-ERDOĞAN: ''KILIÇDAROĞLU BİR KUKLADAN İBARETTİR'' KAYSERİ (A.A) - 29.05.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Kemal Kılıçdaroğlu, siyaset mühendisleri tarafından üretilmiş, CHP'nin başına getirilmiş bir vitrin süsünden ibarettir. CHP'nin yeni genel başkanı vitrinin arkasındakiler tarafından, CHP'nin akıl hocaları tarafından yönlendirilen figürden ibarettir'' dedi. Erdoğan, partisince Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti. BDP'nin demokrasi ve özgürlükten bahsettiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: ''Eğer demokrasiyse kendini terör örgütüne niçin yaslıyorsun? Demokrasi elinde molotofla öğrenci yurtlarında 13-15 yaşındaki çocukların kaldığı yurdu yakmak mıdır? İşine gelmeyince de 'Başbakan havayı geriyor' diyor. Bunları söylemeyecek miyiz? Ama biz sizin dilinizle konuşamayız. Biz onların diliyle hareket edemeyiz. Biz korkutucu olmayacağız, biz kolaylaştırıcı olacağız. Biz sertlikten yana değil, tatlı dille konuşacağız. CHP, BDP ve MHP'ye gönül vermiş kardeşlerimin nasıl bir tezgahın kurulduğunu çok iyi görmelerini istiyorum. Kemal Kılıçdaroğlu diye biri yoktur. Kemal Kılıçdaroğlu, sanaldır sanal. Sayın Baykal 'kaset mağduru' olduğunu söyledi. Kapıdan çıktı 'Kılıçdaroğlu aday değilim' dedi. Ertesi gün kaset mamulü bir genel başkan olarak aday oldu. Hayalidir, yapaydır. Kemal Kılıçdaroğlu, siyaset mühendisleri tarafından üretilmiş, CHP'nin başına getirilmiş bir vitrin süsünden ibarettir. CHP'nin yeni genel başkanı vitrinin arkasındakiler tarafından, CHP'nin akıl hocaları tarafından yönlendirilen figürden ibarettir. CHP'nin yeni genel başkanı 12 Haziran öncesinde sadece bir projeden ibarettir. CHP'nin genel başkanı BDP'nin bile parmağında oynattığı bir kukladan ibarettir. CHP'de 'ben, ben, ben' diyen bir genel başkandan başka bir şey görüyor musunuz? CHP'liler neden konuşmuyorlar? Neden vitrine çıkmıyorlar. Çünkü vitrine çıkan, konuşan gerçek CHP'yi ifşa ediyor ve hemen susturuluyor.'' -''ALLAH'IN AYETİNE 'SİNİR BOZUCU' DEDİ''- CHP milletvekili adayı Binnaz Toprak'ın sözlerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Çıktı Allah'ın ayetine 'sinir bozucu' dedi. İstanbul Zinciryikuyu Mezarlığı'nın girişindeki kitabede 'Her nefis ölümü tadacaktır' ayeti var. Tabii onun ayet olduğunu herhalde bilmiyor. Herhalde İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a ait bir söz zannetti. Profesör olmak her şeyi bilmek anlamına gelmez. Makbul profesör bilmediğini bilendir, her şeyi bilen değil. Alanında başarılıdır saygı duyarız, ama bunu bir sor. Yarın öleceksin, öldüğünde malum bizde örfidir. Tabutun üzerine örtü örterler. O örtünün üzerinde bu mealin Arapçası yazar. Orada ''Kullu nefsin zaikatul mevt'' yazar. Yoksa sen ölümü tatmayacak mısın? Yarın musalla taşına geleceğiz. Hocaefendi cumhurbaşkanı niyetine demeyecek, başbakan niyetine demeyecek, profesör niyetine demeyecek, trilyarder