Politika

Erdoğan: Libya'nın yanında olacağız TRABLUS (A.A)

16 Eylül 2011 21:07

-Erdoğan: Libya'nın yanında olacağız TRABLUS (A.A) - 16.09.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Önümüzdeki dönemde kardeş Libya halkının özellikle her alandaki ihtiyaçları noktasında, siyasi, askeri, ekonomik, ticari, altyapı, üstyapı bütün çalışmalarda bizler Türkiye olarak yanında olacağız; el ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz'' dedi. Başbakan Erdoğan ve Libya Ulusal Geçiş Konseyi (UGK) Başkanı Mustafa Abdulcelil ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, yaptığı açıklamada, Libya halkının, yıllardır özlemini çektiği özgürlük, demokrasi ve adalet mücadelesinde hedefi doğrultusunda tarihi bir eşiğe gelmiş bulunduğunu söyledi.  Yasemin Devrimi ve Arap Baharı'nın ardından, Mısır'da başlattığı ziyarete Tunus'ta devam ettiklerini ve bugün de Libya'da bulunduklarını belirten Başbakan Erdoğan, ortak basın toplantısından önce Şehitler Meydanı'nda Libyalılara hitap ettiğini hatırlatarak şöyle konuştu: ''Şehitler Meydanı'ndaki coşku, zaten neyin ne olduğun çok açık net gösteriyor. Zira bizler aynı ailenin mensuplarıyız. Ben tüm şehitlere Allah'tan rahmet diliyorum. Bugün çok anlamlı bir gün aynı zamanda. Zira merhum şehit Ömer Muhtar'ın şahadetinin 80. yıl dönümü bugün kutlanıyor ve bu vesileyle de bugün Şehitler Günü ilan edilmiş bulunuyor. Bu bakımdan bizim için de çok anlamlı bir gün. Bu kutlu mücadeleyi bu noktaya getirenleri tebrik ediyorum.  Şu anda Sirte'de, Saba'da devam eden mücadele var. Oradaki tüm kardeşlerime de sesleniyorum: Gelin siz de Trablus ile Bingazi ile birleşin, elele verin. Daha fazla kan dökülmesin, daha fazla insan ölmesin. Bilesiniz ki; bu işin sonu Bingazi'de ne olduysa, Trablus'ta ne olduysa Sirte'de de Saba'da da diğerlerinde de öyle olacaktır. Çünkü hiçbir zaman halkın isteklerine aykırı bir direniş sonuna kadar sürmez. Er veya geç halkın istekleri gerçekleşecektir.'' -Türkiye'nin vereceği destekler-  Libya'da okulların yakında açılacağını hatırlatan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin okulların restorasyonuna yönelik her türlü hizmeti vereceğini açıkladı. Aynı şekilde karakol, adliye gibi tahrip olan yerlerin restorasyonunu süratle yapacaklarını belirten Erdoğan, Misrata'da bir yetimhane yapacaklarını söyledi.  Libya'da bir fizyoterapi merkezini hizmete sunacaklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Libya'da, Trablus'ta parlamento binasını yapalım istiyoruz ve bu parlamento binasıyla da yeni süreçte gerçek demokrasinin olduğu Libya'da parlamento üyeleri hizmetlerini bu yeni binada vermeye başlasın'' dedi. Şu anda Sirte, Saba ve Bin Velid'de gıda ve su noktasında sıkıntılar olduğunu anlatan Erdoğan, bu konudaki adımları süratle attıklarını, bu akşam ve yarın sabah Türk ekiplerin bu bölgelere gıda yardımlarını aktaracağını bildirdi.   Erdoğan, Türk Hava Yollarının Bingazi seferlerinin yeniden başladığını hatırlatarak, aynı şekilde Trablus seferlerinin de mümkün olan en kısa zamanda başlatmayı planladıklarını ifade etti. Başbakan Erdoğan, Trablus'tan Misrata'ya, ardından Bingazi'ye geçeceğini de söyledi. Bir gazetecinin, ''bazı dini grupların laiklik konusunda çekinceleri olduğunu'' anımsatarak bu durumu nasıl değerledirdiğini sorması üzerine Erdoğan, Mısır ve Tunus'ta laiklik konusunda yaptığı açıklamalarda ve Mısır seyahatinden önce Türkiye'de yaptığı bir röportajda bu konuda açıklamalarda bulunduğunu anımsattı. ''Öyle zannediyorum ki; tercümeleri bozanlar var'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu: ''Benim Türkiye'ye verdiğim mesajı dışarıdan