Gündem

Erdoğan'ın eski danışmanı: FETÖ ortada yokken ifşa ve teşhir eden bir roman, yaz komedisine adı verilerek mi kıymetlendirilip yararlanılacaktı? 

17 Haziran 2020 10:40

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde basın danışmanlığını yapan Karar gazetesi yazarı Akif Beki, Tarık Buğra'nın "Gençliğim Eyvah" romanının yaz komedisi olarak ATV'de yayımlanmasını eleştirdi. Beki, "FETÖ ortada yokken ifşa ve teşhir eden bir roman, yaz komedisine adı verilerek mi kıymetlendirilip yararlanılacaktı?" düşüncesini dile getirdi. 

Beki, "Edebiyat büyüklerinden Tarık Buğra'nın FETÖ'yü öngören bir romanı vardı. İşte o romanın adı, Atv'de başlayan bir yaz komedisine verildi. Gençlik hatası bir yaz kaçamağı, gayrimeşru meyveleriyle yıllar sonra iki rakip kebapçının karşısına çıkar. Ve olaylar sarpa sararak gelişir... Daha doğmadan önce FETÖ'nün gelişini haber veren, içyüzünü ve entrikalarını anlatan bir kehanet romanıydı.  Adı, bayağı alaturka bir komedi hikayesine layık görülmüş. Yaşatmak için olsa gerek, ne seçim ama!" görüşünü savundu. 

Beki, "Bu arada Tarık Buğra'nın damadı Osman Kavala, 15 Temmuz FETÖ darbesiyle ilişkilendirilerek cezaevinde tutulmaya devam ediyor.  Bugün 960. günü. 'Bir buçuk yılda güç bela yazılan o iddianame tutmadı, bunu verelim' denilerek. O olmadıysa bu suçlamayla. Ve tutuklanmasını haksız, delilden yoksun, hukuki değil siyasi bulan AİHM'in kesin tahliye kararına rağmen. Zorlama baypas  taktikleriyle. 'Havada yakıt ikmali' yapar gibi, cezaevinden çıkarmaksızın bir dosyadan zorunlu tahliye edip öbüründen tekrar tutuklayarak. Yaz komedisi, ilk bölümüyle bu hafta ekranlardaydı. İddialı bir başlangıç yaptığı söyleniyor.Sağ, muhafazakâr dünyada çok sevilip sayılan yazar Tarık Buğra'nın kızı Prof. Ayşe Buğra da saygın bir akademisyen. Bir yaz sıcağında daha, eşi Osman Kavala'ya adalet ve özgürlük için çırpınmaya, ter dökmeye devam edecek. Dışarıyı bir daha görebilsin diye." düşüncesini dile getirdi. 

Beki, "Romanının adına yapılan mı, kızına yaşatılan mı...Üstadın hatırasına saygısızlık açısından da bakabilirsiniz.Ben şurasındayım... Hani FETÖ'yle mücadele salt polisiye önlemlerle kazanılamazdı! Hani yeni FETÖ'lerin çıkmaması için halkın aydınlatılması, din hokkabazlarına karşı bilinçlendirilmesi şarttı! Hani bu yüzden romanlara, dizi senaryolarına, sinema filmlerine, tiyatro oyunlarına düşüyordu esas görev!  Hani din taciri, hurafeci ve istismarcıların hile ve oyunlarının içyüzü başka türlü gösterilemez, halk uyandırılamazdı! Dikalasını, neredeyse bire bir kopyasını 40 küsur sene önce, henüz FETÖ ortada yokken ifşa ve teşhir eden bir roman var elimizde.  Yaz komedisine adı verilerek mi kıymetlendirilip yararlanılacaktı?  İmkânlar böyle kullanılarak mı FETÖ'yle mücadele kazanılacak?" ifadesini kullandı. 

Beki, "Romanlar, diziler, fimlerle topyekün aydınlanma seferberliği böyle mi teşvik edilecek ve başarılacak? 'Gençliğim Eyvah', FETÖ'nün ilk tohumları atılırken, henüz filizlenmeden yazılıyor. 1977’de önce Tercüman’da gazete dizisi, 1979’da da kitap olarak basılıyor. FETÖ'nün şeytani örgütlenmesinin önce romanı yazılıyor yani. Başrolde 'İhtiyar' lakaplı dehşet bir kötü, karanlık elebaşı... Sızarak kadrolaşma, eğitimden girip polis, yargı ve askeriyeden çıkarak devleti içerden fethetme, istihbaratı ele geçirme, şantaj silahını ustaca kullanma, abilik ve ablalık sistemi, eş ayarlama çöpçatanlığı, takiye yöntemiyle kendini gizleyerek çeteleşme, melek kılığına girerek şeytanlık yapma ve FETÖ denince aklınıza daha ne gelirse...Hepsi romandaki hayali cemaatin teşkilatlanma modelinde mevcut. FETÖ'nün ipliğini baştan pazara çıkaran, muhtemel ki  korku imparatorluğunu kurarken Gülen'in kopya çektiği bir eserden söz ediyoruz.Elde hazır. Al canlandır. Filmini çek sinemada oynat, dizisini yap ekrana koy izlet, daha ne istersin. Ama bir yaz komedisinin yerini tutar mı, bittabii tutmaz. İyi seyirler."değerlendirmesinde bulundu. 

Yazının devamı için tıklayın