Hakime TORUN /ANKARA (DHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa\'daki Kuran-ı Kerim bildirisine tepki göstererek, \"Ey Fransa\'nın aydınlık geçinen karanlık yüzleri, siz Kur\'an-ı Kerim\'den bazı ayetlerin çıkarılmasını teklif ediyorsunuz. Kuran-ı Kerim\'le ilgili bu ifadeleri kullanmak sizin haddinize mi? Zaten son zamanlarda sizler iyice dağıttınız. Camilerimize saldırmaksa saldırmak, kundaklamak ise kundaklamalar yapıyorsunuz. Ama biz ülkemizde bir kiliseye saldırmak, saldırana müsaade etmeyi ne yaptık ne de yaptırdık. Aramızdaki fark bu. Sizin DEAŞ\'tan hiçbir farkınız yok. Bizim inancımızda ibadethanelerin dokunulmazlığı vardır. Bizim tavrımız batılı değerleri savunmak adına İslam\'a saldıranları koruyan camileri ateşe verenlerin sırtını sıvazlayan kimi İslamafobik Avrupalı siyasetçiler için de ders olmalıdır. Özellikle Sarkozy\'e\" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi\'nde Vakıf Haftası ile restorasyonu tamamlanan 250 eserin 7 bölgeden canlı bağlantılı toplu açılış töreninde konuştu.
\"VAKIF MALINA HIYANET EDEN DÜNYANIN EN AFFEDİLMEZ SUÇUNU İŞLEMİŞTİR\"
Başbakan Binali Yıldırım, \"Vakıflar Genel Müdürlüğü iktidarlarımız döneminden önce bırakın ihya, yenileme, hizmet üretme, çalışan personelin maaşlarını bile ödemekte zorlanıyordu. Vakfiyelerin ruhuna uygun bir yönetim anlayışı ile vakıflarımızın gelirleri de önemli ölçüde artıp bereketlenmiştir. Vakıf yönetiminin ölçüsü ve şartı haramdan uzak durmaktır. Vakıf malına hıyanet eden dünyanın en affedilmez suçunu işlemiştir. Vakıf mevzuatı ile ilgili yapılacak her değişiklik vakfiyelere uygun olmak mecburiyetindedir\" ifadelerini kullandı.
\"BU EYLEM HAYSİYETSİZ BİR TAHRİKTİR. BU BÜYÜK BİR HADSİZLİKTİR\"
Fransa\'daki Kuran-ı Kerim bildirisine tepki gösteren Yıldırım, \"Dün Fransa\'da 300 kendini bilmezin imzası ile yayınlanan bildiri bir cehalet manifestosudur. İnsanın yaşam hakkı kutsal ve dokunulmazdır. Dinin otoritesi şahıslar ve kurumlar değildir mukaddes kitabımızın kendisidir. Hiçbir kimse kitabın bir harfine dahi dokunamaz. Kitap Allah\'ın koruması altındadır. Sözde Fransız aydınları mukaddes kitabımızı haşa şiddete, cevaz verdiğini iddia etmişlerdir. Bu eylem haysiyetsiz bir tahriktir. Bu büyük bir hadsizliktir. Onlar zulüm görmek istiyorlarsa Yahudi soykırımına dikkat çekmek istiyorlarsa kendi tarihlerine bakmaları yeterlidir. Kuran\'a dil uzatan açıktan nefret suçu işleyen bu küçük insanları kınıyorum\" diye konuştu.
\"BU HINÇ KÜLTÜRÜNÜN ALTINDA YATAN TEMEL SEBEP İSE İDEOLOJİK BAĞNAZLIKTIR\"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, \"Ülkemiz maalesef bir dönem, vakıf eslerinin korunması noktasında büyük ihmalkarlıklara hatta ihanete varan aymazlıklara şahit olmuştur. Özellikle tek parti CHP\'sinin bu meselede sabıkası kabarıktır. Türkiye\'nin bu talihsiz yıllarında pek çok vakıf eseri talan edilmiş, gasp edilmiş. Tarih, kültür, milletin kadim değerleri ile kavgalı olan bu zihniyet ecdadın emanetine de de hıyanet etmiştir. Yüzlerce cami satılmış, kiraya verilmiş yada müze, depo, ahır olarak kullanılmıştır. Kimi yazarlar bu dönemde kapatılan cami sayısının kayıt altına alınandan çok daha fazla olduğunu ifade ediyorlar. Bu hınç kültürünün altında yatan temel sebep ise ideolojik bağnazlıktır. Kültür hazinemiz, yaftalamıştır. Arapça ezanı yobazlık emaresi olarak gören bunun için de 18 yıl boyunca semalarımızdan eksik edenler, camileri de ihtiyaç fazlası bahanesi ile satışa çıkarmışlardır. Bu satış furyasından maalesef okkası 3 kuruşa Bulgaristan\'a satılan Osmanlı arşivleri de nasibini almıştır. Birbirinden değerli arşiv belgelerinden oluşan sözüm ona hurda kağıtlar bugün Sofya Kütüphanesi\'nin en nadide eserini oluşturuyor. CHP zihniyeti bu. Bunlarda öyle tarih, sanat, kültür bunları korumak böyle bir şey yok. Eserlerin tarumar edildiklerini gördükçe yüreğimiz parçalanıyor. Tarihten intikam almayı, milleti zorla baskı ile dönüştürmeyi hedefleyen bu anlayışın milli bünyemize verdiği bu tahribatı daha iyi idrak ediyoruz. Tek parti diktasının kültürde, eğitim-öğretimde, sosyal ve beşeri alanda ne kadar büyük bir enkaz bıraktıklarını daha iyi görüyoruz. Dünyanın giderek kültürel çoraklaşmaya maruz kaldığı şu dönemde ancak geçmişten gelen medeniyet birikimi olan toplumlar özgünlüklerini koruyabilirler. Biz hem kadim bir medeniyet birikimine sahip bir milletiz. Medyanın iletişimin internetin bünyemizde yol açtığı ağır hasarların farkındayız. Buna rağmen umutluyuz\" açıklamasında bulundu.
