-ERDOĞAN: İSTANBUL'DA İKİ YENİ ŞEHRİN İNŞASINA BAŞLIYORUZ İSTANBUL (A.A) - 11.05.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''12 Haziran seçimlerinin ardından İstanbul için iki yeni şehrin inşasına başlıyoruz'' dedi. Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde ''İstanbul ve Türkiye için İki Yeni Proje''yi açıkladığı tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, bugün açıklayacağı projenin bir İstanbul projesi olmaktan ziyade bir Türkiye projesi olduğunu belirtti. Başbakan Erdoğan, bugün açıklayacağı projenin de bir Türkiye, bir dünya projesi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: ''12 Haziran seçimlerinin ardından İstanbul için iki yeni şehrin inşasına başlıyoruz. Bu zamana kadar yaptıklarımız nihai bir proje çalışması değil, yapılmış 1/100.000'lik planlar üzerine bir plan, bir proje çalışmasıdır. Bu şehirlerden birini İstanbul'un Avrupa yakasında Karadeniz kıyısında, diğerini Anadolu yakasında kuruyoruz.'' İstanbul'un Avrupa yakasındaki şehrin, Karadeniz kıyısında ve maden alanlarında inşa edileceğini belirten Erdoğan, ''Maden ocaklarının artık faaliyetlerini durdurduğu 40 bin hektarlık alan kurulacak şehir sayesinde yeniden hayat bulacak, yeşile ve hayata kavuşacak'' dedi. Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde ''İstanbul ve Türkiye için İki Yeni Proje''yi açıkladığı tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, bu iki şehrin İstanbul'un ruhuna kesinlikle uygun olarak inşa edileceğini söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: ''İstanbul'un denize, kültür ve spora ulaşım noktaları bu şehir olacak. Avrupa yakasındaki bu şehirle birlikte İstanbul'a yıllık kapasitesi 60 milyon yolcu olan dünyanın en büyük havaalanlarından birini inşa edeceğiz. Liman ve marinalarıyla bu şehri aynı zamanda bir ticari merkez olarak da kurgulayacağız. Yeni spor tesisleri yaparak, spor noktasında İstanbul'a çok önemli bir konsepti, bir kompleksi ayrıca kazandıracağız. Kanal İstanbul'da olduğu gibi özellikle iki şehir projemiz de ayrıntılı ve hassas bir etüd ve plan aşamasından sonra yükselmeye başlayacak. Bu konuda seçimden sonra fevkalade bir hal olmadıktan sonra 1 yıl sonunda inşallah makineler o bölgede çalışmaya başlayacak. Bu arada 3. köprünün ihalesini yapmış olacağız. Bir taraftan 3. köprüyle ilgili çalışmalar da proje bazında bitirilmiş olacak ve onun da çalışmaları başlayacak.'' Erdoğan, ''İstanbul'un finans merkezi olma hedefi bu iki şehirle daha da güçlenecek. Bu iki şehir İstanbul'un ruhuna, fiziki yapısına ve çevreye zarar vermeyecek ve tam tersine burada bu unsurları güçlendiren, rahatlatan, nefes aldıran bir anlayışla inşa edilecek'' dedi. Medeniyet kelimesinin hem bazı Doğu dillerinde hem de Batı dillerinde şehir anlamına gelen kelimelerden türediğini ifade eden Erdoğan, ''Şehir, medeniyettir, medeniyet şehirdir. Medeniyet idraki, medeniyet tasavvuru, medeniyet birikimi şehirleri ortaya çıkarır'' dedi. -''ÇİRKİN YAPILAŞMAYI DURDURDUM''- Başbakan Erdoğan, ''Biz millet olarak büyük şehirler inşa etmiş, büyük bir medeniyetin mensupları, çocuklarıyız. Başta Konya, Bursa, Edirne, İstanbul olmak üzere bizim şehirlerimiz tarihte insan merkezli kurulmuş, her sokağı, her caddesi, hatta her taşı insanı yansıtan bir anlayışla şekillenmiştir'' diye konuştu. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Yahya Kemal, Necip Fazıl ve onlar gibi nice İstanbul aşığı, kendi dönemlerinde, kendi çocukluklarında şahit oldukları İstanbul'un özlemiyle hayata gözlerini yummuşlardır. 10 yıllar boyunca devam eden plansız, kontrolsüz betonlaşma, İstanbul'u adeta yutma, yok etme noktasına getirmiştir. 