T24 - Başbakan Erdoğan, 112 gün sonra sandığın milletin önüne geleceğini belirterek, "Partim ikinci olursa genel başkanlığı bırakır, Anadolu'nun yollarına düşerim, halkımın içinde çalışırım" dedi. Erdoğan, Van Gölü'ne "deniz" diyen Kılıçdaroğlu'nun sözlerini de yorumladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir'de Olimpa Alış Veriş Merkezi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, istikrardan, güven ortamından taviz vermeyeceklerini, Türkiye'yi istikrar ve güvenle bugünlere taşıdıklarını söyledi.
Türkiye'nin, Cumhuriyetin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümünde dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alacağını ifade eden Erdoğan, ''Kardeşliğimizi daha da yücelterek, dayanışmamızı artırarak, istihdamla, üreterek, geleceği yakalayacağız'' dedi.
Erdoğan, Türkiye istikrarlı şekilde büyürken, Türkiye gelişirken, güçlenirken, bundan birilerinin ciddi şekilde rahatsızlık duyduğunu dile getirerek, "Siyasette artık millet söz sahibi olduğu için, millet karar sahibi olduğu için, demokrasiyi hazmedemiyorlar" dedi.
Van Gölü ne zaman deniz oldu?
Başbakan Erdoğan, yargıda artık belli çevreler ve belli ideolojilerin değil, hukuk alanında yapılan reformlarla vicdan hakim olmaya başladığı için Türkiye'nin bir hukuk devleti olmasını hazmedemediklerini ve son günlerde bu hazımsızlığın korkutma siyasetiyle açığa çıkmaya başladığını kaydetti.
Erdoğan, şunları söyledi:
''Kendileri bizimle hizmette yarışamıyorlar. Korku salarak bizi yıpratma gayreti içine girdiler. Çünkü hizmet üretemiyorlar. İşte anamuhalefetin Genel Başkanı çıkıyor aile sigortasıyla alakalı olarak aman yarabbim diyor ki 'en az 600 lira en fazla 1200 lira vereceğiz'. Kendine göre bazı hesaplar yapıyor bunun bize maliyeti 7 milyardır. Yani aritmetik de bilmiyor, matematik de bilmiyor. Yani biliyorsunuz 'kaynak benim' diyor. Soyadını değiştirmiş böyle bir durum var. Ve o kadar heyecanlı gidiyor ki ayakları yerden kesilmiş. İşte bugün Van'da yine bir konuşma yapıyor o da çok enteresan, çok ilginç. Çocukluğunda Van Denizi'nde ilk defa vapura binmiş. Van Gölü ne zaman deniz oldu ben bilmiyorum; böyle bir durum var. Kılavuzunuz doğru olmayınca gölü de deniz zannedersiniz. Plan, proje üretemeyenler, gelecek adına bir hedef, bir vizyon koyamayanlar, millete korku salarak, kendi kitlelerini korkutarak, ayakta kalmaya çalışıyorlar.''
Sandık orada; 12 Haziran'da
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Şurada 112 gün sonra yine sandık milletin önüne gelecek. Korkudan bahsedenlere söylüyorum; bakın, sandık orada, 12 Haziranda... Bizi korku imparatorluğu kurmakla itham edenlere söylüyorum; demokrasiye inanıyorsanız, millete güveniyorsanız, hepsinden de önemlisi kendinize güveniyorsanız sandık orada, 12 Haziranda. Eğer millet size inanırsa, gereğini yapar, eğer millet size inanmazsa, siz de gereğini yapacak mısınız? Bakın ben diyorum ki 'partim ikinci parti olursa genel başkanlığı bırakır, Anadolu'nun yollarına düşerim, halkımın içine katılır orada çalışırım'. Bunu yürekten, gönülden söylüyorum. Bizi dikta hevesiyle itham edenler, peki partiniz ikinci parti olursa siz de kenara çekilerek ben genel başkanlığı bıraktım diyebilecek misiniz? Bunu hepsi için bundan önce de defaatle söyledim ama hiçbirisi kalkıp böyle bir açıklama yapamadı.
Sayın Bahçeli 8 ay gitti, 9. ayda 'ne yapayım beni istediler geldim' dedi. Bunlar koltuğu bırakamaz. Kaç yaşına gelirlerse gelsinler bırakamazlar. Niye çünkü bunlar koltuktan güç alırlar. Bunlar koltuğa güç katanlardan değil, koltuktan güç alanlardan. Liderlik koltuğa güç katmakla olur, koltuktan güç almakla olmaz.''