Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2019'da yapılacak seçime ilişkin olarak konuştu. "MHP'yle bizim de ortak bir tutum belirlememizden daha tabii bir şey yoktur" diyen Erdoğan, "Bu yerli ve milli duruşa katılacak daha başka partilerin de olduğunu biliyoruz. MHP'nin ve diğer kesimlerin de desteğiyle, 2019 seçimleri için bir sıkıntı yaşamayacağımızı söylememiz mümkündür. Tabii bunun için çalışmamız, sahada ter dökmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın Sabah gazetesinden Şebnem Bursalı'ya yaptığı açıklamaların bir kısmı şöyle:
Afrin ile ilgili kararlılığımız en net şekilde vurgulandı. ABD, binlerce kilometreöteden gelip bir terör ordusu oluşturma hakkını görüyor kendisinde...
MGK ve Bakanlar Kurulu'nda da konuşuldu bu konu. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'le de bir telefon görüşmesi yaptım. Verdiğimiz mesaj son derece açık. Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü PYD/YPG güdümünde SDG komutasında Suriye Sınır Güvenliği Gücü diye bir şeyin oluşturulması kabul edilebilir değildir. Orada bir terör koridoru oluşturulmasına müsaade edemeyiz.
Devlet Bahçeli, Afrin ve milli güvenlik konularında hükümete tam destek olduğunu ilan etti. BBP de öyle.
Ama CHP lideri bu konuda neredeyse eleştiren bir tavır içinde...
Bunlardan başka bir şey bekleyemezsiniz.
Hiçbir zaman bu milletin yanında yer almadılar ki. Şu anda yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali Adalar meselesini de AK Parti iktidarının üzerine yıkmak istiyorlar. Bizimle ne ilgisi var? Zaten orada Yunanlılar malum hepsi şu an işgalci konumunda. Bizim elimizde olup da hangi adayı kalkıp Yunanlılara verdik?
Bunlarda yalan çok.
BM Genel Kurulu'nda ABD'nin Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" tanımasına karşı eziciüstünlükle alınan karar, sizin hep vurguladığınız "Dünya 5'ten büyüktür" söyleminizin doğruluğunu bir kez daha ortaya koydu.
Bu karar sonrasında artık yeni bir dünya var diyebilir miyiz?
BM ve bu yapının en önemli organlarından biri olan Güvenlik Konseyi, Birinci Dünya Savaşı sonrası şekillenen dünya nizamının, İkinci Dünya Savaşı sonrasının şartlarında yeniden düzenlenmesinin ürünüdür. Tabii, bu yapıyı kuran ülkeler, kontrolü tamamen ellerinde tutacak mekanizmaları da oluşturmuşlardır.
Güvenlik Konseyi'nde ihdas edilen 5 daimi üyelik statüsü ve bunların veto hakkı, işte bu çarpıklığın bir tezahürüdür.
Yaklaşık 70 yıldır dünyanın hiçbir ciddi meselesine çözüm bulamayan bu çarpık sistemin daha fazla yürüyemeyeceğini, açık yüreklilikle ifade etmek bize nasip oldu. Yaşanan her gelişme, BM ve Güvenlik Konseyi'nin yeniden yapılandırılmasının gerekliliğini ortaya koyuyor.
2019'da sıkıntı yaşanmaz
Hem siz hem Sayın Bahçeli, şer ittifakına karşılık yerli ve milli ittifaka işaret ediyorsunuz. 2019 seçim sonuçlarına dair bir tahmininiz olur mu?
Bize karşı bir şer ittifakı olduğu ortada.
CHP'nin öncülüğünde çeşitli partiler ve kesimler arasında bir süredir yürütülen görüşmeler, kamuoyunun malumu.
Bu durum karşısında, ülkemizin ve milletimizin geleceği konusunda benzer düşünceleri paylaştığımız MHP'yle bizim de ortak bir tutum belirlememizden daha tabii bir şey yoktur. Bu yerli ve milli duruşa katılacak daha başka partilerin de olduğunu biliyoruz. AK Parti'nin oy potansiyeli, seçimlerde aldığı neticelerden belli. MHP'nin ve diğer kesimlerin de desteğiyle, 2019 seçimleri için bir sıkıntı yaşamayacağımızı söylememiz mümkündür. Tabii bunun için çalışmamız, sahada ter dökmemiz gerekiyor.
CHP ile HDP 2 sorunlu parti
CHP'nin HDP ile aynı blokta yer almasını, Cumhuriyeti kuran parti olması sebebiyle nasıl değerlendirirsiniz?
Mevcut CHP yönetimi, hem tek parti döneminin faşizan zihniyetini hortlatmak, hem de ülkemizin demokratik kazanımlarını yok etmek için adeta yemin etmiş görüntüsü veriyor. Aynı şekilde HDP yönetiminde de ciddi sorunların, görüş ayrılıklarının yaşandığını biliyoruz. İki sorunlu partinin bir araya gelmesinden sağlıklı bir netice çıkmayacağı gün gibi aşikârdır.