-ERDOĞAN: KOMUTA TÜRKİYE'YE VERİLMELİ İSTANBUL (A.A) - 15.11.2010 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, füze kalkanı konusunun ana merkezini NATO'nun teşkil ettiğini belirterek, ''NATO kapsamı içerisinde, NATO'nun bir üyesi olarak şüphesiz ki bu kapsamda atılacak bir adım. Ve bu işin komutasının kime verileceği hususu. Bunun, özellikle topraklarımızın genelinde böyle bir şey düşünülüyorsa zaten kesinlikle bu bize verilmeli, aksi takdirde böyle bir şeyin kabulü mümkün değil'' dedi. Başbakan Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde yaptığı basın toplantısında, G-20 Zirvesi sırasında, Güney Kore'de Cumhurbaşkanı Lee Myung-Bak ile başbaşa ve heyetler arası görüşmeler yaptıklarını, ardından bir geç kahvaltıda biraraya geldiklerini belirten Başbakan Erdoğan, tüm bu görüşmelerde Güney Kore-Türkiye ilişkilerini gözden geçirme fırsatı bulduklarını aktardı. Serbest ticaret anlaşması ve nükleer enerjide işbirliği olmak üzere iki ülkeyi ilgilendiren bir dizi diplomatik, askeri, kültürel, ekonomik, ticari konuları ele aldıklarını belirten Erdoğan, ayrıca Güney Kore'nin önde gelen firmalarının CEO'larıyla, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansının organize ettiği bir toplantıya katıldıklarını ifade etti. Toplantının Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın hazır bulunduğu soru-cevap şeklinde geçen kısmında, firma temsilcileri ve CEO'ların bazı sıkıntılarıyla ilgili düşüncelerini ortaya koyduklarını, Türkiye'de neler yapmayı düşündüklerini, nasıl yapacaklarını belirttiklerini anlatan Erdoğan, ''Temenni ederiz ki, bu yatırımlar da ülkemizde çok daha farklı bir şekilde gündemimize oturur'' dedi. -FÜZE KALKANI- Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ''Obama'yla olan görüşmenizde füze kalkanları konusu gündeme geldi mi?'' sorusuna da, ''Şüphesiz geldi'' yanıtını verdi. Erdoğan, şunları söyledi: ''Kendileri bu konuyla ilgili zaten belli bir noktaya da gelinmesi hasebiyle, sordukları soruya, daha önce buradan da hareket ederken söylediğim gibi, aynı şekilde değerlendirmemi kendilerine bildirdim. 'Bu noktalardaki hassasiyetiniz, bizim de hassasiyetimiz olacaktır' dedik. Tabii, bu işin ana merkezini NATO teşkil ediyor. NATO kapsamı içerisinde, NATO'nun bir üyesi olarak şüphesiz ki bu kapsamda atılacak bir adım. Ve bu işin komutasının kime verileceği hususu. Ki bunun özellikle topraklarımızın genelinde böyle bir şey düşünülüyorsa zaten kesinlikle bu bize verilmeli, aksi takdirde böyle bir şeyin kabulü mümkün değil. Bir diğer asla herhangi bir ülke adı burada belirtilemez. Tabii yerleşim noktası bunların, çok çok önemli. Ve serpilme denilen konu çok çok önemli. Bu serpilme nerede olacak, nasıl olacak, bu önemli. Hangi irtifada olacak, bunlar önemli. Bütün bunların zaten teknik kadrolarımız üzerinde çalışmalarını yapıyorlar. Silahlı Kuvvetlerimizde bunun çalışmaları ayrıca yapılıyor. Ve Lizbon Zirvesi'nde de bu görüşülecek. Eğer mutabakat sağlanırsa ne ala, sağlanmazsa söyleyecek bir şey yok.'' -''G-20 ZİRVESİ'NDE ÇALIŞMALARIMIZ OLUMLU SONUÇLAR VERİYOR''- ''Uluslararası ekonomik işbirliği alanında başlıca forum haline gelen G-20 çerçevesinde çalışmalarımız bugüne kadar olumlu sonuçlar verdi, vermeye devam ediyor'' diyen Erdoğan, altıncı zirvenin Fransa'nın Cannes kentinde gerçekleşeceğini belirtti. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: ''G-20 üye ülkeleri arasında sağlanan koordinasyon ile mali sistemlerin istikrarının artırılması için güçlü adımlar atılmıştır. G-20 Seul Zirvesi'nde, küresel ekonomik ve mali krizle mücadelede kaydettiğimiz ilerleme gözden geçirilmiştir. Güçlü, sürdürülebilir ve özellikle de dengeli küresel büyümenin gerçekleştirilmesi için önümüzdeki döneme yönelik çalışmaların sürdürülmesi üzerinde mutabık kalınmıştır. Zirvede Türkiye için öncelik taşıyan hususlar arasında bulunan uluslararası mali kuruluşların reformu ağırlıklı olarak ele alınmıştır. Ülkemizin de çabalarıyla G-20 gündemine alınan kalkınma ve en az gelişmiş ülkeler konuları da ayrıntılı şekilde gözden geçirilmiştir. Bildiğiniz gibi Mayıs ayında da Türkiye'de En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi yapılacaktır ki yaklaşık 6 bin kadar katılım beklenmektedir. Bu çerçevede günümüzde etkinliği artan gelişmekte olan ülkelerin uluslararası mali kuruluşlarda daha etkin şekilde temsil edilebilmelerine özellikle dikkat çektik. Küresel düzeyde kalkınmanın ancak en az gelişmiş ülkelerin sorunlarının da ele alınmasıyla gerçekleştirilebileceği yönünde görüş bildirdik. Bu vesileyle ülkemizin G-20 bağlamında üstlendiği taahhütlerin sorumluluğuna müdrik olduğunu da ifade etmek istiyoruz. Mutabık kalınan zaman içinde uygulanmaları için gerekli tüm adımları atmak yönünde kararlı olduğumuzu bir kez daha belirtmekte fayda görüyorum.''