Politika

ERDOĞAN: POPÜLER SÖYLEMLERİ DİKKATE ALINMIYOR ANKARA (A.A)

25 Nisan 2011 18:43

-ERDOĞAN: POPÜLER SÖYLEMLERİ DİKKATE ALINMIYOR ANKARA (A.A) - 25.04.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Seçimlerin hemen öncesinde, muhalefet partilerinin bir kısmı, siyaset tarihimizin belki de en popülist söylemleriyle, en olmayacak vaatleriyle ortaya çıkmış durumdalar. Neyse ki bu vaatler, bu söylemler para piyasalarında dikkate alınmıyor. Geçmişte bu tür bir söylem olduğu zaman para piyasalarında zelzeleler depremler meydana gelirdi ama şu anda bunu kimse kaale almıyor. Dikkate alınmış olsa, muhalefet ciddiye alınmış olsa, sadece söylemler bile faizleri çok yüksek seviyelere taşıyabilirdi ki dediğim gibi bunları ciddiye alınmıyorlar'' dedi.  Erdoğan, Dış Ticaret Müsteşarlığında düzenlenen Dış Ticaret Müşavirler Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Türkiye'nin ekonomik hedefleri doğrultusunda Dış Ticaret Müşavirlerinin yükünün de önemli ölçüde arttığını söyledi.  Bazı Uzakdoğulu ülkelerin temsilcilerinin çalışma yöntemlerine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: ''Hiçbir zaman ofislerinde oturup kalmazlar. İnanın adeta arı gibi çalışırlar. Devamlı bizden, bakan arkadaşlarımızdan, bürokratlarımızdan randevu... Buralardaki iş adamlarıyla görüşmeler, sürekli... Biz de aynen bunu istiyoruz. Bizim arkadaşlarımız da evelallah durmayacak. Onlar da arı gibi evelallah girmedik yer bırakmayacaklar. O ülkelerin yabancısı olmayacaklar o ülkeleri adete buralardan oraya gidecek, hatta gitmeyenler varsa davet edecek ve hatta onlarla beraber orayı nakış gibi işleyecekler.'' -''YERİ GELİYOR BİR KAMYONCUNUN, BİR TIR'CININ SORUNUYLA İLGİLENİYORUM''- Küreselleşen, sermayenin artık sınır tanımadığı, sermayenin renginin olmadığı bir dünya oluştuğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, her müşavirin bulunduğu ülkede, zekasını, engin birikimini, tecrübesini ortaya koyarak, fırsatları göreceğini ve fırsatların değerlendirilmesinde iş adamlarına rehberlik edeceğini kaydetti.  Erdoğan, ''Bulunduğunuz her ülkede, araştırdığınız, gayret ettiğiniz zaman, Türkiye'yi ilgilendiren, Türkiye'ye katkı sunacak fırsatları eminim ki bulabilirsiniz. Bakın ben, bu ülkenin Başbakanı olarak, gittiğim her ülkede, Devlet Başkanlarıyla, Başbakanlarla Türkiye'nin, Türk iş adamlarının, oradaki yatırımlarımızın peşinde koşuyorum. Gittiğim her ülkeden yatırımcıyı buraya, Türkiye'ye çekmek için çaba sarf ediyorum. Yeri geliyor bir kamyoncunun sorunuyla bir TIR'cının sorunuyla ilgileniyorum bir kardeşimizin karne meselesini, kendimize mesele ediniyoruz. Bir yatırımcımızın bulunduğu ülkedeki en küçüğünden en büyüğüne kadar her meselesini mesele ediniyor ve o ülkenin yetkilileri nezdinde çözümünü takip ediyoruz. Ben Başbakan olarak ülkem adına oralarda eğer sizlerin, girişimci arkadaşlarımın iş takibini yapıyorsam, bizim müşavirlerimiz de bunu yapmalılar ve yapıyorlar'' diye konuştu. -''(OLMAZ) DİYE BİR ŞEY YOK'' İktidarlarının engelleri ortadan kaldırmak için çalıştığını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Biz sizlerden büyük işler beklerken, sizlerin de bizi, tıkandığınız her noktada zorlamanızı istiyorum. Bakın çok güzel bir ivme yakaladık. 2010 yılını, yüzde 8,9 oranında bir büyüme ile kapattık. Küresel krizin dünyada halen ağır seyrettiği bir dönemde, biz, kendi kaynaklarımızla, kendi imkanlarımızla krizi aşıyor, her alanda rekorlar kırıyoruz. Bu süreci kesintiye uğratmayacağız. Açıkçası, bizimle aynı vizyonu taşımayan, aynı ufka bakmayan, şurada yaşadığımız heyecanı maalesef bizimle paylaşmayan, bir muhalefetimiz var ama biz bunu da engel olarak görmüyoruz ve görmeyeceğiz. Şu anda, seçimlerin hemen öncesinde, muhalefet partilerinin bir kısmı, siyaset tarihimizin belki de en popülist söylemleriyle, en olmayacak vaatleriyle ortaya çıkmış durumdalar. Neyse ki bu vaatler, bu söylemler para piyasalarında dikkate alınmıyor. Geçmişte bu tür bir söylem olduğu zaman para piyasalarında zelzeleler depremler meydana gelirdi ama şu anda bunu kimse kaale almıyor. Dikkate alınmış olsa, muhalefet ciddiye alınmış olsa, sadece söylemler bile faizleri çok yüksek seviyelere taşıyabilirdi ki dediğim gibi bunları ciddiye alınmıyorlar. Ülke içindeki istikrar ve güven ortamını sarsmaya, huzuru bozmaya yönelik eylemleri de milletimiz ibretle izliyor. Dünyanın her yerinde, siyasi partiler, seçime giderlerken, ortaya proje koyarlar, sorunlara karşı çözüm önerilerini tartışmaya açarlar, ülkenin geleceğine ilişkin bir vizyon açıklarlar. Ülkenin geleceğine ilişkin bir vizyon açıklarlar. Bizde ise muhalefetin adeta kazanımlardan rahatsızlık duyduğunu, istikrar ve güven ortamını bozmak için eline geçen her fırsatı değerlendirdiğini görüyoruz. Biz büyük düşüneceğiz, 2023 gibi büyük hedefler belirliyoruz ve o hedeflere ulaşmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Sizlerden de hiçbir soru işareti taşımadan Türkiye'nin bu büyük vizyonuna sahip çıkmanızı özellikle rica ediyorum. Türkiye'de güzel şeyler oluyor. İnanıyorum ki sizlerin emekleriyle daha güzel gelişmeler olacak. İnşallah Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümünde Türkiye, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alacak. Göreve geldiğimizde 26. sıradaydık 8.5 yılda 9 basamak yukarı çıktık, 17. sıradayız. 'Olmaz' diye bir şey yok. Şimdi önümüzde 12 yılda biz 7 basamak koyuyoruz. 7 basamağı da biz evelallah sizlerle beraber çıkarız. Dünyada bakıyorsunuz bütün ülkelerde ciddi bir sıkıntı var, sağlıksız bir yaşamları var. Bizde onlarla mukayese edilmeyecek biri istikrar süreci var, bir güven var ve eğer inanıyorsak bunu başarırız ve inanıyoruz bu işi de başaracağız.''