sert ekmeklik buğdaya ton başına 6 bin 50 TL alım, 1000 prim bedeli olmak üzere 7 bin 50 lira ödeme yapacaktır.
Ofisimizin arpa alım fiyatı ise ton balına 5 bin 500 lira alım, 500 prim bedeli olmak üzere 6 bin TL olarak belirlenmiştir.
Çiftçi kayıt ofisimize kayıtlı üreticilerimiz yararlanabilecektir. TMO'nun fiyatları diğer kamu kurumları için de belirleyici olacaktır. Mazot, gübre desteklerini almaya devam edeceklerdir.
"3600 ek göstergenin detaylarını yarın açıklayacağım"
Bitmedi, şimdi de memurlarımıza vereceğimiz müjdeye geliyorum. Bilindiği gibi uzunca bir süredir çalışan ve emekli memurlarımızla ilgili 3600 ek gösterge diye bilinen bir hazırlık yürütüyoruz. Nihayet bu çalışmayı tamamladık ve Meclisimizin takdirine sunma safhasına getirdik. Yarınki Kabine toplantımızın ardından yapacağımız Millete Sesleniş konuşmamızda bu hazırlığı detayları ile anlatacağım. Bugün burada sadece daha önce söz verdiğimiz 4 meslek grubunu değil 5 milyonu aşkın memurumuzun ve emeklilerin tamamını ilgilendiren bir formülle bu meseleyi çözdüğümüzün müjdesini paylaşmakla yetinmek istiyorum."