Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Doğu Akdeniz'deki gerilime ilişkin olarak, "Tehdit dilinin işe yaramadığı, Türkiye’nin şantaja boyun eğmeyeceği konunun tüm muhataplara tarafından anlaşılmıştır. Çözüm yeri olarak diplomasi masasının öne çıkarılması elbette ülkemizin kararlı duruşunun sonucudur." açıklamasını yaptı. Erdoğan, "Başından beri biz de bu meselede sorunun diyalogla, müzakereyle, komşuluk hukuku içinde çözüme kavuşturulması gerektiğini savunduk." dedi.
Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası töreninde konuştu. Erdoğan "Bu topraklar üzerinden hür bir şekilde yaşıyorsak bunun sebebi şehitlerimizin kahramanlığıdır. Bu ülkenin insanı onuruyla şerefini yürütüyorsa bunda en büyük pay şehit ve gazilerimizindir.Minnet borcumuzu tam mânâsıyla ödeyemeyiz. Şehitlerimizin emanetine, gazilerimizin fedakârlığına layık olmak için yaptığımızın şahidi sizlersiniz." diye konuştu.
"Şehit yakınları ve gazilerimizin yükünü hafifletecek adımlar attık"
Erdoğan, "Son 18 yılda birçok kanuni düzenlemeyi hayata geçirdik, şehit yakınları ve gazilerimizin yükünü hafifletecek adımlar attık. Bizim inancımızda şehitlik ve gaziler bir nasip meselesidir. Milletimizin kutlu yürüyüşüne set çekilmesine izin vermeyeceğim. Şehit yakınlarımızı ve gazilerimizi sahipsiz bırakmayacağız. Biz sadece şehit yakınlarımıza ve gazilerime değil şehitlerimizin bize gösterdiği istikamete de sımsıkı sarılıyoruz." düşüncesini dile getirdi.
"Türkiye, terörle mücadele tarihinin en başarılı dönemini yaşıyor"
Erdoğan, "Sınırlarımız içinde ve dışında milletimizin hak ve hukukunu savunmak konusunda en küçük bir tereddütümüz yoktur. Türkiye, terörle mücadele tarihinin en başarılı dönemini yaşıyor. Teröristleri inlerinde buluyor ve imha ediyoruz. Döktükleri her kanın hesabını misliyle soruyoruz, sormaya da devam edeceğiz. Doğrudan bataklığı kurutacak tedbirler alıyoruz." ifadesini kullandı.
"Başından beri diyalog ve müzakereyi savunduk"
Erdoğan, "Eski Türkiye artık tamamen geride kalmıştır. Devletimizi tehdit edenler boylarının ölçüsünü almıştır. Türk milleti çukur eylemlerinde sadece şehir eşkiyalarını değil bölücü hevesleri de toprağa gömmüştür. Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve KKTC’nin meşru haklarını savunuyoruz. Tehdit dilinin işe yaramadığı, Türkiye’nin şantaja boyun eğmeyeceği konunun tüm muhataplara tarafından anlaşılmıştır. Çözüm yeri olarak diplomasi masasının öne çıkarılması elbette ülkemizin kararlı duruşunun sonucudur. Başından beri biz de bu meselede sorunun diyalogla, müzakereyle, komşuluk hukuku içinde çözüme kavuşturulması gerektiğini savunduk. Biz hep haklı olmanın, büyük devlet olmanın vakarıyla hareket ettik."