Gündem

Erdoğan: Küresel, siyasi ve ekonomik güç dengeleri çatırdıyor; Türkiye inşallah bu defa treni kaçırmayacak

11 Eylül 2021 15:09

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın yepyeni bir dönemin eşiğinde olduğunu belirterek, "Küresel siyasi ve ekonomik güç dengeleri çatırdıyor. Bu çatırtı aynı zamanda yeni kurulacak küresel siyasi ve ekonomik sistemin de ayak sesleridir. Türkiye inşallah bu defa treni kaçırmayacak. Hem de en ön sıradan hak ettiği yeri alacaktır" diye konuştu.

"Peki madem geçmişteki fırsatları hep kaçırdık, bu defa nasıl oluyor da bu kadar özgüvenli konuşabiliyoruz?" diye soran Erdoğan devamında, "Çünkü bu defa Türkiye geçtiğimiz 19 yılda kurduğumuz güçlü demokrasi ve kalkınma alt yapısı üzerinde kendi iç meseleleri ile boğuşmaya değil geleceğini inşaya odaklanmış durumdadır. Artık eğitimden sağlığa güvenlikten adalete ulaşımdan sanayiye, spordan sosyal desteklere kadar her alanda hedeflerini gerçekleştirmeye uygun zemine sahip bir Türkiye var" ifadelerini kullandı.

MÜSİAD 26. Olağan Genel Kurulu toplantısında konuşan Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Türkiye’yi 2023 hedeflerine inşallah sizlerle birlikte ulaştıracağız. Evlatlarımıza inşallah 2023 vizyonunu sözlerle birlikte emanet edeceğiz. Bu hayırlı yolda Allah yar ve yardımcımız olsun.

Değerli dostlar yaşadığımız coğrafyayı bin yıldır vatanımız yapmak için verdiğimiz mücadelenin emsali yoktur. Dünyanın en büyük devletlerini kurduğumuz bu coğrafyada son iki asırdır da yine dünyanın en şedit saldırılarıyla karşı karşıyayız. İnsanlığın en kadim medeniyetlerine kadimlerine kültürlerine ev sahipliği yapmış Anadolu topraklarını bize çok görenler milletimizi buradan kazıyıp atmak için çok uğraştılar. Allah’ın yardımıyla ve milletimizin fedakârca yürüttüğü mücadelesi sayesinde kimi ağır kayıplara ve maliyetlere rağmen vatanımızı korumayı burada kendimize yepyeni bir gelecek inşa etmeyi başardık. Tabii geçmişin gerçekçi bir muhasebesini yapmadan gelece doğru sağlam adım atmanın mümkün olmadığını biliyoruz. Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda millet olarak Batı’nın bugünkü güvenlik ve refah seviyesinin temelini oluşturan sanayi devrimini kaçırdığımızı görüyoruz. Daha doğrusu bizi adeta can derdine düşürenler bilinçli olarak bu sürecin dışında kalmamızı sağladılar. Bugün kardeşi coğrafyalar olarak baktığımız yerler birer birer elimizden çıkarken biz üzerimize binen yükün ağırlığı altında tamamen ezilmemeye çalışıyorduk. İstiklal harbimizi zaferle sonuçlandırıp kendimize yeni bir istikamet belirledik ama bu dönemde de rahat bırakılmadık. Dünya bilgi ve teknoloji devrimini yaşarken biz tüm enerji ve vaktimizi iç çekişmelerimize mücadelelerimize teksif ediyorduk. Dolayısıyla bu büyük sıçramayı da önemli ölçüde kaçırdı. Dünya şimdi yepyeni bir dönemin eşiğindedir. Küresel, siyasi ve ekonomik güç dengeleri çatırdıyor. Bu çatırtı aynı zamanda yeni kurulacak küresel, siyasi ve ekonomik sistemin de ayak sesleridir. Türkiye, inşallah bu defa treni kaçırmayacak. Hem de en ön tarafından hak ettiği yeri alacaktır.

"Eski Türkiye tartışmalarını hortlatmak için uğraşanlar da yok değil"

Peki madem geçmişteki fırsatları hep kaçırdık, bu defa nasıl oluyor da bu kadar özgüvenli konuşabiliyoruz? Çünkü bu defa Türkiye geçtiğimiz 19 yılda kurduğumuz güçlü demokrasi ve kalkınma alt yapısı üzerinde kendi iç meseleleri ile boğuşmaya değil geleceğini inşaya odaklanmış durumdadır. Artık eğitimden sağlığa güvenlikten adalete ulaşımdan sanayiye, spordan sosyal desteklere kadar her alanda hedeflerini gerçekleştirmeye uygun zemine sahip bir Türkiye var. Ülkemizin dört bir yanını her alanda yatırımlarla eserlerle hizmetlerle donatarak istediğimiz alt yapıya kavuştuk. Türkiye 81 vilayeti 84 milyon vatandaşı kol kanat gerdiği nice kardeşleri tarih ve kültür birlikteliği olan dostlarıyla beraber hedeflerine kilitlenmiş vaziyettedir. Tabii eski Türkiye tartışmalarını yeniden hortlatmak için uğraşanlar da yok değildir. Ama hamdolsun bugüne kadar başaramadılar. İnşallah bundan sonra da büyük güçlü Türkiye’nin inşası yolundan en küçük bir sapmaya da izin vermeyeceğiz.

