Politika

ERDOĞAN: MİLLİ ŞEFLERİ BİRBİRİNE KARIŞMIŞ KAHRAMANMARAŞ (A.A)

09 Mayıs 2011 00:50

-ERDOĞAN: MİLLİ ŞEFLERİ BİRBİRİNE KARIŞMIŞ KAHRAMANMARAŞ (A.A) - 08.05.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''CHP'nin milli şefleri birbirine karışmış durumda. Biliyorsunuz, 87 yaşında mütekait siyasetçiyi CHP kendine akıl hocası yaptı. Ne diyordu o 87 yaşındaki siyasetçi? 'Onlar ne veriyorsa ben 5 fazlasını veriyorum'. Geçmişte hep öyle derdi. CHP Genel Başkanı ne diyor? 'AK Parti ne veriyorsan ben daha fazlasını veriyorum' diyor'' dedi. Başbakan Erdoğan, partisince Kahramanmaraş'ta, Müftülük Meydanı'nda düzenlenen mitingindeki konuşmasında, ana muhalefet partisi CHP ile MHP'yi eleştirdi. CHP'nin, milli şeflerinin birbirine karışmış durumda olduğunu ifade eden Erdoğan, ''CHP'nin milli şefi kim belli değil. Biliyorsunuz, 87 yaşında mütekait siyasetçiyi CHP kendine akıl hocası yaptı. Biliyorsunuz değil mi?'' diye sordu. Erdoğan, kendisini dinleyenlerin cevabı üzerine, ''Benim milletim evvel Allah işi yakından takip ediyor'' diyerek, şunları kaydetti: ''Ne diyordu o 87 yaşındaki siyasetçi? 'Onlar ne veriyorsa ben 5 fazlasını veriyorum'. Geçmişte hep öyle derdi. CHP Genel Başkanı ne diyor? 'AK Parti ne veriyorsa ben daha fazlasını veriyorum' diyor. Kahramanmaraşlılar buna ne der biliyor musunuz, güzel bir sözünüz var. 'Ha Ali Yürük, ha Yürük Ali' hatırladınız mı? Al birini vur ötekine, bakın değerli hanımlar, değerli kardeşlerim. Kahramanmaraş'ın şirinli çorbasını, malhuta, tirşik yemeğini, çullamayı bir kapta karıştırırsanız, üzerine biraz da dondurma dökseniz onun üzerine de biraz Maraş biberi serpseniz öyle bir karışımın lezzeti olur mu, mide böyle bir karışımı kabul eder mi? İşte CHP'nin hali bu. Biraz sağdan, biraz soldan, biraz tasfiye edilmiş siyasetçi, Ergenekon'cu, bolca çete... Ya bu insanı ülser eder, ülser.'' Erdoğan, BDP'yi de eleştirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Tıpkı terör örgütü gibi BDP de bu ülkede benim Kürt kardeşlerimin sorunlarının çözülmesini istemiyor. BDP, gençlerin ölümünü, anaların, babaların gözyaşını kendi varlığının teminatı olarak görüyor. Bu, gençlerin kanından beslenmektir. 'Anneler ağlamaya devam etsin ki biz ayakta kalalım' derdindeler.  Buradan, Kahramanmaraş'tan Kürt kökenli vatandaşların tamamına sesleniyorum; Kürt annelerine sesleniyorum; sizin yavrularınızın kanı üzerinden siyaset yapanlarla artık aranıza mesafe koyun. Yedi yaşındaki çocuğun eline taş verip arkasına saklanan, yedi yaşındaki çocukların üzerine havai fişek atan bu korkaklarla aranıza mesafe koyun diyorum. Gençleri alıp dağa götüren, eline silah verip, ölüme gönderen, sonra da cenazelerini teslim karşılığında para isteyen bu canilerle aranıza bir sınır çizin diyorum.'' Erdoğan, BDP ve terör örgütünün, 12 Eylül halk oylamasında Ergenekon terör örgütüyle aynı hizaya geldiğini, bugün de aynı hizada durduğunu, bunların AK Parti karşısında bir kez daha buluştuğunu söyledi. -ÖĞRENCİLERE