Ahmet Efendi niyetine demeyecek. Er kişi niyetine diyecek. Ondan sonra gidecek yer 2 metrekare mezar. Atlastan, ipekten kefen yok, patiskadan kefen, ne yaptıysak bizle gelecek mi? Gelecek. Hayır yapmışsan hayır gelecek, şer yapmışsan şer gelecek. Olay bu kadar basit. Yakınların bile (Allahaısmarladık) der bırakıp gider. Önceki gün CHP'li bir başka milletvekili çıktı. İsmi Nur, nasıl olduysa. '27 Mayıs darbesinde göbek atıldı' dedi. Neden? Bu bayan İstanbul Üniversitesinde rektör yardımcısıyken başörtülü kızlarımızı ikna odalarında başını açtırtan kadın. Bunlar özgürlükçü ya, Kılıçdaroğlu özgürlükçü ya, (Başörtü sorununu biz çözeriz) diye referandumda meydan meydan dolaştı ya. Ah benim Kayserili kardeşlerim, bunlara 12 Haziran'da Kayseri kadar onurlu bir dersi verecek herhalde başka il çıkmaz. Yarış itibarıyla söylüyorum. Her ilde onurlu bir demokrasi dersini seçimde sandıklarda bekliyorum. Gittiğim her ilde görüyorum. İnşallah, 46. il Kayseri'de bugün bu coşku bunu ortaya koyuyor. Karşımda Furkan'ın resmi... 'Marmara'ya biz müsaade etmezdik' diyen Kılıçdaroğlu bunun hesabını vermeli.'' -''MHP AK PARTİ'YE KAPLAN, CHP'YE KUZU''- Başbakan Erdoğan, 27 Mayıs'ın Adnan Menderes ve 2 arkadaşının idam edildiği gün olduğuna dikkati çekerek, ''27 Mayıs'ı bayram ilan eden zihniyet hangi zihniyettir? CHP zihniyetidir. Bunlar darbecidir darbeci, bunlar darbe destekçisidir. O günü bayram ilan ettiler. Serter ne diyor? (Göbek attılar, oyun oynadılar) diyor. Kendisi de çok mahir demek ki. Anlayış bu. 12 Haziran onun demokratik dersinin verileceği gün'' dedi. Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kendisine kurulan komplo deşifre edildiği halde konuşmadığını, susturulduğunu savunan Erdoğan, şunları söyledi: ''Çünkü kim konuşursa asıl CHP'yi inkar edecek. Sayın Baykal aday oldu. Peki, o diğer hanım niye aday yapılmadı? Onu aday yaptınız, onu da aday yapsaydınız. Suçlu hanım oldu, diğeri suçsuz oldu kendilerince. Kadın derneklerini göreve davet ediyorum. İleri geri konuşan kadın dernekleri vardı ya, hadi konuşun bakalım, şimdi niye konuşmuyorsunuz? Asıl burada konuşmanız lazım. Çünkü kim konuşursa CHP'nin asıl niyeti açıkça ortaya çıkacak ve zücaciye dükkanını darmadağın edecekler de onun için. Statüko adına oyun kuruculuğa soyunanlar sadece CHP'lileri değil, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'yi bile susturdular. AK Parti'ye kaplan kesilen MHP Genel Başkanı, CHP karşısında kuzu görünümümde. Sus pus olmuş durumda.'' -''SİYASET MÜHENDİSLERİ DEĞİL, MİLLET KAZANACAK''- Erdoğan, kendisinin Hakkari mitinginin ardından kente Kılıçdaroğlu'nun gittiğini hatırlatarak, şunları kaydetti: ''Gittiğimde oradaki dükkanları tamamen terör örgütü kapattırdı. Ama Kılıçdaroğlu gidince dükkanlar açıldı. Hakkari'de CHP'nin aldığı oy 157. Ama o gün orada 2 bin, 2 bin 500 kişi var. Herhalde anlaşmışlar. Alanda herkesin elinde CHP