Gündem

Erdoğan: Türkiye, küresel ekonomik krizi fırsata çevirme konusunda en başarılı ülke; gemiler, uçaklar, kamyonlar mal taşımaya yetişemiyor

24 Ağustos 2022 14:39

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yurt dışı müteahhitlik hizmetleri ödül töreninde "Türkiye, küresel ekonomik krizi fırsata çevirme konusunda en başarılı ülkedir." dedi. Enerjide ve ihracatta Avrupa ile Türkiye'yi kıyaslayan Erdoğan, "Avrupa mide krampları geçirerek gireceğe kışa biz gayet iyi şekilde hazırlanıyoruz. Gemiler, uçaklar, kamyonlar mal taşımaya yetişemiyor." ifadelerini kullandı. 

Erdoğan müteahhitlere, "Sizlerden de artık daha büyük ölçekli daha büyük katma değerli projelerde, gerekiyorsa girişim ortaklıkları kurarak yer almanızı bekliyoruz" diye seslendi. 

Öte yandan Erdoğan, "Özellikle de işçilerin yurt dışındaki sorunlarıyla alakalı olarak, bazı avukatlık firmalarının alavere dalavere yapmak suretiyle, onların güya haklarını alıp iade edeceklermiş gibi oradan imkan yaratma  çabaları karşısında bakanlarıma söylüyorum, hiç gecikmeden Meclis'in yeni döneminde yasal düzenlemeyse yasal düzenleme, bu adımı atacağız" talimatı verdi. Erdoğan sözlerinin devamında, "Vergi konusunda Hazine Bakanımız hiç gecikmeden, Meclis'in açılmasını beklemeden, süratle adım atıp bunun çıkışını da bakanlığımızın sağlaması gerekir" ifadelerini kullandı.

"Şimdi birileri diyor ki Türkiye'de üretim bitti. İşçisinden çiftçisine herkes perişan. Gerçek öyle mi?" diye soran Erdoğan, "Tarımda rekolte elde ettiğimiz, hem de verdiğimiz alım fiyatlarıyla üreticilerin yüzünü güldürdüğümüz bir dönem yaşıyoruz. Turizmde başarılı sezon geçiriyoruz. Enerjide Avrupa mide krampları geçirerek gireceğe kışa biz gayet iyi şekilde hazırlanıyoruz. Gemiler, uçaklar, kamyonlar mal taşımaya yetişemiyor. İhracatta her ay rekor üstüne rekor kırıyoruz. 31 milyon istihdamla tüm tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşmış durumdayız" sözlerini kaydetti. 

Enflasyona da değinen Erdoğan, Avrupa ile Türkiye karşılaştırması yaptı; "Diyorlar ki onlarda enflasyon yüzde 9 bizde 80'e dayandı. İyi de onlardaki 9 enflasyonun ekonomik ve sosyal sonuçlarıyla bizdekinin etkileri aynı değil ki, bunu masaya yatıracaksın. Biz işçiden memura her kesimden vatandaşın gelir kaybını enflasyonun üzerinde artışlarla telafi ederek enflasyonun etkilerini sınırlandırdık" diye konuştu.


Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bilindiği gibi ülkemiz dünyanın en büyük 250 müteahhidi listesinde 48 firmasıyla iftihar verici bir yerde bulunuyor. Dünyanın en büyük 225 teknik müşavirler listesinde de 7 firmayla temsil ediliyoruz. Firmalarımızın bizi başarıyla temsil etmeyi sürdürmelerinden memnuniyet duyuyoruz. Uluslararası müteahhitlik gelirlerinden aldığımız payı arzu ettiğimiz seviyede olmadığının altını çizmek istiyorum. Yılda 420 milyar doları geçebilen bu büyük pastadan çok daha büyük pay almalıyız. Malzeme ve işçilik maliyetlerinin artması zorluklara yol açmaktadır. Salgın döneminde gelişmiş ülkelerin altyapılarının nasıl yetersiz ve eski olduğunun ortaya çıkması, önümüzdeki dönemde yapılacak devasa yatırımların habercisi olarak görüyorum. Uluslararası alt yapı yatırımlarında ulaştırma konut ve enerji başlıklarının ilk sıralarda yer alması ülkemizin bu alanlardaki ülkemizin bu alanlardaki tecrübesi dikkate alındığında bizim için önemli bir avantajdır. 

Türkiye son 20 yılda, kara, hava ve demiryolu altyapısını büyük ölçüde yenilemiş; TOKİ ve kentsel dönüşüm çalışmalarıyla şehirlerinin çehresini değiştirmiştir. Şehir hastaneleri gibi modellerle sağlık sistemini, ana sınıfından üniversiteye her seviyedeki atılımlarıyla eğitim-öğretim sistemini güçlendirmiştir. Barajlar ve diğer yatırımlarla kalkınmasına destek olacak enerji ihtiyacını karşılamıştır. Velhasıl her alanda çok büyük yatırımlar gerçekleştirmiş bir ülkeyiz. Sahip olduğumuz bu tecrübe, uluslararası müteahhitlik projelerine daha kararlı bir şekilde talip olmamızı sağlamaktadır. Yine bu yatırımların yarısından fazlasının ülkemizin merkezinde bulunduğu Avrupa, Asya, Orta Doğu coğrafyasında gerçekleştiriliyor olması da bize avantaj sağlayan bir başka tablodur. Uluslararası müteahhitlik hizmetlerinin büyüklüğünün 2030'larda 750 milyar dolar seviyesine çıkacağı öngörülmektedir. Ülkemizin bu pastadan aldığı payı ilk etapta yüzde 10'a yani 75 milyar dolara hedeflemeliyiz. 

Son yarım asırda 131 ülkede 460 milyar dolarlık proje yürüten müteahhitlerimiz için bu hedefin gerçekçi olduğundan şüphe duymuyorum. Dövizden istihdama, teknoloji transferinden makine parkının geliştirilmesine kadar pek çok alanda sayısız faydası olan müteahhitlik hizmetlerini tüm imkanlarımızla desteklemeyi sürdüreceğiz. 

Erdoğan müteahhitlere seslendi: Artık daha büyük ölçekli projelerde yer almanızı bekliyoruz

Yurt dışı seyahatlerimizde muhataplarımızla yaptığımız görüşmelerin gündemine sizlerin orada sorunu varsa gündeme alıyor, çözümü için iradeyi ortaya koyuyoruz. Sizlerden de artık daha büyük ölçekli daha büyük katma değerli projelerde, gerekiyorsa girişim ortaklıkları kurarak yer almanızı bekliyoruz. 

Erdoğan yasal düzenleme talimatı verdi: Bu adımı atacağız

Özellikle de işçilerin yurt dışındaki sorunlarıyla alakalı olarak, bazı avukatlık firmalarının alavere dalavere yapmak suretiyle, onların güya haklarını alıp iade edeceklermiş gibi oradan imkan yaratma  çabaları karşısında bakanlarıma söylüyorum, hiç gecikmeden Meclis'in yeni döneminde yasal düzenlemeyse yasal düzenleme, bu adımı atacağız. Vergi konusunda Hazine Bakanımız hiç gecikmeden, Meclis'in açılmasını beklemeden, süratle adım atıp bunun çıkışını da bakanlığımızın sağlaması gerekir.

"Bizim baktığımız tek husus ülkemize yaptığınız katkılardır. Türkiye'yi hep birlikte büyütecek, güçlendirecek 2053 vizyonuna hazırlayacağız. Kendimizin ve evlatlarımızın geleceği için ülkemizin kazanımlarına sıkı sıkıya bağlı olmamız gereken dönemden geçiyoruz.

"Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmaktan daha büyük ideal olabilir mi?"

Ülkemize geçtiğimiz 20 yılda eğitimden sağlığa güvenlikten ulaştırmaya enerjiden sanayiye her alanda kazandırdığımız altyapı bugün önümüze çıkan tarihi fırsatı değerlendirebilmemiz içindir. Hiçbir bireysel siyasi, ideolojik, sosyal çıkar kaygısı bunun önüne geçemez. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmaktan daha büyük ideal, ülkü ve onur olabilir mi? Bizim mücadelemizin tek gayesi budur. Sizlerden bir ittifaka, bir partiye, bir isme değil, işte bu büyük hedeflere destek vermenizi bekliyorum.