DE SESLENDİ- Erdoğan, konuşmasında öğrencilere de seslenerek, artık elektronik kitap dağıtılacağını, bundan ücret almayacaklarını, bütün müfredatın bunun  içinde olacağını belirtti. Elindeki elektronik kitabı kalabalığa gösteren Erdoğan, ''Nasıl? Onlar hayali konuşuyor. Biz gerçeği konuşuyoruz. Farkımız bu'' dedi. ''Amerika'da George'un bu tür imkanı olacak da Almanya'da Hans'ın olacak da ya Kahramanmaraş'ta benim Ahmet'in, Hasan'ın,  Hüseyin'in, Ayşe'nin, Fatma'nın, Hatice'nin niye olmasın'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Biz bunu yapıyoruz. Şu anda ihale hazırlıklarımız olmuş her şeyimiz tamam. Seçimin arkasından ihaleleri yapıyoruz, üretime geçiyoruz. Dört yıl içinde Türkiye'deki bütün okullarımıza akıllı tahtayı yerleştiriyoruz ve elektronik kitapları da dağıtıyoruz. Çünkü biz 'halka hizmet, Hak'ka hizmettir' diyerek bu yola çıktık. Böyle çıktık biz bu yola. Sevgili kardeşlerim, sağlık alanında yaşananları biliyorsunuz. Ah, ah, o hastanelerde SSK'nın kuyruklarında ne beklerdik. Ayşe abla az mı çektik, Fatma abla az mı çektik. Bir zamanlar Kılıçdaroğlu da genel müdürdü orada. 90'lı yıllarda sekiz yıl genel müdürlük yaptı. Ne çileler çektirdi. Benim vatandaşıma ilacını veremiyordu. Çıkmış şimdi diyor ki, 'Sayın Başbakan gel televizyona çıkalım da orada seninle bunları bir konuşalım' diyor. Ya benle ne televizyona çıkacaksın sen daha amatör küme oyuncususun, daha çırak bile olamadın. Amatör küme takımıyla süper lig takımını bir arada oynatırlar mı? Biz çıraklık dönemini geride bıraktık, kalfalık dönemi de geride kaldı. 12 Haziran'la birlikte ustalık dönemi başlıyor.'' -''MEZARLIKTAKİ YAZI- Başbakan Erdoğan, CHP ve MHP'yi eleştirerek sürdürdüğü konuşmasında şunları kaydetti: ''Kahramanmaraşlı canlar, eminim ki siz bunlara Hacı Bektaş Veli'nin ifadesiyle 'eline, beline, diline hakim ol' diyeceksiniz. Esasen çok iyi bilmeleri gereken Alevilik kültürünü onlara siz hatırlatacaksınız. Kılıçdaroğlu, Alevilik kültürünü iyi bilmesi gerekenlerden değil mi? Herhalde Alevi olduğuna göre bunu iyi bilir. Ama gel gör ki 'eline, diline, beline', ne yazık ki ... Kahramanmaraşlı kardeşlerim çok güzel bir sözünüz var. Neydi 'ah şu dilim başıma giydirir kilim' öyle mi? Olay bu. İşte bunlar ne çekiyorsa dillerinden çekiyorlar. Bunlar ellerine hakim olamadı İstanbul'da, Kocaeli'de, Edirne'de Anayasa Mahkemesinin tescili ile tüm Türkiye'de yolsuzluklar batağına saplandılar. Bakıyorsun MHP'ye aynı. Onlar da ellerine, dillerine, bellerine sahip olamıyorlar. Şimdi ne diyor? 'İstifa et', niye istifa etsin ya, ihraç etsene. 'Bu adamlar istifa etsin' denmez, ihraç edilir. Siyasette bu iş çok önemli. Çünkü, buraya 'ahlakın limanı' diyeceğiz, güzel ahlakın limanı...'' ''Bakıyorsun kaset mağduru genel başkanı gönderdiler, kaset mamulü bir genel başkan getirdiler'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu: ''Öyle mi? Şimdi de dillerine hakim olamıyor. Allah'ın ayetine çıkıyor bir tanesi 'sinir bozucu' diyor. Hem de profesör. Neymiş, İstanbul Zincirlikuyu mezarlığının önünden gereken daha önce orada kapıda 'ruhuna el fatiha' yazıyormuş, şimdi o değişmiş, orada bu defa 'her nefis ölümü tadıcıdır' yazıyor. 