Vesayete karşı duruşumuza güç veren milletimizi kaos çığırtkanlarıyla darbecilerle ekonomik tetikçilerle mücadelemizde de hep yanımızda oldu. MÜSAİT bu mücadelenin katmanlarının tehdididir. Türkiye’nin son 20 yılı, bir önceki 200 yılında yaşananlardan çıkartılan dersler ışığında verdiği tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma mücadelelerinden biriyle geçmiştir.  Bugün bölgemizdeki her meselede diplomatik askeri ekonomik gücüyle Türkiye artık söz sahibidir. Bu tartışılmaz."

"Geçmişte kaçırdıklarımıza ah vah etme değil, geleceği yakalama peşindeyiz"

"Teknolojiye dayalı üretimde Türkiye kendi markalarını çıkarır ve dünyaya kabul ettirir seviyelerine gelmiştir. Riyakâr tavırlara rağmen ortaya koymaktadır. İklim değişikliği gibi, yeşil mutabakat gibi ülkemiz özgüvenli bir yerde durmaktadır. Geçmişte kaçırdıklarımıza ah vah etme değil, geleceği yakalama peşindeyiz. Şu anda başbakan olmadan kısa bir süre önce dünyayı dolaşıyorum. Oğul Bush'u ziyaret ettim. Bush'tan bize İHA niye vermiyorsunuz diye sordum. Rice'ı çağırdı, Türkiye'ye İHA niçin vermediniz diye sordu. Kendisi de hemen dedi talimatı verelim, İHA gönderelim. Fakat İHA'yı bize o zaman sadece 2 günlüğüne verip tekrar geri alma durumundaydı. Nedir koordinatları belirliyordu. Sonra bu şekilde İHA verdiler. Ama ne oldu bizi ev sahibi yaptılar."

"2023 hedeflerimize maruz kaldığımız tüm sabotajlara rağmen adım adım yaklaşıyoruz"

"İHA’yı biz üretir hale geldik. Ardından silahlı insansız hava aracını üretir hale geldik. İşi daha da ileri götürerek akıncı denilen görevi başarısı çok çok farklı olan silahlı insansız hava aracının en üst segmentini dünyada ilk üçün içinde yer alanını üretir hale geldik. Şu anda BAYKAR yetiştiremiyor. Böyle bir noktada böyle bir durumda demek ki azmin inancın önünde hiçbir şey engel teşkil etmiyor. Yeter ki azmedin. Tabii bütün bunlarla beraber artık bunların mühimmatını da Türkiye yapar hale geldi. Bütün bunlar Türkiye’nin savunma sanayinde dünyadaki bulunduğu yeri farklı bir yere taşımış oldu. Milletimizi on yıl önce sözümüzü verdiğimiz 2023 hedeflerimize maruz kaldığımız tüm sabotajlara rağmen adım adım yaklaşıyoruz."

"Cüdi’de böyle Gabar’da böyle yurt içinde yurt dışında böyle. Ve bundan sonraki süreç daha huzurlu daha farklı olacak. Ve bu şekilde de bu süreci devam ettiriyoruz. Gençlerimize bırakacağımız bir vasiyetimiz var. O da en büyük miras 2053 vizyonumuzu yavaş yavaş şekillendireceğimiz bir sürece giriyoruz. "

İş dünyasına mesaj: Fırsat sizi beklemez sizin fırsatı süratle değerlendirmeniz gerekir

"Eskiler lafla peynir gemisi sürümez demişler. Biz yatırım ihracat dedikçe birileri de kendilerine bazı sözler çıkarmak suretiyle bu işi hafife alıyor. Yalan yanlış iftira çarpıtma kısımlarını bir kenara bırakarak söylenen sözlere baktığımızda hiçbir temeli, hesabı kitabı, olamayan sırf laf olsun diye ifade edilmiş cümlelerden başka hiçbir şey göremiyoruz. Halbuki bizim söylediğimiz her sözün referansı 19 yıllık hizmetlerimizdir. Ekonomide darbe girişiminden kur saldırılarına salgından afetlere kadar yaşadığımız tüm badirelere rağmen hızlı bir toparlanma ve eskisinin de üzerine çıkan bir sıçramayı hep birlikte takip ediyoruz. Büyüme, istihdam, ihracat rakamları ortada, yatırımlardaki hareketlilik ortada, üretim artışı ortada her birinin rakam karşılıklarını en iyi sizler biliyorsunuz. Hali hazırda yaşanan sıkıntıların çoğu da ani ve büyük talebin karşılanmasındaki güçlüklerden kaynaklanıyor. Doğu Karadeniz’de başladı, Sinop, Bartın bütün buralarda yaşanan bu badirelerde rabbimin lütfuyla kimseye muhtaç olmadan bu millet küllerinden ayağa kalkarak anında buralarda bu sıkıntılar aştık aşıyoruz. Bir yıl içerisinde konutlara varıncaya kadar hepsini bitireceğiz. Bu ilk değil. Van’da yaşadık bunu. Bingöl’de yaşadık. Ve bizler anında bütün buraları yeniden ayağa kaldırdık. Şu anda yine aynı şekilde hızla bakanlarımızın öncülüğünde yolumuza devam ediyoruz. Niye? Ya bizim medeniyetimizi, bizim kültürümüz farklı. Bizim değerlerimizde yerinde durmak yok anında müdahale var. Bunları yaptık yapıyoruz. Bunları kısa sürede aşabilecek imkana a ve kabiliyete sahip bir ülkeyiz. Bu süreçte iş dünyamıza çok büyük sorumluluklar düşüyor. Fırsat sizi beklemez sizin fırsatı süratle değerlendirmeniz gerekir. Biz lafla peynir gemisi yürütmüyor söylediğimiz her sözün referansını ortaya koyuyoruz. "