bayrağı var. Fakat Türk bayrağı yok. Sayın Kılıçdaroğlu, Hakkari'de onlar mensubunsa ellerine Türk bayrağını niçin veremedin? Yüreğin yetmedi mi? Çünkü oradaki dinleyenler senin partilin değildi, BDP'liydi. Onlar Türk bayrağını eline almaz, alamaz. Belediyelerde bile bunun şu anda sıkıntısını yaşayan bu adamlar, bu BDP zihniyeti bir de sen böyle koalisyona girersen iyot gibi açığa çıkarsın. Sayın Bahçeli niye konuşmuyorsun? Bak orada yarı özerklikten bahsetti Kılıçdaroğlu. Ama Ardahan'a gitti, 'Ben böyle bir şey söylemedim' dedi. 'Ben eyaletlerden bahsetmedim' dedi. Yarım saat içinde anında dönebiliyor. 'Yürüyen yalan' dedim, baktım hızlandı 'koşan' dedim, baktım daha da hızlanmış 'uçan yalan' dedim. İnanın uçuyor. Bunda T dönüşleri var, fakat ona da yetişemiyorsun bu sefer T yapmaya başladı. Artık Türkiye'deki anket firmalarına inanmıyorlar. Amerika'dan yapılmış anketlerle avunuyorlar. Siyaset mühendisleri son 1 yıl içinde kasetten genel başkan, Silivri'den aday çıkardılar. 12 Haziran'da 1 kez daha çeteler değil, bu malum medya değil, siyaset mühendisleri değil, benim milletim kazanacak.'' -''BDP'Yİ BUNLAR PIŞPIŞLIYOR''- MHP'nin İstanbul'da korgeneral emeklisi milletvekili adayının olduğunu belirten Erdoğan, şöyle dedi: ''Şu anda içeride. Bu adayı Sayın Bahçeli çok çok parlatıyor. Sayın Bahçeli, şunu sana bizzat Kayseri'den duyuracağım. Çünkü Kayseri'den bunun duyulması senin açından önemli. Bu korgeneral, başbakanlığımın ilk yıllarında 18 Mart Çanakkale kutlamalarında oranın Kolordu Komutanıydı. Başbakan olarak anma törenlerine gidiyorum. Şehitliğe geldiğimde protokolle tokalaşırken bu beyefendi ayağa kalkmadı. Ayağa kalkmayınca biz de geçtik. Tabii beklentileri vardı, o beklentileri de kesildi. Çünkü generallerin en büyük beklentisi orgeneral olabilmektir. Tabi ki orgeneral de olamadı. Şimdi bunu 'şöyle kahraman böyle kahraman' general diyor. Bir defa senin kahraman diye takdim ettiğin kişi, devlet hiyerarşisi içinde saygı nedir, sevgi nedir veya alt üst arasındaki irtibat nedir, bunu bilen birisi değil. Sonra bunu bir vakfın başına getirdiler. Haberim yoktu. Vakfın başına geldikten sonra, üniforması çıktıktan sonra sivil olunca da bu defa karşımızda daha farklı bir görüntüye büründü. Bunun her yeri kahraman olsa ne yazar? Neye karşı kahramanlık yapmış? Bunlar çok iyi tanınıyor, biliniyor. Şu anda CHP de MHP'de insanlık dışı terör saldırılarını görmezden geliyor. BDP'yi bunlar pışpışlıyor. Bu projeyi görmenizi, bu oyunu bozmanızı istiyorum. Bu statüko partilerine gereken dersi bir kez daha vermenizi, bunları dağıtmanızı istiyorum. Bunları destekleyen medyaya gereken dersi vermenizi istiyorum. Öyle bir ders olsun ki çetelerden tüm umutlarını kaybetsinler. Öyle bir ders olsun ki siyaset mühendisleri yalnız kalsınlar. Bu sefer öyle bir ders verin ki millet iradesi üzerinde beşer planında hiçbir güç olmadığını unutamasınlar.''