'Çok tiksindirici' diyor, 'çok tiksindirici', ya bu Allah'ın ayeti. Herhalde bunu İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın sözü zannetti. Ya, tabutların üzerindeki yeşil örtüde bu hep yazılıdır.'' Başbakan Erdoğan, yeşil örtüdeki yazının Arapça'sını  söyledikten sonra ''Ne yazıyor? Her nefis ölümü tadacaktır'' diyor. Sen de öleceksin ben de öleceğim. Var mı söyleyecek? Öyle bir babayiğit var mı? ne olacak? İki metre küp bir mezara bizi yerleştirecekler. Musalla taşına geldiği zaman hoca efendi 'cumhurbaşkanı niyetine' demeyecek, 'trilyarder niyetine' demeyecek, 'er kişi niyetine' diyecek, 'hatun kişi niyetine' diyecek, gömecekler mezara sonra çekip gidecekler. Eğer bu kubbede hoş bir sada bırakmışsan hayırla yad ediliyorsun, bırakmamışsan vay haline. Geride bir miras varsa hayırlı evlatlar varsa gerçekten ilim irfan sahibi bir nesil bırakmışsan hayırla yad edilirsin. Ararlar, sorarlar, arada sırada bir Fatiha, Yasin gönderirler. Ama bunların öyle bir derdi yok.'' Başbakan Erdoğan, ''Tırnak içinde söylüyorum, bunların efsanevi genel başkanları var. Bir seçim kampanyası öncesinde bunların milli şeflerine şunu söylüyor 'Paşam ne olur seçim meydanlarında siz de ağzınıza Allah lafını alsanız, Allah'tan bahsetseniz, millet etkilenir' diyorlar. Ne diyor biliyor musunuz? 'Allahaısmarladık diyoruz ya yetmez mi?' diyor. Ben CHP Genel Başkanı'na buradan tavsiyede bulunuyorum, istismarı bıraksın milli şefleri gibi 'Allahısmarladık' demekle yetinsin. Hatta, bu saatten, bu ağır hareketlerden sonra 'Allahaısmarladık' değil artık kenara çekilsin.'' -"500 BİN KONUT YAPACAĞIZ"- Toplu Konut İdaresinin inşaatlarının süreceğini vurgulayan Erdoğan, ''500 bin konut daha yapacağız. Ancak, şimdi zaten dar gelirlileri zaten peşinatsız veriyoruz. Ama hiçbir imkanı olmayan, yoksula, yoksullar arası evliliğe peşinatsız 22 yıl vadeyle, ayda 100 lira taksitle, içine çeyizini de koyacağız. Buzdolabı, mobilyası, halısı olacak. 22 yıl vadeyle onlara da 50 metrekarelik daireler yapacağız. İnşallah seçim sonrası o projeleri de başlatacağız'' diye konuştu.  Erdoğan, 39 ayrı tesisin açılışını gerekleştireceklerini belirterek, bundan sonra da açılışlara devam edeceklerini söyledi.   Seçime 34 gün kaldığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:  ''34 gün kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Beyler size de sesleniyorum hazır mıyız? Gidilmedik ev bırakmayacağız. Bu kardeşiniz nasıl koşuyorsa, sizde aynen koşacaksınız değil mi? Kale içerden fethedilir ben hanım kardeşlerime çok güveniyorum. 12 Haziran akşamında bir demokrasi bayramını birlikte kutlayacağız. Ben buna inanıyorum. Sizin yüreklerinize inanıyorum. Gözlerinizde bu parıltıyı görüyorum. Bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız.