-ERDOĞAN MERKEL'İ TOPA TUTTU ANKARA (A.A) - 14.01.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in açıklamalarının, ''Türk tarafını rencide ettiği kadar, tarih bilgisinden yoksun ve bizzat Sayın Merkel'in önceki ifadeleriyle aleni şekilde çelişen açıklamalar'' olduğunu söyledi. Erdoğan, AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, Tunus'ta meydana gelen olaylara değinerek, bir gencin kendisini yakması sonucu başlayan olayların tırmandığını ve kardeş ülke Tunus'tan yeni ölüm haberleri almaya devam edildiğini ifade etti. Erdoğan, Tunus'ta bir an önce huzur ve istikrarın tesis edilmesinin en büyük temennileri olduğunu vurguladı. -MERKEL'E ELEŞTİRİ- Konuşmasında, Almanya Başbakanı Merkel'in Güney Kıbrıs Rum kesimini ziyareti esnasında yaptığı açıklamalarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, şunları söyledi: ''Sayın Merkel'in açıklamaları, Türk tarafını rencide ettiği kadar, tarih bilgisinden yoksun ve bizzat Sayın Merkel'in önceki ifadeleriyle aleni şekilde çelişen açıklamalardır. Almanya Başbakanı, Kıbrıs meselesine ne kadar Fransız kaldığını bu son açıklamalarla göstermiştir. Almanya Başbakanı'nın, Almanya içinde Türkler üzerinden yürüttüğü popülist siyaseti şimdi Kıbrıs'a kadar taşıması, özellikle Türkler aleyhine açıklamalarla Rum kesimine şirin görünme çabaları son derece manidardır. Bu tavır ve açıklamalar, uzak görüşlü, vizyon sahibi bir lider görüntüsü vermemektedir. Sayın Merkel'in tarih bilgisini gözden geçirmesini ve adada uzlaşma için her türlü fedakarlığı gösteren Türk tarafından özür dilemesini beklediğimizi de burada ifade etmek istiyorum. Birilerinin çıkıp, (Sayın Merkel'in Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının sözleriyle tarih bilgisini test etmeye ihtiyacı yoktur) gibi yaklaşımları hiçbir şey ifade etmez. Söylenen ortadadır, yapılanlar ortadadır.'' -''BURGENSTOCK'U BİZ YAŞADIK SAYIN MERKEL, SEN YAŞAMADIN''- Kıbrıs ile ilgili süreci takip eden liderin Angela Merkel olmadığını belirten Erdoğan, kendisinin bu süreç içinde yer aldığını hatırlatarak, şöyle devam etti: ''Eğer halef-selef olduğu Sayın Schröder'in yazdığı eseri okuma zahmetinde bulunursa burada Türklere karşı ne denli ahlaksızca davranıldığını, o süreci yaşayan lider olarak Schröder ifade ediyor. Verilen sözlerin nasıl yerine getirilmediğini Schröder çok açık ve net ifade ediyor. Sayın Schröder'i kahve içmeye davet ederse süreci çok açık ve net öğrenmiş olurlar. Burgenstock'u biz yaşadık Sayın Merkel, sen yaşamadın. O süreçte Davos'ta Kofi Annan'a, 'gel bu süreci başlatalım. Türkler olarak biz her zaman Rumların bir adım önünde olacağız' diyen biziz. Kazan-kazan esasına göre bu süreci başlatalım, dedik. O zamanlar win-win esası literatüre girdi. Bu esasa göre bunu yapalım, dedik.'' -''ASKERLERİN ÇEKİLMESİ, VESAİRESİ HEPSİ O PLANIN İÇİNDE VARDI''- Bu bağlamda görüşmeler yapıldığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, Annan planı ile ilgili olarak, ''askerlerin çekilmesi, vesairesi hepsi o planın içinde vardı. Türk ve Yunan askeri sayı itibarıyla ne kadara çekilecek, hepsi o anlaşmanın içinde vardı'' diye konuştu. Adada yapılan referandumda Türklerin sözünde durduğuna işaret eden Erdoğan, ''Sözünün arkasında durmayan kim? Rumlar. Ödülü alan kim? Rumlar. Avrupa Birliği hala sözünde durmuyor. Türklere verdiği sözün arkasında değil'' dedi. Annan raporunun hala açıklanmadığını belirten Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletler ve AB'nin bu noktada sorumlu olduklarını vurguladı. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Hala suçlu aranıyor, hala Türkler versin, Türkiye versin... Kusura bakmayın. Bütün olumlu yaklaşım şu ana kadar Türklerden gelmiştir, Türkiye'den gelmiştir. Biz garantör ülke olarak görevimizi yaptık ve Kuzey Kıbrıslı Türk soydaşlarımız da ellerinden geleni bugüne kadar yaptılar. Ama bizden kalkıp da bu noktada anlaşmalar çerçevesinde olmayan şeyler istenecek olursa burada hiçbir zaman bunu bulamayacaksınız. Biz size Kuzey Kıbrıs'tan bu noktada bir gram alamazsınız, vermeyiz. Bunu bileceksiniz. AB'ye Türkiye'yi alalım, bunun karşılığında Kuzey Kıbrıs'tan şunları koparırız... Bunu bekliyorsanız, kusura bakmayın bunu da alamazsınız. Çünkü biz her zaman söyledik, Kıbrıs olayını siyasi istismar konusu yapmayız, yaptırtmayız.''