Politika

“Erdoğan Putin’i KKTC’ye davet etse acaba gelir miydi?”

Uzmanlar, Putin’in Erdoğan’ı Kırım’da cami açılışına davet etmesini “politik bir manevra” olarak değerlendirdi

19 Mart 2019 15:40

T24

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı Kırım’ın Simferepol’de (Akmescit) bulunan Cuma Camii’nin açılış törenine davet ettiği, Erdoğan’ın ise bu davete olumlu yaklaştığı belirtildi. Putin yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı davet ettim. O, bu konuda bilgiye sahip ve anladığım kadarıyla bu davete olumlu yaklaştı. Bakalım nasıl olacak, gelmeye zaman ve imkan bulacak mı?” dedi.

Bu davette dikkat çeken nokta ise Türkiye Cumhuriyeti’nin Kırım’ı Rusya’nın siyasi sınırları içinde tanımaması. Türkiye, birçok NATO müttefiki gibi Rusya’nın Kırım’ı ilhakını kabul etmiyor. Putin’in bu davetini T24’e değerlendiren uzmanlar, Rusya devlet başkanının bu hamlesinin Türkiye’nin Rusya’nın Kırım politikasına destek vermesi için yapılmış bir “manevra” olarak değerlendirdi.

Erdoğan: İlhakı tanımıyoruz

Erdoğan, Kırım’ın Rusya tarafından ilhakına en sert tepki gösteren liderlerden biri oldu. Kırım’daki referandum sonrası “Kırımlı Tatarların tarih boyunca baskı gördüğünü” ve “Kendi toprakları içinde yaşama haklarının ellerinden alındığını” belirterek ilhakı “yasadışı” olarak tanımlayan Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko ile 3 Kasım 2018’de yaptığı görüşme sonrasında yaptığı ortak basın toplantısında da, “Kırım’ın yasadışı ilhakını tanımıyoruz” demişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise geçtiğimiz haziran ayında Türkiye’nin “Rusya’nın Kırım’ı ilhakını tanımayacağını” bir kez daha vurguladı.  

“Zekice bir hamle”

T24 yazarı Hakan Aksay, Putin’in Erdoğan’ı Kırım’a bir camii açılışı için davet etmesini “Çok zekice bir hamle” olarak değerlendirdi. Putin’in “Bir taşla iki kuş vurmayı planladığını” düşündüğünü belirten Aksay, Putin’in bu hamle ile hem “Türkiye ile Rusya arasında bir dostluk görüntüsü çizebileceğini” hem de “Türkiye’nin Kırım konusundaki duruşunu değiştirmeye çalışabileceğini” ifade etti.

Daha önce de bir diplomatik krizden sonra Putin’in Erdoğan’ı dostluğun bir simgesi olarak cami açılışına davet ettiğini belirten Aksay, Erdoğan’ın bu daveti, hem içinde ‘cami’ geçtiği için hem de Suriye’deki yakınlaşmadan dolayı kabul edeceğini düşündüğünü belirtti.

“Putin destek bekliyor”

Eski diplomat Onur Öymen ise Putin’in davetini T24 için değerlendirirken, “Sayın Erdoğan da Putin’i KKTC’ye davet etse acaba gelir miydi?” diye sordu. Öymen’in T24’e yaptığı değerlendirme şöyle:

“Putin, yakınlaşmanın bir karşılığı olarak Türkiye’nin Rusya’nın Kırım politikasına bir şekilde, dolaylı olarak destek vermesini bekliyor. Öyle anlaşılıyor. Sayın Erdoğan da Putin’i KKTC’ye davet etse acaba gelir miydi? Öyle bakmak lazım. Bu gibi konularda hassas davranmak lazım. Kırım konusu, Türkiye için çok hassas bir konu. Kırımlılar bizim soydaşlarımız, tarih boyunca çektikleri ıstırapları biliyoruz. Türkiye, Rusya’nın Kırım’da bir durum yaratarak oranın fiilen egemenliğini ele geçirmesini hiçbir zaman tasvip etmedi. Bildiğim kadarıyla bu hükümet de destek vermedi. Bence Kırım’a şu sıralar gitmek uygun değil. Tabii buna “Programım müsait değil” gibi diplomatik bir şekilde de cevap verilmesi de mümkündür. Cami açılışı vesilesi ile bile olsa benim bildiğim kadarıyla batı ülkelerinden Kırım’a ziyarette bulunan yok. Bunu ben Putin açısından diplomatik bir manevra gibi görüyorum ama Erdoğan’ın da bu konuda dikkatli davranacağını düşünüyorum.”

Kırım’da ne olmuştu?

2013’ün son yıllarında Kırım’da üzerinde hangi orduya ait olduğunu göstermeyen üniformalar giyen maskeli askerler görülmeye başlamıştı. Bu askerlere ‘Küçük yeşil adamlar’ deniliyordu. Askerlerin üzerinde arma bulunmasa da ellerinde Rus ekipmanlar olduğu gözlemlenmişti. Bu askerler bir süre sonra Simferepol Uluslararası Havalimanı’nı, Kırım’daki çoğu ordu üssünü ve parlamentoyu “işgal etti”. Bu süre içerisinde Ukrayna Donanması’nın başındaki Amiral ve bir grup personel Rusya ile iş birliği içine girdi. Kısa süre sonra Kırım Başkanlar Konseyi dağıtıldı ve Rus yanlısı yeni bir başbakan atandı. 16 Mart’ta Kırım’ın Rusya’ya katılması için bir referandum yapıldı. Bu referandumdan önce birçok kaynak halka baskı yapıldığını ve Kırım Tatarları ile Ukraynalıların ‘Küçük yeşil adamlar’ tarafından uygulanan baskı ile Kırım’dan uzaklaştırılmaya çalışıldığını belirtti. Referandum sonucunda büyük bir fark ile Kırım, Rusya’ya katılmayı ‘tercih’ etti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi referandumu tanımadı ve Rusya’ya birçok ülke yaptırım uygulama kararı aldı. Neredeyse hiçbir ülke referandumu tanımazken Putin, “Kırım’ın anavatana katıldığını” ilan etti.