"Mesele siyasi rekabet değil, ülkenin bekası meselesidir"

Cumhuriyetin kuruluşundan sonra başlatılan büyük atılım önünün ilerleyen yıllarda nasıl kesildiğini, siyasette, ekonomide diplomaside nasıl adıma adım kıskaca alındığımızı bugün daha iyi görüyoruz. Kimi zaman sosyal fay hatları harekete geçirilerek, kısır siyasi çekişmeler körüklenerek, darbelerle milli irade çiğnenerek oynanan oyunun amacı aynıydı. Bu amaç Türkiye'nin tarihi b birikimini milli imkanlarını harekete geçirmesini engellemekteydi. Maalesef bu sinsi  tuzakların çocuğa düştüğümüz de bir gerçektir. Demokrasi ve kalkınma yolunda asırlık bir sıçrama gerçekleştiren ülkemizin, bir kez daha aynı oyunlarla yolundan çıkarılmasına, kazanımlarından edilmesine, hedeflerinden uzaklaştırılmasına izin veremeyiz. Mesele siyasi rekabet değil, ülkenin bekası meselesidir. Bu ülkenin 85 milyon vatandaşın her birinin de bugüne ve geleceğe aynı yaklaşımla bakacağına, hareket tarzını ona göre belirleyeceğine yürekten inanıyorum.

"Enflasyon, faiz sorunumuz yok mu, elbette var"

Hiç şüphesiz küresel ekonomideki dengesizliklerin ülkemize olan etkilerinin farkındayız. Her  ne kadar birileri felaket tellallığı yaparak milletimizin moralini bozmaya çalışsa da Türkiye, küresel ekonomik krizi fırsata çevirme konusunda en başarılı ülkedir. Enflasyon, faiz sorunumuz yok mu, elbette var. Ama elimizdeki imkanlar ve önümüzdeki fırsatlar öyle büyük ki sadece bunlara takılıp kalırsak ülkemize yazık ederiz.

"Birileri diyor ki Türkiye'de üretim bitti, işçisinden çiftçisine herkes perişan, gerçek öyle mi?"

Şimdi birileri diyor ki Türkiye'de üretim bitti. İşçisinden çiftçisine herkes perişan. Gerçek öyle mi? Tarımda rekolte elde ettiğimiz, hem de verdiğimiz alım fiyatlarıyla üreticilerin yüzünü güldürdüğümüz bir dönem yaşıyoruz. Turizmde başarılı sezon geçiriyoruz. Enerjide Avrupa mide krampları geçirerek gireceğe kışa biz gayet iyi şekilde hazırlanıyoruz. Gemiler, uçaklar, kamyonlar mal taşımaya yetişemiyor. İhracatta her ay rekor üstüne rekor kırıyoruz. 31 milyon istihdamla tüm tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşmış durumdayız.

Avrupa ile enflasyon karşılaştırması: Ekonomik ve sosyal sonuçlarıyla bizdekinin etkileri aynı değil ki

Hangi alanda ülkemizi Avrupa ile dünya ile karşılaştırırsanız karşılaştırın terazinin bizim bulunduğumuz kefesi ağır basıyor. Diyorlar ki onlarda enflasyon yüzde 9 bizde 80'e dayandı. İyi de onlardaki 9 enflasyonun ekonomik ve sosyal sonuçlarıyla bizdekinin etkileri aynı değil ki, bunu masaya yatıracaksın. Biz işçiden memura her kesimden vatandaşın gelir kaybını enflasyonun üzerinde artışlarla telafi ederek enflasyonun etkilerini sınırlandırdık. Avrupa'daki gıda fiyatlarındaki artışla ücretlere yapılan artışlar arasında uçurum var insanlar sokaklara dökülmeye başladı.

"Banka kredilerindeki sıkıntıların kaynağı ekonomi programımız değil"

Son dönemde banka kredilerindeki sıkıntıların kaynağı ekonomi programımız değil, finans kesimi ile reel sektör arasındaki geçici bir yaklaşım farklılığıdır. bu farklılığın en kısa sürede üretim ve istihdam odaklı büyümeyi destekleyecek bir şekilde kapsamlı bir uzlaşmaya dönüşeceğine inanıyorum. Görüldüğü gibi bakış açımızı genişlettiğimizde karşımıza birilerinin bize ısrarla dayattığı moral bozukluğu fotoğrafı yerine umutlarımızı güçlendiren bir tablo çıkıyor. Eksikleri tamamlayarak hataları düzelterek elimizdeki işleri hızla tamamlayarak ülkemizi önce 2023'e ulaştıracak, ardından da 2053'e olan yola çıkacağız. "