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını devraldığım günden itibaren bu büyük tehdidi bertaraf etme mücadelesini başlattım. İstanbul'da çirkin yapılaşmayı durdurdum. Size bir oran vereceğim, buna dikkat edin. İstanbul nasıl tehdit edilmiş, nasıl katledilmiş görün. Şahsımdan önceki belediyeler, emsal olarak ne uyguluyorlardı? 15, 14, 13... Bu ne demek biliyor musunuz? Adamın bin metrekare yeri mi var, ona deniyor ki 'Sen burada 15 bin metrekare kapalı alan inşaat yapabilirsin'. Bin metrekareye 15 bin metre kare kapalı alan. Yerin altı hak getire. İstediği kadar yerin altına da girsin. Böyle bir dönemi de görüyoruz. Ben 3 emsalden fazla olmayacak dediğim zaman kıyamet koptu. Biz 3 emsalden fazla hiç kimseye dönemimizde imar müsaadesi vermedik. Çünkü ben İstanbul sevdalısıydım. 15, 14, 13'lerin verildiği zaman bu mimar, mühendisler odaları yok muydu?. Vardı. Sesleri niye çıkmıyordu? Niye çıkmadığını sizler çok iyi anlıyorsunuz. Bunların zihniyeti şehirlere saygılı bir zihniyet değildir. Bunların zihniyeti, ideolojinin deli gömleğini giymiş veyahutta o karanlık kapıların arkasında ne dönüp bittiğini bilmediğimiz adımlarla ne yazık ki İstanbul'a ülkemize ihanet etmişlerdir. Bu kadar açık konuşuyorum.'' ''İstiyoruz ki böyle güzel yerlerde benim vatandaşım insanca yaşamanın erdemine ulaşsın'' diyen Erdoğan, ''İstanbul'a daha önce Başakşehir, Hilalkent, Ataşehir, Kayabaşı'nı kazandırdık ve kazandırmaya devam ediyoruz. Hep buralarda değişim, dönüşüm var. Bunların hayal bile edemeyeceği adımlar bunlar. İstiyoruz ki o çirkin yapılaşmalardan, insanca yaşayamayacağımız ve Allah göstermesin bir yangın olduğu zaman sokak aralarına araçların bile giremeyeceği yerlerden halkı kurtarmak istiyoruz. Şu anda Karadeniz sahil şeridi, biliyorsunuz, deprem noktasında, deprem tehdidi en az olan bölgedir. Onun için de buralarda böyle bir yapılanmanın adımını atıyoruz. Kanal İstanbul projemizin de aynen çevresinde, belli mesafelerde, oralarda da belli bir yapılanmayı yapacağız. Oralara da insanların naklini sağlayacağız. Çok daha sağlıklı, kapsamlı, daha büyük ve tüm dünyanın, inanıyorum ki dikkatlerini üzerine toplayacak, yaklaşık 1 ila 1.5 milyon gibi bir nüfusu buralarda iskan edebileceğiz. Tabii bizim ideal olarak tespitimiz 1 milyon. Bir milyon bir tarafta, bir milyon diğer tarafta'' dedi. Projeye halkın katkısının çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Bununla birlikte, inanıyorum ki her iki şehirde sadece ikamet amacıyla uydu kentler olarak değil, ekonomik, ticari, turistik, sportif ve kültürel merkezler olarak bu şehirler yükselecek'' diye konuştu. Erdoğan, kuracakları iki yeni şehrin, her şeyden önce, İstanbul'un depreme hazırlıklı bir metropol olma vasfını güçlendireceğini belirterek, ''Muhtemel bir İstanbul depreminin, Türkiye geneline, asgari 100 milyar lira hasar ortaya çıkaracağı düşünüldüğünde, kuracağımız iki şehrin maliyeti ülkemize hiçbir yük getirmeyecek. Bütün bunların çalışmaları yapıldı'' dedi. Erdoğan, fay hatlarından uzakta, depreme dayanıklı şekilde inşa edilecek bu şehirlere, İstanbul içindeki, deprem riski altındaki bölgelerin taşınacağını, bu taşımanın da tamamen gönüllülük esasına dayalı olacağını, kimsenin mağdur edilmeyeceğini, hiç kimsenin hakkının yenmeyeceğini söyledi. Kuracakları iki yeni şehirle İstanbul'un küresel bir şehir olma hüviyetini güçlendirdiklerini, İstanbul'un marka özelliğini daha fazla öne çıkardıklarını ifade eden Erdoğan, üçüncü köprünün güzergahının da buradan geçeceğini, üçüncü köprü, TEM ve E5'in de dikey bağlantılarla birbirine bağlanacağını ve kısa sürede ulaşma imkanı da yakalanacağını dile getirdi.