Gündem

Erdoğan: Katar için idam kararı verildi; Suudi Arabistan Kralı, Körfez'in büyüğü olarak bu işi çözmeli

"Bir ülkenin halkını her anlamda tecrit etmeye kalkmak insani değildir, İslami hiç değildir"

13 Haziran 2017 15:54

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dokuz Müslüman ülkenin "terör örgütlerine destek verdiği" iddiasıyla Katar ile diplomatik ilişkileri kesme kararı almasına tepki gösterdi. Katar'ı "Hakkında idam kararı verilmiş ülke" olarak tanımlayan Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz el-Suud'a "Körfez'in büyüğü" olarak bu krizi çözme çağrısında bulundu. 

Erdoğan, Suriye'de terör örgütü IŞİD'e karşı verilen mücadelede kendilerine en büyük desteği Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Thani'nin verdiğini ifade etti. "Lütfen birbirimizi aldatmayalım" diyen Erdoğan, "İftira kampanyalarıyla Katar'ı adeta bir suçlu gibi göstermenin bölgeye hiçbir faydası yoktur" diye konuştu.

Erdoğan, Rakka operasyonu kapsamında ABD tarafından YPG'ye verilen silah yardımını da bir kez daha eleştirdi. PYD ve YPG için yaptığı "PKK'nın düşük çocukları" benzetmesini yineleyen Erdoğan, sözlerinin devamında şunları söyledi:

"Biz Rakka operasyonunu beraber yapardık, niçin bizimle yapmıyorsunuz? Terör örgütlerine maddi yardımda bulunmakla suçlayacaksınız bir ülkeyi, öbür taraftan YPG'ye, PYD'ye silah yardımı yapacaksınız. Bunlar bilinmiyor mu? Şu an YPG'ye, PYD'ye verilen silahların benim ülkeme tehdit oluşturmadığını kim garanti edecek? Dost acı söyler ama gerçeği söyler."

AKP Grup Toplantısı'nda konuşan Erdoğan'ın açıklamalarının ilgili bölümü şöyle:

Katar'daki gelişmeler, Katar'a ve Katar vatandaşlarına yönelik yaptırımların uzandığı yerlere de baktığımızda yanlışa düşüldüğünü görüyoruz. Bir ülkenin halkını her anlamda tecrit etmeye kalkmak insani değildir, İslami hiç değildir.

Pek çok terör örgütüyle aynı anda mücadele eden, bu sebeple sadece 35 yılda 40 bin vatandaşını kaybeden bir ülke olan Türkiye, terör konusunda çok daha hassasiyete sahiptir. Bizim bile tasvip etmediğimiz yaptırımların, Katar'a uygulanması kabul edilemez. Katar DEAŞ'a karşı Türkiye ile birlikte en kararlı duruşu gösteren ülkedir. Lütfen birbirimizi aldatmayalım. Ve iftira kampanyalarıyla Katar'ı adeta bir suçlu gibi göstermenin bölgeye hiçbir faydası yoktur.

Türkiye olarak biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Ama PKK'nın yavruları olan PYD'ye ve YPG'ye sahip çıkanlar, bu verdikleri kararlarla bedeli ödenmeyecek yanlış adımlar atıyorlar. PYD ve YPG PKK'nın düşük çocuklarıdır, bu da böyle biline. Bunlarla beraber olunması hele hele ABD'ye hiç yakışmaz. Biz Rakka operasyonunu beraber yapardık, niçin bizimle yapmıyorsunuz? Terör örgütlerine maddi yardımda bulunmakla suçlayacaksınız bir ülkeyi, öbür taraftan YPG'ye, PYD'ye silah yardımı yapacaksınız. Bunlar bilinmiyor mu? Şu an YPG'ye, PYD'ye verilen silahların benim ülkeme tehdit oluşturmadığını kim garanti edecek? Dost acı söyler ama gerçeği söyler.  

Eğer darbelere karşıysanız biz 15 Temmuz'da kimlerin darbelere karşı olduğunu çok iyi biliyoruz. Şu anda Körfez'de oynanan oyunların içerisinde bu darbe girişiminin aktörlerinin yer almadığını kimse iddia edemez. Ayrıca Mursi'nin tahttan indirilmesinde darbecinin kim olduğu belliydi. Savunma Bakanı'ydı. El bebek, gül bebek eller üzerinde taşınıyor. Darbeci bu. Demokrasi eğer darbeler sistemiyse bunu bize tanımlayın da bilelim. Türkiye ve Katar'ın desteği olmasaydı Suriyeli muhaliflerin DEAŞ ve rejime direnmesi mümkün değildi. Her şeyden önce Katar, İslam dünyasının yaşadığı sıkıntılar karşısında bağımsız duruş sergileyebilen, kendi politikalarını oluşturabilen bir ülkedir. Katar, yüz ölçümünden ve nüfusundan çok daha fazlasını ifade ediyor. Öz önemli. Bu meselenin mümkün olan en kısa sürede çözüme kavuşturulması, bölgedeki tüm ülkelerin ve halkların yararına olacaktır. Bunun için de çok ciddi bir telefon diplomasisi sürdürüyoruz. Bugün de Fransa Cumhurbaşkanı ve Katar Emiri ile üçlü görüşme yapacağız. Yani böyle bir ayın içerisinde Körfez'de bu olayların patlak vermesini izah etmek mümkün değil. Fakat ben buradan tüm siyaset dünyasına sesleniyorum, efendim şu kadar küçük nüfus ile yüz milyonlara kafa tutuyorlarmış.

Hakkında adeta idam kararı verilen bir ülke söz konusu. Gıdası, ilacı ne varsa kesmek suretiyle, böyle bir sıkıştırmayla karşı karşıya kalan bir ülke var. Bunlar düne kadar bu kadar samimiydi, hatta akraba olanlar bile var aralarında, sonra kalkıp bunu yapacaksın. Suudi Arabistan Kralı, Körfez'in büyüğü olarak bu işi çözmeli. 

İlgili Haberler