Başbakan Tayyip Erdoğan, İran'ın dini lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad'ın kendisine “İslam şeriatında kitle imha silahı olamayacağını” söylediğini vurgulayarak, “bu sözlerden sonra İran'ın nükleer silah yaptığı iddiasında bulunamayacağını” söyledi. Nükleer silahlara karşı tavrın adil olması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Kimse İsrail'deki nükleer başlıklı silahların hesabını sormuyor. Batı bunun hesabını sorsun. Sorulmadığı zaman bizde dürüstlük izlenimi olmuyor” dedi.
Güney Kore'nin başkenti Seul'deki nükleer zirveye katıldıktan sonra Tahran'a geçen Erdoğan İran dönüşünde açıklama yaptı, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
'Benim Esad'dan henüz bir ümidim yok'
Tahran'daki görüşmelerde Suriye'ye insani yardım koridorunun nasıl oluşturulacağının da ele alındığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Suriye tarafının insani yardıma müsait olmadığını biliyoruz. Kızılay bu tür girişimlerde bulunmuş, ancak henüz uygun şartlar sağlanmamıştır. Annan Planı'nın Esad tarafından kabul edildiğini biliyoruz, ancak Esad hâlâ öldürmeye devam ediyor. Benim henüz bir ümidim yok. Kofi Annan yarın (cuma günü) bir görüşme için arayacak. Bakalım ziyaretinden sonraki durum nedir, konuşacağız. Kendisni Suriye'nin dostları toplatısına davet ettik. Gelmesini umuyoruz. Toplantıya katılacak ülke sayısı şu an 61.”
'Suriye halkının nasıl iktidar olabileceğini görüştük'
Erdoğan, Ahmedinejad'la yaptığı görüşmenin bir gün ertelenmesini “tavır” olarak yorumlayanları eleştirdi, ertelemenin İran Cumhurbaşkanı'nın rahatsızlığından kaynaklandığını belirterek, şunları söyledi:
“Politik tavır değerlendirmelerini yanlış yapılmış değerlendirmeler olarak görüyorum. Tabii bir rahatsızlık olabilir. Uzun uzun görüşmeler yaoptık. Birlikte toplantılara katıldık. Dini lider Ayetullah Hamaney ile görüşmemde ise bizi çok farklı ve anlamlı bir şekilde karşıladı. Türkiye ve İran arasındaki adımların çok güçlü, çok zengin olması gerektiği yönünde beklentieri vardı. Rusya-Türkiye ve İran olarak bölgedeki bu gidişe nasıl dur diyebiliriz konusunda görüştük. Suriye halkının nasıl iktidar olabileceğini görüştük. Biz Suriye'deki duruma el-pençe-divan durup seyirci kalamayız. İlerki günlerdeki toplatılarda bu adımları görüşeceğiz.”
'Batı İsrail'deki nükleer başlıkların hesabını sorsun'
Erdoğan, Seul'de ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesinde İran'a nükleer mesajların ele alınıp alınmadığı sorusu üzerine, ABD'nin de talepleri doğrultusunda İran'ın nükleer programıyla ilgili olarak Tahran Anlaşması yapıldığını hatırlattı. “Bugün de bizim haklılığımız ortaya çıktı” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Obama'ya bunu çok net söyledik. Dini lider Hamaney 'Bizim şeriatımıza göre kitle imha silahı kullanılamaz, böyle bir şeye yer yoktur' dedi. Nitekim Ahmedinejad da bu ifadeyi bir kez daha benimle görüşmesinde kullandı. Bu sözlerden sonra ben 'İran nükleer silah yapıyor' iddiasında bulunamam. Onların bir nükleer plan uygulama hakkı yok mu? Uluslararası Atom Enerjisi Teşkilatı zaman zaman gidip görüşmeler yaptı. Farklı açıklamarda bulundular. Nükleer teknoloji özel bir alan, ama yüzde 20'lik uranyum zenginleştirmesini tehlikeli buluyorlar. Bu düzeyden sonra silaha nükleer silaha gidilebileceği söyleniyor. Atılması gereken adım dünyanın adil davranması yönünde olmalı. Şu anda İsrail'de bu kadar nükleer başlık var, kimse bunun hesabını sormuyor. Batı İsrail'deki silahların hesabını sormayınca bizde de dürüstlük izlenimi olmuyor.”
4+4+4 eylemlerine coplu-gazlı müdahale
Erdoğan, kamu çalışanlarının eğitim düzenini değiştiren 4+4+4 teklifine karşı protesto girişimlerinin polisin sert müdahalesiyle bastırıldığının belirtilmesi üzerine şu görüşleri dile getirdi:
“Gösteri, yürüyüş, bunların hepsi kanuna tabidir. Kanuna tabi olarak bunlar yapılıyorsa ve oradaki valilik şurada bunu yapacaksınız diyorsa ve orada yapılıyorsa emniyet yetkilileri orada bulunanların güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Ama siz buna uymuyorsanız, kırıp döküyorsanız burada çevrenin güvenliğini alma ihtiyacı hissettiği için bu admaı atmış olabilir. Ben şiidete dair bir durum duymadım ülke dışında olduğum için. Ama polisimizin de böyle zamanlrda dayak yediği görülmektedir, biliyorum.”
'Çocuklar tekme tokat seçmeli Kuran dersine mi sokulacak'
CHP'nin TBMM grubu toplantısı için adresi şaşırıp Tandoğan Meydanı'na gittiğini söyleyen Erdoğan, “Fakat bu üslup bir siyasetçiye, genel başkana yakışan bir üslüp değil” dedi. Erdoğan, ortaöğrenimde öngörülen ve MHP'nin de destek verdiği seçmeli “Kuran-ı Kerim ve Hz. Muhammed'in hayatı” dersleri için de soru üzerine şunları söyledi:
“Düz liselerde seçmeli ders olan Kuran-ı Jerim ve Hz. Muhammed'in hayatı dersleri konusu... Siyaset yapıyoruz; bizim seçmeli ders olarak halkımızdan aldığımız talebi oraya getirmekten başka bir şey yapmamız anormallik olurdu. Çocuğunu tekme tokat o derse mi sokacaklar? Yooo. Ama dert başka, hemen iyot gibi ortaya çıkıyorlar. Başka talepler varmış. Siz de o teklifi getirin o zaman. Buna yönelik bir karar alaınabilir. Ama niçin parlamento içerisinde bu kararı almıyorsun da sokalarda arıyorsun. MHP ile tekliflerimiz az çok farkla örtüştü ve kabul edildi. Ben MHP'ye verdiği tekliften teşekkür ediyorum.”