vermeme gerek yok. Türkiye'de halkım, benim bu konuda ne düşündüğümü çok iyi biliyor, çok iyi bildiği için yüzde 50 oy veriyor. Hiçbir sıkıntımız yok. Bu bölgeler, laikliği anlamada, tanımada inanıyorum ki şu anda bir müzakerenin veyahut bir tartışmanın içerisinde olacaktır. Ben laikliği dinsizlik olarak kabul etmiyorum, laikliği din karşıtlığı olarak kabul etmiyorum. Partimin programında laikliğin tanımı şudur: Kişi laik olmaz, devlet laik olur. Bir Müslüman olarak, laik bir devleti yönetirken bütün inanç gruplarına devlet eşit mesafede olur, Müslüman'a da Hristiyan'a da Musevi'ye de ateiste de. Bütün inanç gruplarının inancı, o devletin güvencesi altındadır. Bizim anlayışımız bu. Burada aykırı düştüğümüz durum varsa bunu her fırsatta, herkesle müzakere ederiz. Bu söylediğimin de bizim değerlerimize, İslam'a karşı bir yanı varsa lütfen siz de beni ikna edin.'' -Libya'da iş yapan Türk firmaları- Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin ''Libya'da iş yapan bazı Türk firmalarının fesada karıştığı yönünde görüşler olduğunu'' iddia ederek, bu konuda görüşmeler yapılıp yapılmadığını sorması üzerine, geçmiş dönemde Libya'da iş yapan, iş yapmış birçok Türk firması bulunduğunu anımsattı.  Libya'da iş yapan Türk firmalarının alacakları olduğunu, sözleşmeleri bulunduğunu ifade eden Erdoğan, ''Devletlerde devamlılık esastır. Bütün müteahhit firmalar, yapmış oldukları yatırımları belgeleriyle ibraz ettikten sonra, adil devlet şüphesiz ki firmaların alacaklarını karşılayacaktır. Bir yolsuzluk varsa, bunların ispatı olduğu takdirde yolsuzluğun hesabını herkes verir, verecektir. Bizim kendi firmalarımız noktasında söylüyorum, yolsuzlukların içerisine bulaştığına dair bugüne kadar aldığım ihbar söz konusu değildir. Böyle bir şeyi Libya'nın ilgili, yetkili mercileri biliyorsa, hesabını sormakta en tabii haklarıdır'' diye konuştu. Erdoğan, bir gazetecinin ''Suriye de bazı kişilerin öldüğünü görüyoruz ve bununla ilgili söyleyecekleriniz var mı? Türkiye'deki Kürt problemiyle ilgili söyleyecekleriniz var mı?'' şeklindeki soruya da şöyle yanıt verdi: ''Suriye ile ilgili sorun konusunda, Kürt kökenli vatandaşlarımızın sorunlarının bunu etkilemesi gibi bir şey asla söz konusu değildir. Bizim buradaki bütün hassasiyetimiz, Suriye'nin içinde mevcut gelişmelerin bir mezhep kavgasına veya mezhep savaşına dönüşmemesi hassasiyetidir. Şu anda her geçen gün bizim Suriye'ye bakışımız çok açık, net ortaya çıkmıştır. Nitekim Şehitler Meydanı'nda açıkladığım gibi burada da açıklıyorum: Zulüm ile abad olunmaz. Halkının üzerine tankla, topla saldıranların iktidarda kalması da mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla bizim Beşşar'a yönelik yaklaşımımız, artık bir ay önceki, iki ay önceki yaklaşım değildir. Bütün bu olaylardan sonra bunun hesabını vermek durumunda kalacaktır. Biz de en geç BM müzakerelerinden sonra nihai kararımızı bu konuyla ilgili açıklamak durumundayız.'' Libya Ulusal Geçiş Konseyi (UGK) Başkanı Mustafa Abdulcelil de Ulusal Geçiş Konseyi'nin uzun süre görevde kalması gerekeceği yönünde yorumlar bulunduğunun hatırlatılması üzerine, Libya halkının uzun yıllar seçimlerden uzak kalan bir halk olduğunu, gerçekleştirilen anayasal sistemi kabul etmesinin biraz zaman alacağını söyledi. Abdulcelil, ''Libya halkı şuanda birleşmiş durumdadır ve güveniyorum ki Libya halkı şu anda bu seçimleri, anayasal sistemi kabul edecektir. Libya halkı olarak biz Müslüman bir toplumuz ve halkın sağ veya sol şekilde radikalleşmesini istemeyiz ve buna müsaade etmeyiz. Bazı kişisel radikalleşmelerin de şu anda tamamen bitmiş olduğunu görmekteyiz'' diye konuştu.