\"EĞİTİM-ÖĞRETİM SİSTEMİMİZİ HEM İÇERİĞİ HEM FİZİKİ ALTYAPISIYLA KURMAKTIR\"
Erdoğan, \"Başka toplumlar, başka devletler olmayan tarihlerinden efsaneler üretip çocuklarını bunların etrafında toplarken biz var olan hazinelerimizi kullanamıyoruz. İnşallah yeni dönemde en büyük hedeflerimizden biri çocuklarımıza işte böyle bir şuuru aşılayacak eğitim-öğretim sistemimizi hem içeriği hem fiziki altyapısıyla kurmaktır. Atmamız gereken çok adım var\" dedi.
\"TSK VE CUMHURBAŞKANLIĞI ARŞİVİ AÇILMIŞTIR, YÜREĞİ YETEN VARSA GELSİN\"
TSK ve Cumhurbaşkanlığı arşivinin incelemeye hazır olduğunu vurgulayan Erdoğan, \"Bugün TSK\'nın arşivi tamamıyla açılmıştır ve artık incelemeye hazırdır. Cumhurbaşkanlığı arşivi açılmıştır. Yüreği yeten varsa gelsin. Özellikle sözde Ermeni soykırımı iddiasında bulunanlara sürekli bu çağrıyı yaptım; Yüreğiniz yetiyorsa buyrun, biz arşivlerimizi açıyoruz, varsa sen de arşivini aç. Ama bunlar sadece dünyadaki diasporaları ile birlikte Türkiye\'yi karalama, aleyhinde kampanyalar sürdürmekten başka bir şey yapmıyor. Para da bol. Türkiye\'yi suçlu konumuna getirmeye çalışıyorlar. Getiremeyeceksiniz, çünkü biz haklıyız\" ifadelerini kullandı.
\"SİZİN DEAŞ\'TAN HİÇBİR FARKINIZ YOK\"
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Fransa\'daki Kuran-ı Kerim bildirisine tepki göstererek şu ifadeleri kullandı: \"Ey Fransa\'nın aydınlık geçinen karanlık yüzleri, siz Kur\'an-ı Kerim\'den bazı ayetlerin çıkarılmasını teklif ediyorsunuz. Bizim medeniyetimizde İncil\'den, Tevrat\'tan şunları şunları çıkarın diye bir anlayış yok. Biz semavi kitapların hepsini saygın buluruz onların üzerinden spekülasyonlara gitmeyiz. Kuran-ı Kerim\'le ilgili bu ifadeleri kullanmak sizin haddinize mi? Zaten son zamanlarda sizler iyice dağıttınız. Camilerimize saldırmaksa saldırmak, kundaklamak ise kundaklamalar yapıyorsunuz. Ama biz ülkemizde bir kiliseye saldırmak, saldırana müsaade etmeyi ne yaptık ne de yaptırdık. Aramızdaki fark bu. Sizin DEAŞ\'tan hiçbir farkınız yok.
TAVRIMIZ İSLAMAFOBİK AVRUPALI SİYASETÇİLER İÇİN DE DERS OLMALIDIR. ÖZELLİKLE SARKOZY\'E
Bizim inancımızda ibadethanelerin dokunulmazlığı vardır. Hele hele kutsal kitaplarımızın. Bunu ihlal eden kimse İslam\'ın hükümlerine de karşı geliyor demektir. Bizim tavrımız batılı değerleri savunmak adına İslam\'a saldıranları koruyan camileri ateşe verenlerin sırtını sıvazlayan kimi İslamafobik Avrupalı siyasetçiler için de ders olmalıdır. Özellikle Sarkozy\'e. Bir kaç caninin katliamlarını Müslümanlara yamamaya çalışan faşistlerin anlayışı ile DEAŞ\'lı teröristlerin insanlık dışı ideolojileri aynı madalyonun iki yüzü gibidir. Aynı amaca hizmet etmektedirler. Fransa\'daki üç beş kendini bilmezin yaptığı son açıklamaları da sadece cehaletlerinin yansımaları olarak görüyoruz.\"
(FOTOĞRAF)