-ERDOĞAN: LİBYA'YA MÜDAHALEYE KARŞIYIZ HANNOVER (A.A)- 28.02.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''NATO Libya'ya müdahale etmeli midir? Böyle bir saçmalık olur mu yahu? NATO'nun ne işi var Libya'da? NATO mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya'ya nasıl müdahale edilebilir? Bakın Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz, böyle bir şey düşünülemez'' dedi. Erdoğan, CeBIT Kongre Merkezi'nde, Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odasınca düzenlen ''Türk Alman Ekonomi Kongresi''ne katıldı. Başbakan Erdoğan burada yaptığı konuşmada, Almanya ve Türkiye'nin birbirine uzak ülkeler olmadığı gibi, Alman ve Türk halklarının da birbirine uzak halklar olmadığını ifade etti. Türkiye-Almanya dayanışmasının yeni başlamadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Türkiye ile Almanya'nın yolları tarih boyunca birçok kez kesişti. Yüzyıllar boyunca diplomatik ilişkilerimiz oldu. Özellikle Birinci Dünya Savaşı yıllarında Almanya ile çok yakın askeri ilişkilere sahip olduk. Türkiye ile Almanya'nın ilişkileri, sadece buradaki vatandaşlarımız boyutuyla ele alınamaz, sadece bu boyutuyla değerlendirilemez. Böyle bir değerlendirme takdir edersiniz ki eksik olur, yanıltıcı olur, hepsinden öte haksızlık olur. Aynı şekilde, Türkiye Almanya ilişkilerinin gündelik politikalarla, popülist yaklaşımlarla ele alınması da doğru değildir. Bakınız; bazı Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde son aylarda yoğun halk hareketlerine şahit oluyoruz. Meydanları dolduran yüzbinler, demokrasi ve insan hakları diye haykırıyor, bazı ülkelerde ölümü dahi göze alarak değişim arzularını dile getiriyorlar. Kendini yakan gençleri görüyorsunuz. Adeta intihar komandoları gibi..'' -''KİMSE O ÜLKELERDEKİ PETROL KUYULARININ HESABINI YAPMASIN''- Türkiye'nin bu bölgelerle tarihi ve kültürel bağları bulunduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, bu ülkeleri ve bu ülke halklarının taleplerini çok iyi anladıklarını bildirdi. Olaylar başladığı andan itibaren de bir yandan şiddete başvurulmaması yönünde taraflara itidal çağrısı yaparken, bir yandan da demokrasi, insan hakları, adalet, özgürlük taleplerinin karşılanması için tavsiyeleri ilettiklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: ''Türkiye, son derece ilkeli, tutarlı ve cesur şekilde, demokrasi ve insan haklarından yana tavır alırken, üzülerek ifade etmeliyim ki, Avrupa'dan bu noktada güçlü ve tek ses duyulmadı. Gelinen noktada farklı gerekçelerle farklı hassasiyetlerin vurgulanmaya başladığını görüyoruz. Libya'daki olaylar karşısında müdahale ya da yaptırımların gündeme alınmasını Libya halkı adına, Libya'daki yabancılar adına kaygı verici buluyoruz. Yönetimlerin yanlışlarının faturası, halklara ödetilmemelidir. Libya halkının cezalandırılması anlamına gelecek her türlü yaptırım ve müdahale büyük ve kabul edilemez sıkıntılara sebep olabilir. Şimdi bize basın mensupları soruyor, çok enteresan! NATO Libya'ya müdahale etmeli midir? Böyle bir saçmalık olur mu yahu? NATO'nun ne işi var Libya'da? NATO mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya'ya nasıl müdahale edilebilir? Bakın Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz, böyle bir şey düşünülemez.'' -''BİZ MESELELERE ÇIKAR ODAKLI BAKAMAYIZ''- Bu konudaki açıklamalarını sürdüren Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: ''Bu noktada çok dikkatli hareket edilmesi, Libya halkını ve yabancı ülke vatandaşlarını sıkıntıya sokacak her türlü girişimden sakınılması gerekiyor. Biz meselelere çıkar odaklı bakamayız. Bizim bakış açımız insan odaklı olmalıdır, adalet, hak, hukuk odaklı olmalıdır. Yaşanan son olaylar elbette uzun süre tartışılacak, bu konuda değerlendirmeler, analizler yapılacaktır. Ama, en önemlisi, Avrupa Birliği, yaşanan olaylar karşısındaki tavrını sorgulamak, bir özeleştiri yapmak durumunda kalacaktır; kalmalıdır da. Avrupa Birliği, evrensel değerler üzerine inşa edilmiş bir birliktir. Avrupa Birliği, demokrasi, insan hakları ve özgürlükler üzerine bina edilmiştir. Yeryüzünün her köşesinde, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da demokrasi, insan hakları, özgürlükler, yani evrensel değerleri savunmak durumundadır, kendisinden beklenen budur. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki son olaylarla birlikte, Türkiye'nin önemi, Türkiye'nin Avrupa Birliği için değeri artık daha net olarak ortaya çıkmıştır. Avrupa Birliği, tüm bu bölgelerle sağlıklı bir iletişim kurmak, sağlıklı ilişkiler tesis etmek için Türkiye tecrübesinden istifade etme imkanına sahip.''