Politika

Erdoğan: Mukayesesi kabil değil İSTANBUL (A.A)

20 Ağustos 2011 06:39

-Erdoğan: Mukayesesi kabil değil İSTANBUL (A.A) - 20.08.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazılarının Somali'ye yardımlar konusunda kafa bulanıklığı içerisinde bulunduğunu, ''Türkiye'de bu kadar aç, sefil varken orada ne işiniz var?'' dediğini belirterek, ''Sevgili milletime bunu özellikle hatırlatmak istiyorum. Somali görülmeden buranın kıymeti anlaşılmaz, bir defa bunu bilmeleri lazım. Mukayesesi kabil değil, ancak görülünce o anlaşılır, her şeyiyle A'den Z'ye'' dedi.  Erdoğan, Somali'den döndükten sonra Atatürk Havalimanı'nda, ATV'nin Somali'ye yardım amacıyla düzenlediği programa canlı bağlantıyla katıldı.  Yaklaşık 6,5 saatlik bir yolculuktan sonra Türkiye'ye döndüklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, gün boyu orada gerek çadırlar, gerekse çadır kentlerin yanında halkın şu anda içinde bulunduğu yaşam şeklini, yaşam tarzını bizzat görmenin, yaşamanın idraki içerisinde bu ifadeleri kullandığını söyledi.  Bunları bizzat orada görmenin, yaşamanın kendilerini gerçekten çok üzdüğünü kaydeden Erdoğan, burada bir değil, on değil, yüzlerce, binlerce çocuğun öldüğünü aktardı.  Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bizzat yerinde tespitlerle birlikte bunların canlı yayına girmesi, inanıyorum ki Türkiye olarak bizim duyarlılığımızı daha da artıracaktır. Ben buradan milletime, hayırseverlerimize şunu hatırlatmak istiyorum. Bazıları bir kafa bulanıklığı, bir zihin bulanıklığı, böyle bir karıştırmanın içerisindeler. Diyorlar ki; 'Türkiye'de bu kadar aç, sefil varken orada ne işiniz var?' Arkadaşlar bunu çok açık net söylüyorum. Sevgili milletime bunu özellikle hatırlatmak istiyorum. Somali görülmeden buranın kıymeti anlaşılmaz, bir defa bunu bilmeleri lazım. Mukayesesi kabil değil, ancak görülünce o anlaşılır, her şeyiyle A'den Z'ye.'' İlk hedeflerinin, Sağlık Bakanlığı olarak bölgede 6 adet sahra hastanesi kurmak olduğunu dile getiren Erdoğan, bunlardan birinin kurulmuş vaziyette olduğunu, şimdi diğerlerini de göndereceklerini ve onların da kurulacağını aktardı. -''Oksijen çadırındayız''- Öncelikle yaşanılan acil duruma çare olmak gerektiğini vurgulayan Erdoğan, ''Yani oksijen çadırındayız. Ölümle baş başayız. Dolayısıyla bunu ilk defa bir halletmemiz lazım. Yani yoldu, suydu, bunu bir halletmemiz gerekiyor. Bunu başardığımızda inanıyorum ki orada psikolojik noktada da vatandaş kendine gelecek'' dedi. Erdoğan, bölgede bazı mekanik ihtiyaçlar da bulunduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Mesela bakıyorsunuz öbek öbek hayvanların kemikleri var. Kesilmiş, edilmiş ama kemikler orada yığılmış. Dediğim yerler şehrin dışı değil, şehrin içi. Ve çocuklar onlarla beraber adeta büyüyorlar. Orada insan sağlığından bahsedebilir misiniz? Her tarafı mikrop götürüyor. Bizim oraya kemikleri yakacak bir fırın, aynı şekilde seyyar fırınlar göndermemiz lazım. Seyyar mutfaklarımız aynı şekilde, süratle ilk gemilerle bunları ulaştıracağız. Orada her gün yemekleri pişsin, bu çadır kampları sıcak aşa kavuşmuş olsunlar istiyoruz. Bir taraftan da onların kendi evlerine, kendi imkanlarına kavuşması için de inşallah TOKİ olarak belli merkezlerde sabit evleri de yapmanın temel çalışmalarını başlatacağız'' -''Devlet olarak biz oradayız''- Bölgedeki Türk sivil toplum kuruluşlarının fedakarca çalışmalar yürüttüklerini, hayırseverlerin hayırlarını oraya taşımaya aracı olduklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Devlet olarak biz oradayız. Gemilerimiz sürekli bir şekilde her türlü araç, gereç, gıda ne geliyorsa aklınıza taşıyor. Toprak Mahsulleri Ofisimizden 50 bin ton buğdayımızı inşallah oraya nakledeceğiz. Şeker nakledeceğiz. Şu anda 3 ambulans yolda, 5 tane daha gönderiyoruz. Mogadişu Belediyesine iş makineleri, sıkıştırmalı çöp kamyonları göndereceğiz. Çünkü korkunç şekilde pis, mikrobik bir ortam var. Diğer ihtiyaçlar noktasında da çalışmaları hemen başlatacağız ki Türkiye'nin oraya gidişiyle bir değişimin olduğu anlaşılsın. Şu şu eserler Türkiye'nindir, Türk milletinindir, onu bilsinler. Ve ben bunun için STK'lara, yazılı ve görsel medyamıza özellikle bu konuya gösterdikleri hassasiyet sebebiyle çok teşekkür ediyorum. Bugün bizimle beraber olan iş adamlarımıza, iş kadınlarımıza, sanatçılarımıza teşekkür ediyorum.''