Ekonomi

Erdoğan rezerv şatışlarını bilmiyor muydu?

26 Kasım 2020 12:39

Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın görevden alınması ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “görevden affı”yla sonuçlanan olaylar zinciri henüz tam manasıyla aydınlığa kavuşmadı. Elimizde bazı bilgi kırıntıları ve bazı teoriler var... Benim ikna edici bulduğum teori, “askıda ekmek” kampanyasının, AKP’nin koalisyon ortağı MHP'nin ekonomiye yönelik açık eleştirisi olduğu; Malatya gezisinde “Eve ekmek götüremiyoruz” diyen esnafla da karşılaşınca Erdoğan’ın “adım atma” zorunda kaldığı… Bu teoriyi en bütünlüklü biçimde, seçim anketlerinin deneyimli ismi İbrahim Uslu, Medyascope’daki söyleşisinde anlatıyor.
Uluslararası haber ajansı Reuters ise dün Erdoğan’ın TCMB başkanını görevden almaya ekonomiyle ilgili sunumların ardından, birkaç saat içinde karar verdiğini öne süren bir haber geçti. Habere göre Naci Ağbal, kendisiyle beraber başka üst düzey AKP'lilerin Erdoğan'a döviz rezervlerinin eridiğini aktarmasının ardından TCMB başkanlığına atanmıştı.
Merkez Bankası’nın eski Başkan Murat Uysal ve Berat Albayrak döneminde TL’yi desteklemek için Merkez Bankası rezervlerinden 100 milyar dolardan fazla satış yapıldığı bir sır değil. Bunun sonucunda rezervlerin, Swap’la (para takası) bankalardan alınan borçlar çıkarıldığında 50 milyar dolar eksiye düştüğünü başta Mahfi Eğilmez olmak üzere birçok ekonomist yazdı. Erdoğan, doları düşürmek için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın rezervlerinin bozuk para gibi harcandığını bilmiyor muydu? Reuters’ın haberi buna işaret ediyor.
Açıkçası, futboldan İstanbul’daki TOKİ arazileri kadar hemen her şeyle bizzat ilgilenen Cumhurbaşkanı’nın 100 milyar dolardan fazla rezerv satışını bilmemesi bana mantığa uygun gelmiyor. Ama bu konudaki fikrim, mantığımın sesinden ibaret olsaydı, bu yazıyı kaleme almazdım. Yazmamın sebebi, Ankara’daki kaynaklarımın da, iddia edilenin aksine Erdoğan’ın rezerv satışlarından haberdar olduğunu söylemesi.
Merkez Bankası başkanlığından 2019 Temmuzunda alınan Murat Çetinkaya’nın aynı yılın Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, kamu bankaları üzerinden döviz satışının sakıncalarıyla ilgili bir bilgi notu gönderdiği biliniyor. Çetinkaya’nın döviz satışına karşı olduğunu ve bunu engellemenin yollarını aradığını (ama bulamadığını) T24’te yayınlanan “Kapalı kapılar arkasında Merkez Bankası” dizimizde görmüştük...
Çetinkaya’nın yerine gelen Murat Uysal’ın da çevresine, rezerv satışından Cumhurbaşkanı’nın haberinin olduğunu, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Erdoğan’a satılan rezervin ilk fırsatta yerine konulacağını söylediğini anlattığı da biliniyor. Geçtiğimiz bahar aylarında gündeme gelen, içlerinde Amerikan Merkez Bankası’nın da bulunduğu çeşitli merkez bankalarıyla yapılan Swap görüşmeleri de, boşalan rezervlerin tazelenmesini amaçlıyordu. Swap -para takası- yoluyla başka merkez bankalarından yüklü miktarda döviz alınabilseydi, rezervdeki delik gerçekten de yamanmış olacaktı. Nitekim Brezilya Merkez Bankası bu dönemde Amerika’dan Swap’la 60 milyar dolar kaynak sağlamıştı...
Diğer yandan geçtiğimiz Ekim ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Murat Uysal’ın da bulunduğu bir toplantıda döviz bittiyse altın satılmasını söylediği de anlatılıyor...
Bütün bunlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rezervlerdeki gelişmelerden haberdar olmadığı haberini yalanlıyor. Bir kaynağım, Cumhurbaşkanı'nın rezerv satışları hakkında bilgi sahibi olmadığı yönündeki haberlerin, bir dönemin tüm yükünü Berat Albayrak-Murat Uysal’a yıkmaya yönelik bir iletişim çalışması olabileceği görüşünde. “Cumhurbaşkanı’nın eksik bilgilendirildiğini veya yanıltıldığını düşündüğü nokta, belki rezervin yerine konamaz bir kayıp noktasına gelmiş olmasıdır. En fazla bu olabilir” diyor.

Olayların içyüzünü tam olarak bilmiyoruz. Ama gerçeğe kuşkuyla ulaşabileceğimizi biliyoruz…